SİYASET, İNSANI DELİ DE EDER, HASTA DA EDER…

17-07-2018

Seçim sürecinde tepki ve yanlış anlaşılmalardan dolayı değinmediğim, ancak bana göre önemli olduğuna inandığım bir konuyu seçim sonrasına bırakmıştım.

10 Temmuz’da, Batman’ın önceki dönemde milletvekili olan 4 vekilden 3’ünün neden aday gösterilmediğine kendi köşemde değinmiştim.

Yazımda aday gösterilmedikleri için kırgın olan AK Parti Milletvekili Ataullah Hamidi ve HDP Milletvekili Mehmet Ali Aslan ile Saadet Becerikli’yi kaleme alırken, neden aday gösterilmedikleri konusunda fazla detaya inmemiştim.

Ancak buna rağmen HDP’li Milletvekillerinden Saadet Becerekli, bizzat beni, M. Ali Aslan da gazetemiz genel yayın yönetmenini arayarak yazımda eksik buldukları ve rahatsız oldukları konulara değindiler.

Eski vekil M. Ali Aslan’ın tam olarak neye itiraz ettiğini, direk beni aramadığı için bilemiyorum, o yüzden bu konuya açıklık getiremeyeceğim.

Saadet Abla ise yazdıklarımla ilgili o nazik ve kadife sesi ile son derece haklı bir ayrıntıya itirazının olduğunu söyledi.

Kırgınlığı, yazımın “Milletvekili Becerikli’ye bir takım sağlık sorunları nedeni ile kendisine yeniden görev verilmediği yönünde duyumlar aldık” kısmı ile ilgiliydi.

Açık söylemek gerekirse hem ben hem de Hatice Türkan’ın, milletvekili listelerinin belirlenmesi ile ilgili yazdığımız yazılarda, Saadet Becerekli’ye sağlık sorunları dolayısı ile adaylık vermediğini söylememiz, tümü ile bir varsayıma dayalıydı.   

Bu varsayımlar üzerine Sadet Abla, haklı olarak, sağlık problemi nedeni ile yeniden aday gösterilmediği ile ilgili söylentilerin nereden çıktığını öğrenmek istedi.

Yani haksız da değildi.

İkimiz de aynı tespitte bulununca “benim bilmeyip de sizin bilmediğiniz bir sağlık problemim mi var?” diye de sordu.

O an ne diyeceğimi şaşırıp kaldım.

Eminim aynı soruyu Hatice Türkan’a sormuş olsaydı o da şaşırıp kalırdı.

Seçim kararının verilmesinden sonra kamuoyunda mevcut milletvekili adayları arasında yeniden adaylık şansı verilenler arasında Saadet Becerikli’nin de ismi geçiyordu.

Her ne hikmetse kendisine yeniden adaylık verilmedi.

Neden aday gösterilmediği de partisinin ilgili organları tarafından da kamuoyuna izah edilmedi.

Yaş, kişilik, tecrübe ve yetenek konusunda mevcut adaylardan hiç birinden eksiği yoktu ama yine de aday gösterilmedi.

Seçim öncesi “neden adaylık verilmedi?” diye sormuş olsaydık, eminim farklı yerlere çekilirdi.

Çünkü hiçbir siyasi parti, ne aday gösterilenler ne de gösterilmeyenlerin gerekçesi ile ilgili açıklama yapmadı.

Adaylık için yapılan nabız yoklamaları, ön seçim ve temayül yoklaması sonuçlarını Siyasi Partilerin Genel Merkezlerinin dikkate alıp almadıklarını ve adaylık için hangi kıstasların gözetildiği, kamuoyu ile açıklanmadı.

Açıklanamayınca biz de tümü ile duyumlarımız ve öngörülerimize göre tekrar aday gösterilmeyen eski milletvekilleri ile ilgili kendimizce bir değerlendirme yaptık.

Hatice Türkan da ben de Saadet Abla’ya adaylık verilmemesinin sebebinin sağlık sorunları olduğunu yazarken, bunun dışında hiçbir haklı gerekçenin olmadığına inandığımız için bu gerekçeye dayandık.

Çok şükür sapasağlam ve son derece sağlıklı olan Saadet Ablamızı tam tersi şeklinde göstererek biz de resmen siyasiler gibi davrandık.

Oysa Saadet Ablaya mazeret üretmekten ziyade, siyasi mekanizmanın karar süreçlerine ve işleyişine karşı çıkmalıydık.

Adaylık noktasında siyasi partilerin;

Kamuoyunun tercihlerine dikkate almaları,

Sadakat değil Liyakate önem vermeleri ve

Şeffaflık ilkesine uymalarında ısrar etmeliydik.

Gerçi muhtemelen kimse bizi muhatap almayacaktı ama yine de bize düşen, hak ve halktan yana adayların gösterilmesi gerektiğinde ısrarcı olmaktı.

Ama siyaset ve siyasilere bulaştın mı hapı yuttun demektir.

Mekanizma öylesine ahbaplık, çıkarcılık ve çarpık bir sistem üzerine kurulmuş ki bu çarkın içine girenler, ilkeli ve dürüst ise de ya deli olur ya hasta…

Çünkü yaptıklarına ve kararlarına akıl erdirmek zordur.

Bu yüzden işin içine girmeden yaptığımız değerlendirmede işin kolayını seçtik.

Bu yüzden Saadet Abladan sağlığı ile ilgili duyum olduğunu söylemiş olsam bile yaptığım değerlendirmeden dolayı özür diliyorum kendi adıma.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?