Şehrimizin hangi istikamete doğru imarın yol alacağı ile ilgili bir belirsizlik var.
1980’lı yıllardan bu yana şehir, Kozluk ve Silvan istikametine doğru yol alıp gelişti.
Batman Barajından gelen kanalı da es geçip Tilmerç Köyü’nü de içine alıp yuttu.
Sırada Güvercin ve Bıçakçı Köyü vardı ki hava mânia sorununa takıldı.
Bu yüzden kentin gelişimi 4 yıldan bu yana hız kesti.
Üniversitenin, kentin zıt istikametine kurulmasının ardından TOKİ’nin Kuyubaşı ve Emekli hamleleri ile yeni çevre yolunun da bu istikamete doğru yapılaşması, kentin gelişimine çok etki etmedi.
Hala en cazip istikamet, Kuzey istikamet olarak görüldüğünden hava mânianın bir an önce kaldırılması beklentisi var.
Belediye yönetiminin bu yöndeki çabalarının, kısa sürede olumlu sonuçlanacağına dair haberler var.
Ancak şu bir gerçek ki Batman’ın hangi istikamete gelişmesi gerektiği konusunda kamuoyunda ciddi manada bir görüş ayrılığı da var.
Yani kafalar net değil.
İmar izninin hangi istikamete doğru verilmesi gerektiğiyle ilgili yürütülen tartışmaların tarafı ise genelde arazi sahipleri.
Yürütülen tartışmalarda herkes bireysel çıkarlarını düşünerek imarın, arsasının olduğu istikamete doğru açılması gerektiğini dillendiriyor.
Bu şehirde insanların genel olarak yaklaşımları da zaten bireysel çıkarlarına göre hareket etme yönündedir.
Buna inanmıyorsanız “bu kamu kurumu yatırımı şuraya yapılsın, çevre yolu şuradan geçsin, şehrin gelişim yönü bu tarafa olsun” diyenlerin kim olduğuna ve orada bir menfaatlerinin olup olmadığına bakın, bana hak vereceksiniz.
Şehrin hangi yöne doğru imara açılması ile ilgili tartışmayı yürütenlerden hiç kimse, şehrin sağlıklı gelişiminin derdinde değildir.
Herkes “ne kadar çok kazanırım”ın peşindedir.
Dünyanın her yerinde imar mevzusunda büyük rantların döndüğü biliniyor.
Şehrimizde de geçmişten bu güne her imar değişikliğinde büyük rant elde eden bir kesim oluyor.
Bir bölge imara açılmadan önce fırsatçılar önce kelepir fiyatına arsalar satın alıyor, sonra da arsa aldıkları bölgeleri imara açtırıyor.
Oysa imar ve şehirleşme, bireylerin istekleri doğrultusunda şekillendirilecek bir mevzu değildir.
Bu, jeolojik, ulaşım, tarım ve en önemlisi de altyapı koşulları hesaba katılarak karar verilmesi gereken bir durumdur.
Bu noktada özellikle Batman Belediyesi, Çevre Şehircilik Müdürlüğü ve TMOBB bileşenlerine çok önemli işler düşüyor.
TMOBB bu konuya öncülük yapıp Batman’da mutlaka bir imar çalıştayı düzenlemelidir.
Çalıştayın konusu da sadece kentin hangi yöne doğru imara açılacağı olmamalıdır.
Özellikle hala kaçak ve gecekondu durumundaki binlerce konutun durumu, eski yerleşim alanlarında kentsel dönüşüm, mahalleler arasında kentsel dönüşüm önceliği, hava mania sorunu, kenti ikiye ayıran demir yolu ve İluh Deresi sorunu gibi konularının da enine boyun tartışılması gerekir.
Ulusal düzeyde isim yapmış şehir plancıları, mimarlar, jeofizik ve jeoloji mühendislerinin katılımı ile yapılacak çalıştay, kentimizin sağlıklı bir şekilde gelişmesine de yön verecektir.
Hem böylece Batman’da bir ilk gerçekleşmiş olur, imar ile ilgili verilecek kararlar, ranta göre değil, kentin planlı ve sağlıklı gelişimini esas alacak bir zeminde gelişme fırsatı bulur.
