SURİYE’DEKİ ATEŞ BATMAN’I DA SARDI

01-03-2020

Suriye’deki çözümsüzlük tüm dünyayı ve en çok da komşusu olarak bizleri etkiliyor.
Yaklaşık 10 yıldır süren bu kör savaşın nasıl sona ereceğini tahmin etmek güçtür.
Emperyal güçlerin senaryosunu yazdığı ve hesaplarının olduğu bu savaş nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın ülkemize faturası çok ağır oldu ve olacak gibi görünüyor.
Bu savaş 3. Dünya Savaşına yola açabilir.
Yüz binlerce insan öldü, milyonlarca insan yerinden yurdundan oldu, evleri başlarına yıkıldı.
Diyebilirim ki son yarım asırda insanlık adına en ağır tahribatların yaşandığı en büyük savaştır bu.
Barış müzakerelerinden daha çok savaş her gün biraz daha farklı cephelerde alevleniyor.
Bu alevlerin içinde insanlarımız da yanıyor.
Her gün ölüm haberleri alıyoruz.
Cenazeler geliyor ardı ardına.  
Suriye’de 10 yıldır devam eden bu iç savaş bizi de adım adım içine alıyor.
Oysa yanı başımızda Irak’ta 20 yıldır bitmeyen savaştan dersler çıkarmalıydık.
O dönemde güya 2003’te başlatılan harekette Irak’a savaş uçakları ile demokrasi getirilecekti.
Diktatör zalim Saddam ve ekibi yok edilmesine rağmen halen Irak’a sözde demokrasi ve barış gelecek.
Libya hakeza öyle.
Suriye’de bunca ölüm ve yıkımlara rağmen Esat ve ekibi halen bir şey olmamışçasına görevlerinin başındalar.
Kâh Rusya, kâh ABD bu tablodan Esat güç alıyor.  
Bu belirsizlik içerisinde komşularımıza acıların en büyüğü yaşatılıyor.
Onlar öldürülüyor, mülteci ölüyor, biz de onların acısına ortak oluyoruz.
Savaşın bir an önce bitmesini beklerken gün geçtikçe daha çok kızışıyor.
Diktatörün oğlu diktatör Esat havadan karadan önüne geleni pervasızca bombalıyor.
Çocuklar, kadınlar, emir kulu rejim tarafındaki askerler ve karşıtı isyancılar ve onun destekçileri yaşamından oluyor.
Her gün bir eve ateş düşüyor.
Ateş en çok da düştüğü yeri yakıyor.
Suriye’deki ateş Cuma Günü Batman’a düştü.
Sasonlu Er Cuma Bağatur, İdlib’de hava saldırısında 36 arkadaşı ile birlikte yaşamından oldu.
Bu savaşın bu kadar süreceği ve boyutlanacağını belirsiz.
Irak ve Libya savaşında dünyanın en büyük emperyalist güçlerinden ABD başroldeydi.
Suriye savaşında ise Dünyanın en büyük iki emperyalist gücü olan ABD ve Rusya başroldeler.
Ülke olarak bu savaşın içerisine biz de sürüklenmiş bulunmaktayız.
Savaş kısa sürede bitecek gibi görünmüyor.
Bu savaşın sonu nereye varacak o da bilinmiyor.
Ama bilinen bir gerçek var, bu kirli savaş ülkemizi ciddi manada etkilemektedir.
Bu kritik süreçte sorumluluğumuz çok büyük.
Doğru kararlar vermek gerekir.
Yoksa bu batağa saplanırsak ağır tahribatlar verebiliriz.
Savaşın tarafı olmak yerine Suriye’de ölümlerin durdurulması ve kalıcı bir barış için yoğunlaşmamız gerekir.
Hiç bir insanın ölmemesi için gayret edilmeli.
Savaş en çok yoksulları ve çaresizleri vuruyor.
Ve Suriye’de her dakika, her saatte mazlumlar ölüyor.
Suriye savaşında mazlumları korumak, barış ve özgürlükler için yaşamını yitiren her birey şehittir.
Suriye halkı ve bizim gibi bu savaştan en çok etkilenen ülkeler için öncelik, bir an önce Suriye’de silahların susmasıdır.
Çekilmiş acılar ve dökülen kan yetmez mi?
Silahların sesinin olduğu yerde huzur ve barış mümkün değildir.
Savaş çığırtkanlığı yapanlar buyursun savaşa gitsinler.
Ölmek ve öldürmek için değil, yaşamın kutsal oluşu için çaba sarf edilmelidir
Ölmek de öldürmek de çare ve çözüm değildir. 
Savaş değil, barış diye haykıralım.
Bu anlamsız savaşta bir daha kimse ölmesin!
Yeter artık, savaş ateşi ne bizi ne de başkasını yakmasın!

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?