VİRÜS MÜ, KARABORSA MI TEHLİKELİ?

15-03-2020

 “Eğer insanlık ölürse insan da ölür”
Böyle özetlemişti şahsen tanımadığım sosyal medya arkadaşlarımdan biri, son günlerde içinde bulunduğumuz durumu.
corona virüsün duyulması ile birlikte artan bencillik ve karaborsacı anlayışın ne denli tehlikeli oluşuna dikkat çekiyordu.
Ahlaksızlığı, iki kelime ile ne güzel tarif etmişti.
Corona virüs (Covid-19) salgının hızla dünyada yayılması ve ülkemizi de içine alması ile önce çarşı pazar hareketlendi.
Makarna ve birkaç gıda maddesi bir anda raflarda tükendi, fiyatı üç katına çıktı.
Virüsten koruduğuna inanılan yüz maskesi, eldiven, dezenfekte maddeleri, kolonya da aynı şekilde karaborsa oldu.
Bu tür olağanüstü durumlarda dayanışma ve yardımlaşma artacağına, maalesef stokçuluk ve karaborsacılık baş gösterdi.
Tıpkı savaş dönemlerinde olduğu gibi yine insanlık değil, fırsatçılık galip geldi.
Corona virüsü fırsat bilenler telaşın ve tedirginliğin artmasına sebep oldu.
Mazı temel ihtiyaçların karaborsaya düşmesi ile halkta bir panik ve korku baş gösterdi.
Bazı ahlaksızlar bu durumu fırsat bilerek bazı ürünler için fahiş fiyat biçti, bazı ürünleri de stoklarında bekleterek fiyat artışına neden oldu.
Bu ahlaksızlığı yapanlara karşı Belediye başta olmak üzere hiçbir ilgili merciinin, sessiz kalmamaları gerekir.
Vatandaş da bu zor günde ihtiyaçlarını kendisinden esirgeyen esnafı bir yere not etmelidir.
Halkı bu sıkıntılı günlerde mağdur edenlerin yaptıkları yanlarına kâr kalmamalı.
Etik kuralları, insanlığı ve ticari ahlak kurallarını bu gün hiç sayanlar hiç unutmasın, Allah korusun salgın yayılırsa başta bunlar zarar görecektir.
Anlayacağınız karaborsacılık, öldürücü virüsten bile daha tehlikeli.
Şu anda bünyeleri çok zayıf ve ağır hastalık geçirmiş bireyler dışında kimsenin maske takmasına ihtiyaç yok.
Olması durumda Batman’da yüzlerce tekstilci var, her biri sadece bir gün maske üretse, tüm Batman’a yeter ve artar bile.
Dezenfekte ilaçlar da kolay yöntemlerle üretilebilir.
Makarna gibi ürünler olmasa da insanlar açlıktan ölmez.
Bu nedenle telaş ve paniğe gerek yok.
Telaş ve panik, karaborsacılara yarıyor.
Aileler, ihtiyacından fazlasını almamalı.
Evde stok yapmak da fiyatların artmasına ve karaborsacılığa yol açıyor.
Sadece kendimiz değil, komşularımıza ve tüm insanlığa saygı, anlayış ve yardımlaşma duygusu ile hareket edersek ancak bu virüs belasını başımızdan def edebiliriz.
Geçmişte bu tür salgın hastalıklara nasıl çare bulunduysa elbette coronaya da tez zamanda çare bulunacaktır.
Ayrıca corona virüs ve başka salgın hastalıklardan korunmanın yolu sadece maske satın almak ve yiyecek stoklamak değil, her şeyden önce korkuya yenilmemek ve insanlığını yitirmemektir. 
Amaç yaşamaksa, önce insanları kendisine karşı saygıyı yitirmemelidir.
Kendine saygının yolu da dayanışma, paylaşma ve birbirine sahip çıkmaktan geçer.
Makarnayı, temizlik malzemeleri ve maskeleri ihtiyaçtan daha çok stoklamak ve fahiş fiyata satmak, virüsten bile daha tehlikelidir.
Corona virüsünün bulaşıp yayılmasına karşı hem vatandaşlar hem de kurumlara çok iş düşüyor.
Kurumlar tedbirler alıp, vites yükselterek imkânları seferber ederken, halk da vites düşürüp sokak, alışveriş merkezleri ve toplu taşıma araçlarındaki kalabalığı azaltmalıdır.
İnanıyorum ki biraz dikkat ve tedbirle bu sorunu en az hasarla atlatırız.
Her şeyden önce, bu süreçte panik, telaş ve fırsatçılık yapmamak gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?