GÜL DEĞİL, PETROL KOKULUDUR BATMAN

21-04-2020

Petrol kokusu ile büyüdük her birimiz.
Doğar doğmaz annemizin kokusu ile birlikte ilk petrol kokusunu aldık.
Müptelası olduk.
Dışarıdan gelen misafirlerimiz de olmasa sokaklarımızın ve evlerimizin petrol koktuğunun farkında bile değiliz artık.
Batman Sonsöz Gazetesinin Salı Gün ki haberlerinden biri, Tüpraş Rafinerisinden yükselen koku ile ilgiliydi.
Oysa petrol şehrinde petrol kokusunun gelmesi gayet doğaldır.
Çünkü ne yapsalar ne etseler de tümden kokuları ortadan kaldırmak mümkün değildir. 
Ne kadar önlem alırsan al ya üretim esnasında ya da rafineri edilirken, taşınırken, dolum ve boşaltımı yapılırken bir şekilde dışarıya gazlar sızmaktadır.
Bu gazlar da kokuyu neden oluyor.
Haliyle bahar gelse de gül değil petrol kokuyor Batman. 
Bize de düşe düşe petrolden geriye kokusu kalıyor.
TÜPRAŞ özelleştikten sonra Batman’daki rafineride çevre politikasında, baca gazları, atık politikalarında ciddi değişimler yaşandı.
Eskiye nazaran daha az zararlı gazlar solmaya başladık.
Ama yine de şehre hakim olan petrol kokusu hiçbir zaman bitmedi ve bitmeyecek de.
Bunu en iyi, şehir dışından gelenler fark ediyor.
Bir ara yoğun gaz kokusu üzerine çevreciler olarak Batman’da uzun yıllar görev yapan bir rafineri müdürünü ziyaret edip önlem almalarını istedik.
Rafineri müdürünün bize söylediği; 
“Biz gül suyu fabrikası değiliz ki elbette birazcık kokacak ama sizin abarttığınız kadar bir koku yok çevrede” dedi.
Görüşmede rafineri yetkilileri ile bir gece şehrin değişik noktalarında gaz kokuları incelemesi kararı aldık.
İncelememize TÜPRAŞ duvar dibinde Zeki Otelin bulunduğu noktadan başladık.
Biz çekirdekten petrol kokusu ile büyümemize rağmen bizim hissettiğimiz kokuya rafineri müdürü ve ekip arkadaşları ise “koku yok” diye inat ediyordu.
Bu arada elinde su hortumu ile otelin önünü temizlemeye çalışan terlikli biri koku tartışmamıza müdahil oldu.
Söze başlar başlamaz gaz kokusunun en çok mağdurlarından birinin, kendisi olduğu belliydi.
Petrol kokusundan dolayı ne kadar çok mağdur olduğunu başladı anlatmaya.
Bu güne kadar otelin yüzlerce müşterisinin, odaya yerleştikten sonra gaz kokusundan rahatsızlık duyarak ayrıldığını ve otel olarak büyük mağduriyet yaşadıklarını söyledi.
Bir müşterisiyle yaşadığı anıyı da anlattı.
Gece yarısına doğru petrol kokusu artınca müşteri gece elbiseleri ile dışarıya kaçar ve otelde bir tüpün gaz kaçırdığını iddia eder. 
Bu duruma alışık olan otel görevlilerin rahatlığını görünce de şaşırır. 
Çünkü hemen hemen her gece aynı kokularla yaşamaya alışkındırlar.
Bunları duyan rafineri müdürü ne bize ne de otel sahibine inandı.
Halen de petrol şirketleri ve kurumları Batman’ı sarıp sarmalayan gaz kokusunu kabul etmiyor.
Ama kabul etseler de etmeseler de biz Batman’a petrolden geriye en çok da kokusunun sirayet ettiğini biliyoruz.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?