HDP’DEN HDP’YE MUHALEFET

18-08-2018

Geçmiş seçimlere oranla HDP, 24 Haziran Seçimlerinde oy kaybetmesine rağmen % 10’luk barajı aşarak tekrar TBMM’de muhalefet partisi konumunu elde etti.

Seçimden hemen sonra bir değerlendirme yapmak üzerede il genişletilmiş toplantılarını da Van’da gerçekleştirdi.

HDP’ye oy verenler ve kamuoyu, Van Toplantısından sonra HDP’nin, önümüzdeki dönemde izleyeceği strateji ve yol haritasını belirleyerek, kamuoyuna açıklayacağı beklentisindeydi.

Ancak toplantı sonrasında konuşulanlar ve alınan kararlar ile ilgili detaylı bir açıklama yapılmadı.

Birkaç HDP’li vekilin bireysel açıklamaları ise HDP’nin Kürt tabanı açısından tepkilere neden oldu.

Ayhan Bilgen’in “Kürt sorunu nitelik değiştirdi, Türkiye’nin diğer sorunlarıyla iç içe girdi, bu temelde soruna yaklaşılması gerekiyor ve Kürt sorunları, mevcut sorunlardan sadece biridir” sözleri, tabanda rahatsızlığa neden oldu.

Bu rahatsızlık, 2 yıldır cezaevinde olan Selahattin Demirtaş’a kadar da ulaşmış olacak ki mevcut parti yönetiminin, krize yol açabilecek rahatsızlıkların önüne geçmesi hususunda bazı uyarılarda bulundu.

Demirtaş’ın, cezaevinde yolladığı mektupta  “HDP’nin bir an önce “tatil havasından çıkıp sahaya inmesinde fayda var” açıklamaları, HDP’ye yakın ajans ve haber sitelerinde geniş yer buldu.

Bu açıklamadan hemen sonra HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli'den yanıt geldi.

Temelli, "Demirtaş bir eleştiri yapıyorsa kıymetlidir. Fakat yöntem yanlıştır" dedi.

Kürt siyasetinin yetiştirdiği en önemli liderlerden birinin açıklamalarına HDP’den “Demirtaş “yanlış yaptı” ifadeleri ile yaklaşılması, bu kez HDP tabanında ciddi manada tepkilere yol açtı.

HDP'yi var eden en önemli şahsiyetlerden biri olan Demirtaş’a, Temelli’nin bu düzeyde cevap vermesi elbette şık olmamıştır.   

Kaldı ki HDP’yi var eden, eleştiri ve özeleştiriye, demokrasi ve kendi değerlerine sahip çıkma özelliğidir.

Selahattin Demirtaş’ın, HDP için vazgeçilmez önemli bir değer olduğu inkâr edilemez. 

Kaldı ki haklı ve yol gösterici bir eleştirinin yeri, zamanı ve ortamı mı olur?

HDP gibi bir siyasi parti bile eleştiri ve öz eleştirinin gizli yapılmasını savunuyorsa way bu ülkenin demokrasi anlayışına…

Demirtaş’ın HDP’ye diğer bir eleştirisi de iktidara karşı yeteri kadar muhalefet görevi yürütememesi konusundaydı.

Aslında Demirtaş’ın söyledikleri, eleştiriden ziyade öneridir.

O da tabanın düşündüğü gibi HDP’nin, mevcut durumda muhalefet rolünü ve misyonunu yeteri kadar yerine getirmediğini düşünüyor.

Demirtaş’ ne diyor;

“HDP biran önce tatil modundan çıkıp, demokratik muhalefet görevini yerine getirmelidir”

Aslında Demirtaş’ın HDP’ye yönelik yaptığı uyarı ve öneriler, çok kişinin duygularına da tercüman oldu.

Çünkü HDP, çatı parti olma özelliğini yitirmeye doğru götürülüyor.

Bir yol ayırımı söz konusudur.

Bunun da daha çok sosyalist cephenin tutumlarından kaynaklandığı yönünde bazı duyumlar var.

HDP listelerinden seçilen Oya Ersoy, Barış Atay ve Erkan Baş ve Ahmet Şık’ın, partiden ayrılacakları ve Türkiye İşçi Partisine geçecekleri söyleniyor.

Bu ayrılıklar yaşanırsa HDP’nin Kürt tabanında, öze dönüş talepleri daha çok dillendirilecektir.

Bu da HDP’nin HEP, DEP HADEP çizgisine tekrar dönerek Kürt Partisi olmasına yol açabilir.

Seçimlerden önce Hasip Kaplan’ın, Sırrı Süreyya Önder’in HDP Genel Başkanı olması ihtimaline karşı yaptığı açıklama ve daha sert bir üslupla Sırrı’nın cevap vermesi, aslında içte birbirlerine karşı bir tahammülsüzlüğün olduğunu göstermektedir.

En son Selahattin Demirtaş ve Sezai Temelli arasında yaşanan tartışma ile bu iş daha da ciddi bir boyut kazanmış oldu.

Görünen o dur ki HDP’nin değer ve yetkilileri, kendi içlerinde uzun süredir HDP’den HDP’ye muhalefet etmektedir.  

Bu muhalefetin kızışması ile HDP’nin geleceğinin nasıl olacağını şimdiden tahmin etmek güçtür. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?