TÜKETİCİ OLARAK HAKLARIMIZI BİLİYOR MUYUZ?
Yazan, farkındalığı olan, etrafındaki olaylara kayıtsız kalmayıp itiraz eden, yanlışların altını çizen, alkışlaması gereken yerde alkışlayan, bunu da en iyi şekilde elindeki kalemiyle yapan insanlar tanıyorum.
Bana da yaz dediler. “Yazmak bir eylemdir, yazmak hayatta ki duruşunu en iyi göstereceğin yerdir” deyip yola çıktım. Ee kolay olmasa gerek. Bunun da fazlasıyla farkındayım, bu yüzden heyecanlı ve biraz da olsa tedirgin yazmaya başladım. Öncelikle sürçü lisan edersem af ola diyorum.
Böceklerden, ağaçlardan, dağdan, güneşten, denizden, topraktan yazmak isterdim. Mevsimlerden kış, hayat henüz öyle börtü böcekli, yeşillikli, günlük güneşlik değil, bir de üstüne ruh halim öyle güzel şeyler yazacak durumda değil.
Ben de dedim ki hayata dair hayat hakkında bildiklerimi, bilmediklerimi, yanlış bildiklerimi yazayım.
Bu da benim penceremden olsun. Yaşayayım ve yazayım, göreyim ve yazayım ya da siz söyleyin ben yazayım.
Bazen başımızdan bir şeyler geçer, söyleyecek ve şikâyet edecek bir yer bulamayız, öylece kala kalırız.
Yazmaya heves etmemin sebebi de bu oldu belki de. Beşiktaşlı olmasam da kendimi biraz Çarşı Grubuna benzetirim '”Çarşı her şeye karşı” “Gül her şeye karşı”
Karşı olmak yetmez bunu göstermek gerekir. Bu da bir fırsat olur benim için diye düşündüm. Tamam, çok uzatım sıkmak da istemiyorum ilk günden.
***
Tüketici hakları ve onun halka verdiği hizmetten bahsetmek istiyorum. Tüketici haklarının en büyük faydası belki de bireyin bilinçli tüketici olmasını sağlamasıdır.
Farkındalığı olan bir birey, hakkının ihlal edildiğini, aldığı malın ve hizmetin kusurlu, ayıplı ya da eksik olduğunu düşünüyorsa ve buna çözüm bulamıyorsa başvuracağı ilk yerlerden biri tüketici haklarıdır.
Bu yüzden bence en önemli mercilerden biridir.
Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder.
Bankaların da “dosya masrafı aidatlarının geri ödenmesi” ile ilgili bazı haberler çıkmıştı gündeme.
Bana da bir kaç kere denk gelmiştir.
Hatta geçenlerde kaçak elektrik kulanım bedelinin halka iadesinin de olduğu söylenmişti Aman diyorum, haberlerden yola çıkıp elinize aldığınız faturayla tüketici haklarına gidip “ben haksız yere alınan paramın iadesini istiyorum” demeyin.
Eğer orada çalışan memur elinizdeki şikâyeti alırsa, o şikâyetin sonucunun ne olacağını aşağı yukarı bilmesi, sizi doğru şekilde yönlendirmesine önem verin.
Çünkü karşı tarafında da size açtığı davada kaybedebilirsiniz.
Eğer başvurunuz banka ve dosya masrafı ile ilgiliyse önce bankanıza gidip başvuruda bulunarak kullanmış olduğunuz kredilerdeki zorunlu masrafların neler olduğunu, bu masrafların neye göre tespit edildiğini ve kalem kalem miktarının kendinize bildirilmesini isteyin. Ya da kart aidatlarının geri iadesinin kesin verildiğine dair daha önce ellerinde bulunan bir kararın olduğuna emin olun.
Eğer bir banka zede olmak istemiyorsanız iyi bir soruşturup yola çıkmanızı tavsiye ediyorum.
Çünkü buna benzer sıkıntıları yakın zamanda yaşadım. Ben de ulusal haber kanallarına güvenerek, bilinçli bir tüketici olduğumu düşünerek, tüketici haklarının yolunu tutum. Kart ekstremi vererek yıllık kart aidat bedelimin geri iadesinin verilmesini bekledim.
İşte tam da burada “bir iş yaparken iyice sorup öğrenmeden adım atmayın” diyorum, unutmayın burası Türkiye.
Lehinize olan bir karar aleyhinize işleyebilir benim de aynen öyle oldu. Bankanın bana açmış olduğu temyiz davası Yargıtay kararıyla onaylandı. Ve yıllık kart aidatımı geri alamadım. Az önce bahsettiğim banka zedelerden biri oldum.
Neyse ki bu konuyla ilgili araştırmaların halen devam ediyor. Sonuçta öyle bir hakım varsa neden almayayım? Ya da yoksa neden yanlış bilgilendiriliyoruz? Demem o ki yola çıkarken daha bilinçli araştırarak, haklarımız bilerek, sorup soruşturarak işe başlamalıyız. Sevgiyle kalın...
