KİRLENMİŞLİĞİM…

26-05-2018

Bir hekim arkadaşı ziyaretim esnasında aramızda geçen ilginç diyalogU anlatmak istiyorum bu gün size.

Bilirsiniz hekimler genelde hijyen ve temizlik konusunda titizdirler.

Oturur oturmaz  “pantolonunuz kirlenmiş ıslak mendil isteyeyim de temizleyin” dedi

Hekimin, “kirli” dediği yere baktım, biraz çamur yapışmıştı.

Bu çamur da bir oya fidanını dikerken doğadan bulaşmıştı.

Hekimin ıslak mendil getirme teklifini kabul etmedim.

Kendisine “bu kirlenmişlik sayılmaz hocam, toprakla ve doğayla buluşup birleşmektir, buna kirlilik denilmez” dedim.

Yani yaşlı dünyamızın ve toplumun içinde bulunduğu kirliliklerle kıyasladığında pantolonuma yapışan çamurun, kirlilikten sayılmayacağını izah etmeye çalıştım.

Haksız da sayılmazdım bence.

Çünkü ben, ruhsal kirliliklerden ve çevreyi kirletmekten koruyorum daha çok.

Çok şükür, olabildiğince korumaya çalıştım da bu ana kadar.

Etrafımızda kirlilikler o kadar çeşitlenmiş ki düşündükçe benim kirlenmişliğim çerez kalır gördüklerim karşısında.

Hem kirlilik, sadece insanın elinin, yüzünün, üstünün, başının kirlenmesi değildir.

Daha beterlerine, daha kocaman kirliliklere bakmak lazım asıl.

Mesela yalan yanlış uydurmalarla insanı yanıltmak da bir bilgi kirliliğidir.

Günümüzde en tehlikeli kirliliklerden biri de budur.

Bu tür kirliliklere basın mensupları da alet olabiliyor günümüzde.

Bir basın mensubu ve sivil toplumcu olarak en çok da bilgi kirliliği oluşturmaktan kendimi. 

Çıkar amaçlı bir kirliliğe karşı da çok hassas davrandım.

Asla hak etmeyecek bir kazanç elde etmedim hayatım boyunca.

Basın kimliğimi, sivil toplumdaki konumumu rant amaçlı kullanmadım.

Aç gözlülük yapmadım.

İnsanları mutsuz edecek hal hareketlerde bulunmaktan kaçındım.

Kirliliğin alâsı olan kul hakkı yemek ve haksızlık da yapmadım. 

Oysa toplumda bu işlere bulaşmış ne de çok kişi var.

Boğaza kadar kirliliğe bulaşmışlar, haberleri yok.  

Bir de ikiyüzlülük, yalakalık ve sahtekârlık da bir nevi kirliliktir.

Çoğu kişi kirliliklerini gizlediğinden, görmüyor tabi ki.

Çok şükür benim örttüğüm,

Saklamak zorunda olduğum o tür bir kirlilik yoktur hiçbir sayfamda.

Tek kirlenmişliğim, doğada börtü böcekle uğraşınca, üstüm başımın toz veya çamur olmasıdır, tabi o da kirlilikten sayılıyorsa…

Beni en çok tedirgin eden kirlilik ise toplumdaki ruhsal ve zihinsel kirliktir.

Hele hele insan sağlığını etkileyen, görünmeyen Elektro Manyetik kirlilik… O da kirliliğin en belalısıdır.

Yani anlayacağınıza bunca kirlilik arasında kirlenmişliğim, kirlilik değil ki dostlar!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?