ÜNİVERSİTEMİZİN HALİ

26-07-2017

Nicedir Batman Üniversitesinin durumu ile ilgili bir yazı yazmak istiyordum.

Üniversitede kadrolaşma hesapları üzerindeki tartışmaların dinmesini bekledim.

Dinsin de öyle yazayım dedim.

Çünkü bu tartışmalar sonuçlanmadan yazsam, birileri yazımı farklı yönlere çekebilir diye kaygı duyuyordum.

Rektörlük seçimleri öncesi başlayıp Rektörlük seçimleri sonrası devam eden “yetki” savaşında nihayet sona gelindi galiba.

Üniversitede görünen o ki yönetim kademesinde ipler artık tümü ile Rektör Prof. Aydın Durmuş’un elinde.

Benim, Batman Üniversitesi ile ilgili değinmek istediğim konu, “yetki” meselesi ve bitmek bilmeyen kısır döngü değil elbette.

10 yıllık bir geçmişi olan Batman Üniversitesi’nin, bu süre zarfında kat ettiği mesafe ve geldiği noktaya değinmek istiyordum.

Şehrimizin aynası olan üniversitemizin, ne yazık ki hak ettiği bir yerde ve olması gereken bir noktada olmadığını belirteyim.

Ben şehrimin aynası olan üniversiteye baktığımda birçok kırık ve çizikler görüyorum ne yazık ki.

Her şeyden öncede tam olarak kurumsallaşmayı ve kentle bütünleşmeyi sağlayamadı.

Kıyas yapmayı çok sevmemekle birlikte aynı tarihte kurulmuş olan Siirt Üniversitesi ile karşılaştırdığımızda Batman Üniversitesinin çok geri kaldığı, açık bir biçimde fark edilmektedir.

Tam da üniversite ile ilgili bir değerlendirme yazısı yazmaya niyetlendiğim sırada, sosyal medya hesapları üzerinden bu aralar üniversitelerin genel memnuniyeti ile ilgili yapılan bir araştırmaya denk geldim.

Üniversite Araştırmalar Laboratuarınca yapılan araştırmada ne yazık ki Batman Üniversitesi, genel memnuniyet sıralamasında 108 devlet üniversitesi içinden 104. sırada yer almış.

Batman’ın aralarında yer aldığı son 5 üniversite şöyle sıralanıyor.

104. Batman Üniversitesi

105. Bitlis Eren Üniversitesi

106. Bingöl Üniversitesi

107. Kilis 7 Aralık Üniversitesi

108. Hakkâri Üniversitesi

Batman Üniversitesinin 104 üniversite arasında sadece 4 üniversiteyi geride bırakması şahsen benim açımdan sürpriz olmadı.

Genel memnuniyet bir nevi tercih edilme ve verilen eğitimin kalitesiyle de ilgili bir durumdur.

Yani anlayacağınız bu tespit, basite alınacak bir durum değil.

Hem üniversitenin içinde bulunduğu durum, kentin sosyal ve ekonomik yapısı ile de paraleldir.

İşsizliğin yoğun olduğu, yeteri kalkınmanın sağlanamadığı bir şehrin üniversitesine oysa çok iş düşüyor.

Düşüyor düşmesine de tabi üniversitenin kapasite ve niyeti, tabi birde biz Batmanlıların üniversiteden beklentisi de önemlidir.

Genelde üniversiteden beklentiler, ne yazık ki bu güne kadar hep kişisel olmuştur.

Rektörlük öncesi ve sonrası yaşanan polemikleri de ben buna bağlıyorum.

Herkes kendisi gibi düşünen kendine yakın olanı koruma ve bir yere getirmenin telaşındadır.

Hiç kimsenin üniversiteyi 104. sıradan kurtarma, gerçek bir bilim ve ilim yuvasına haline getirme gibi bir derdi yok.

Her kurumda olduğu gibi üniversite içinde ve dışında da Batman’ın genel manada çıkarından ziyade kişisel çıkar kavgası verildi bu güne kadar.

Bu anlayış sürdükçe bırakın Batman Üniversitesine Tıp Fakültesini kazandırmayı üniversiteler arası memnuniyet sıralamasında üniversitemiz daha da geriye götürülecektir. 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?