EHLİYETİ DE, ARABAYI DA VEREN SORUMLUDUR

16-03-2015

Sadece bize gelen haberlere göre, yeni ehliyet almış 3 kişi, geçen hafta içerisinde trafik kazası geçirdi.

Sürücü belgesi olan ama acemi 3 kişinin kullandığı araçta 7 kişi yaralandı, bir genç kız ise Diyarbakır da bir hastanede ölümle pençeleşiyor.

Bu güne kadar kaç kişi bu iki hata zinciri içerisinde yaşamından oldu ve sakat kaldı kim bilir.

Ama bir gerçek daha var ki bu hatalar tekrarlanıp göz yumulduğu sürece daha birçok kişi canından sağlığından olacak.

Geçmişe oranla biraz daha sıkı tutulsa da hala tam olarak sürücü belgesini hak etmeden bu belgeye sahip olanlar var.

Öyle olmasa trafik kazasına yol açanların birçoğu yeni sürücü olur muydu?

Demek ki sürücüler, adaylık döneminde gerekli eğitimi almıyorlar ki kazalara sebebiyet veriyorlar.

Sürücü belgesini alan, artık her türlü aracı ve her koşulda araç kullanabileceğini sanıyor.

Oysa aracı süren belge değil, kişinin kendisidir.

Bir haftalık sürücü eğitimi yeterli bir süre değildir.

Özelikle sürüş ile ilgili eğitim en az bir ay sürmesi gerekir ve sürücünün direksiyon sınavı en az 30 kilometrelik mesafeyi baz alacak şekilde yapılmalıdır.

Özelikle direksiyon sınavı, hoca, komisyon ve teftişin not verme noktasında hakkaniyeti elden bırakmamaları gerekir.

Çünkü bu iş hatır hatır gönül ile karar verilecek basit bir iş değildir.

Hak etmeyen birine sürücü belgesi vermenin karşılığı trafiğe bir canavar salmaktır.

Bir kişiye yapılacak en büyük haksızlık, ona hak etmediği halde sürücü belgesi vermektir.

Sürücü belgesi olan her kişi sonrasında “kendimi biraz daha geliştireyim” demiyor.

Parası varsa hemen bir araba alıp trafiğe çıkıyor, yoksa da soluğu araba kiralama acentelerinde alıyor.

Araç kiralama acentelerde sürücü belgesini ve kimliğini gösteren her kişiye kiralık araç veriliyor.

Bir hafta içerisinde trafik kazası yapan üç kişinin kiralık araçlarla kaza yapmasından yola çıkarak bu alanda acilen bazı sınırlamaları getirilmesi gerekir.

Şu anda sürücü belgesi olan her 21 yaşını doldurmuş kişinin tecrübesine bakmaksızın kiralık araç verilmesi doğru değildir.

Ciddi manada sınırlama getirilmesi gerekir.

Örneğin sürücü belgesi tarihine dikkat edilmeli, kiralama için sürücünün yaşına sınırlama getirilmelidir.

Özelikle 30 yaş altı kişiler için aile bireylerinin referansı istenmelidir.

Çünkü gerek sürücü belgesi ile ilgili gerekse oto kiralamaları ilgili bazı kıstaslar getirilmezse kazaların önü alınamaz.

Her bir kaza ihmaller zinciri sonucunda meydana geliyor ve her kazada tecrübe yetersizliği ve dikkatsizlik en önemli faktör sayılıyor.

Yani tecrübesiz birine sürücü belgesi ve kiralık araç veren de her kazadan mesuldür bir bakıma.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?