EVLERİNİN ÖNÜ BOYALI DİREK

10-06-2020

Bütün saflığı ve temizliği ile Cudi Mahallesinde ikamet eden bir çocuk babasına sorar;
“Elektrik hatları yeraltına alınan mahallerde direk yok, bizim mahallede neden var?”
Direklerin ne amaçla konulduğunu bilen baba, temiz çocuğunun bu cevabı karşısında şaşırır durur.
O ucube direkler, kaçak elektrik kullanımını engellemek amacı ile konulmuş.
Ve o direkler bir bakıma o mahallede yaşayan herkesi potansiyel kaçak elektrik kullanmak, yani nitelikli dolandırıcılık yapmak, açıkçası hırsızlık yapmakla itham ediyor.
Cudi Mahallesi kentin ekonomik ve sosyal açıdan en geri kalmış semtlerinden biri.
Bu semtte yoksulluk ve işsizlik, diğer mahallelere oranla çok çok daha fazla.
Ekonomik açıdan çok sıkıntılar yaşamaktadır.
Bu nedenle elektrik, telefon ve su faturalarını ödemekte zorlanıyorlar.
Durum böyle olunca kaçak elektrik kullanımına yeltenenler de oluyor.
Kaçak elektrik kullanımı, CUDİ mahallesi ve komşu mahalleleri olan Bayındır, Yavuz Selim’de de çaresizlikten kaynaklı bir gerçekliktir, bu inkar edilemez.
Ancak mahallelinin az bir kesimi kaçak elektrik kullanıyor diye hiçbir şehirde eşi benzeri görülmemiş bir şekilde her adımda elektrik sayaçlarının erişimini zorlaştırmak amacı ile ucube beton direkler koymak büyük bir utançtır.
Gelişi güzel bir şekilde kaldırımda ve vatandaşın kapısının önünde caddeye konulan direkler görüntü kirliliğine yol açarken, ilerde trafik kazalarına da yol açabilir.
DİCLE EDAŞ bir ticari kuruluştur ve kaçak elektrik kullanımını her yıl daha da aşağıya çekmek için devle taahhüdü bulunmaktadır.
Kendince kaçakla mücadele yöntemleri geliştirmek elbette en haklı gerekçesidir.
Örneğin, sayaçların ev meskeni dışında bir kasada muhafaza edilmesi, uzaktan sayaç okuma sistemi, sayaca müdahale esnasında alarm sistemi gibi bir sürü yöntem geliştirilirdi buna eyvallah denildi.
Ama şu direk meselesi hiç de şık olmadı.
Düpedüz herkese, potansiyel kaçak elektrik kullanıcısı muamelesi yapılıyor.
Bu son derece haksız bir yaklaşım.
Kaçak elektrik kullanmayı önlemesinin yolu, sadece ceza vermek, sayaçları direklerin tepesine çıkmak olmamalıdır.
Bu mesele her şeyden önce sosyal ve ekonomik bir problemdir.
Bu meseleye çok etraflıca yaklaşmak gerekir.
Mesela yoksul ailelerin elektrik ve su gibi temel ihtiyaçların ucuz tarifeden verilmesi düşünülebilinir.
Kaçak elektrik kullanımının önüne geçmek için teşvik edici önlemler geliştirilmelidir.
Cezalandırılma ve hırsız muamelesi yapmak yerine, meseleye sosyolojik açıdan bakmak gerekir.
En basitinden kaçak kayıp ve bunların sonucunda ortaya çıkan arıza giderlerinin onda biri muhtaç sahiplerinin elektrik kullanma ücretinde indirim olarak uygulansa, eminim ki bu sorun büyük ölçüde çözülür.
Anca Dolar yükseldikçe buna bağlı olarak elektrik kilovat ücretleri haftalık ve aylık keyfi olarak yükseliyor.
Dolar düşse de elektrik fiyatı düşmüyor.
Hali ile elektrik faturası arttıkça vatandaş ödemekte zorlanıyor ve yapmaması gereken yöntemlere başvuruyor.
Elbette kaçak elektrik kullanımının haklı bir gerekçesi olmaz.
Ama demem şu ki bu meseleye biraz sosyolojik bir bakış açısı ile yaklaşılması gerekir.
Kimin aklına gelmişse bu direk meselesi, yanlış bir düşünce ve karardır.
İbrahim Tatlıses’in bir türküsü vardı.
“Evlerinin önü boyalı direk, yerden yere vurdun sen beni felek. Her acıya dayanamaz bu yürek
Ölürüm de ayrılamam yar senden”
Cudi Mahallesindeki vatandaşların da durumu bu türküdeki dizeler gibi şimdi.
Her birinin evlerinin önünde boyalı bir direk.
Ne ayıp, ne ayıp.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?