SADECE DÜŞÜNÜN!

22-02-2016

Düşünebilirsiniz ancak fikre dönüştüremezsiniz.

Ne yazık ki ülkemizdeki hâkim anlayışın bireye dayattığı tam da budur.

Düşündüğünüz her bir şey kafanızda sadece bir hayal olarak kaldığı sürece sakıncası yok yani.

Birilerinin hoşuna gitmeyen düşüncelerinizi ifade etmeniz durumunda bu ülkede başınız belada demektir.

Geçmişteki en somut örneği sanatçı Ahmet Kaya’dır.

Günümüzde de Amedspor Futbolcusu Deniz Nakı iyi bir örnektir.

Deniz Naki Süper Ligde top koşturabilecek bir yeteneğe sahiptir.

Ancak açık fikirli ve özgür düşünceye sahip özelliğinden dolayı başında belalar eksilmiyor bir türlü 

Gençlerbirliğispor’da top koştururken sosyal medyadaki IŞİD karşıtı ifadelerinden dolayı saldırıya uğradı ve takımla sözleşmesi feshedildi.

Amedspor Bursaspor kupa maçı sonrasında Deniz Nakı sosyal medya hesabında “Bizim için bugün çok önemli bir galibiyet oldu. Bize karşı yürütülen bu kirli oyundan alnımızın akı ile çıktık. Böylesi zor bir dönemde halkımıza ufak da olsa umut ışığı olabilmenin mutluluğunu ve gururunu yaşıyoruz. Amedspor olarak boynumuzu eğmedik ve eğmeyeceğiz de. Biz özgürlüğe olan inancımız ile çıktık sahaya ve kazandık. Çünkü biz özgürlüğe ve umuda fidanlarımızı ektik. Bizi yalnız bırakmayan bütün siyasetçilerimize, sanatçılarımıza, aydınlarımıza ve halkımıza teşekkürü borç biliyoruz ve bu galibiyeti topraklarımızda 50 günden fazladır süren zulümde hayatlarını kaybeden ve yaralılarımıza adıyoruz, armağan ediyoruz”  diyerek barışçıl düşüncelerini paylaştı.

Bunun üzerine Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK),   ideolojik propaganda yaptığı ve sportmenliğe aykırı açıklamalarda bulunduğu iddiasıyla Deniz Naki’ye 12 resmi müsabakadan men cezası verdi.

Yine, savaş olmasın diye düşüncellerini bir bildiri ile kamuoyuna açıklayan akademisyenler hakkında soruşturma açılması ve kimi üniversitelerde de işten uzaklaştırma cezası verilmesi, ayrıca hain olarak yaftalanması da ifade özgürlüğünün ne durumda olduğuna iyi bir örnektir. 

Mafyacı Sedat Peker’in ibarışı savunan akademisyenleri hedef alarak “oluk oluk kan akacak kanınızda banyo yapacağız” sözleri ise herhalde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmiş olacak ki bazı akademisyen ve hukukçular suç duyurusunda bulunmayana kadar herhangi bir işlem yapılmadı.

Biri “oluk, oluk kan akacak” diyor,  birileri de kan akmaması için “savaş olmasın” diyor.

Anlayacağınız düşünceyi fikre dönüştürdüğünüzde birilerinin hoşuna gitmezse “hakaret”ten suçlanabiliyorsunuz.

Bu iş, “devlet sırrını ifşa etmek, suç ve suçluyu övmek, örgüt üyeliği yapmak ve vatan hainliğine” kadar da uzayabiliyor.

Bir de 3’üncü boyutu var meselenin.

Düşüncesini ifade eden kişi şayet arkasında ciddi bir kamuoyu varsa düşüncelerini ifade etmede daha özgürdür.

Örneğin Arda Turan, Katalonya özyönetim örneğiyle "kimse ölmesin" dedi, alkış aldı. Deniz Naki'nin ise neredeyse futbol hayatı bitti.

İşte çelişkilerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Aslında düşünce özgürlüğü aile içi koruma içgüdüsüyle işin en başında frenleniyor.

Aile içerisinde her bireye “siyasete girme, fikrini ulu orta beyan etme, hiçbir ideolojik topluluk ve örgütlenme içerisinde bulunmak” gibi daha onlarca engelleyici unsur var.

Sakıncalı duruma düşme, fişlenme ve cezaevine atılma korkusu.

Korku, kaygı, çekince zaten düşüncenin en başındaki engeldir.

Korkudan insanlar bırakın fikrini açıklamayı, düşünmekten bile çekinir duruma geliyor.

Çünkü özgürce düşünüp düşüncelerini ifade ettiğinde nasıl bir karşılık bulacağını bilemiyorsun.

Ayrıca korku cesareti de öldürüyor, cesareti olmayan da hali ile düşüncesini ve fikrini beyan edemiyor.

Çünkü birilerini rahatsız eden düşünceler anında kategorize ediliyor ve ona göre refleks gösteriliyor.  

Beğenilmeyen fikir ve düşüncelere karşı ise toplumda ciddi bir linç kampanyası oluşturuluyor.

Aslında “Türkiye’de düşünce özgürlüğü yok” demek haksızlık olabilir.

Çünkü sistemi savunan, devleti kutsayanlar için her türlü düşünce ve ifade özgürlüğü var.

Anlayacağınız kimine sınırsız özgürlük tanınırken, kimine ise -düşüncesi beğenilmediğinden dolayı- neredeyse ağzına pranga vuruluyor.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?