Abdullah Öcalan’ın ve de PKK’nin ateşkes ilan edeceği iddia edilen 1 Eylül, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ve Varşova Paktı üyesi ülkeler Hitler faşizminin 1939 yılında Polonya’yı işgal ederek ikinci dünya savaşını başlattığı tarih olan 1 Eylül’ü “Dünya Barış Günü” olarak ilan edildiyse de SSCB ve Varşova Paktı’nın dağılmasından sonra hiçbir ülke 1 Eylül’ü Dünya Barış Günü olarak kutlamadı.
Buna rağmen biz kutlayalım. Dünyanın bütün eski ve yeni barış günlerini hatırlatalım birbirimize. Günde üç öğün beş vakit barışı hatırlatalım birbirimize.
Kendimizden başlayalım önce kendimizle barışalım sonra kardeşlerimiz ailelerimiz komşularımızla. Yaşadığımız mahallelerle sokaklarımızla barışalım.
Havamız suyumuz göğümüz toprağımızla barışalım. Geçmişimizle barışalım, yediğimiz içtiğimizle barışalım. Vicdanlarımızla barışalım. Elinizi uzatın hiç tanımadıklarınıza ellerinizle barışın. Her sabah evden çıkarken sokakta gördüklerinize gülümseyin gözlerinizle barışın.
Kitabınızla barışın hiç kulak vermediğiniz yanı başınızdaki insan öyküleriyle barışın.
Dilinizle barışın dininizle barışın vicdanınız ve her neye inanıyorsanız kitabınız Allah’ınızla barışın. Barışmakla yorulmazsınız yürüyün koşun yaklaşın birbirinize ayaklarınızla barışın.
Geceniz gündüzünüzle, eviniz odanız balkonunuzla barışın çay demleyin çayınızla barışın. Sofranızla barışın en sevmediklerinizi çağırın aynı sofrada düşmanlıklarınızla barışın.
Öyle herkese bol keseden dağıttınız nefretinizi toplayın geri, nefretiniz kininizle barışın.
Sıra arkadaşınız, yol arkadaşınız iş arkadaşınız dostlarınızla barışın.
Hepsiyle barışık olduğunuzu düşünseniz de siz bir daha barışın hepsiyle.
Barışmaktan zarar gelmez siz tazeleyin yenileyin barışıklıklarınızı.
O zaman göreceksiniz ki aslında sandığınız gibi barışık değilsiniz yukarıda saydıklarım ve en çok kendinizle bile.
O zaman anlayacaksınız birbirini vurup öldürmekten usanıp bıkmayanların sizin düşmanlıklarınızdan beslendiklerini. Anlayacaksınız siz kendinizle ve birbirinizle barıştığınızda etrafınızdaki her şeyin ve tabiatın da barışacağını.
Çekinmeyin barışın. Utanmayın barışın. Korkmayın barışın.
Sanatınızla barışın şair şiiriyle barışsın ressam fırçasıyla, fotoğrafçı kadrajıyla barışsın.
Hiç boşluk bırakmasın kimse. Hayat boşluk kabul etmiyor hele ki insanlıktan nasibini almamışlar bulduğu boşluklarda cepheler açmak için boşluklarınızı, tembelliklerinizi ve de kibrinizi kolluyorlar. Siz barışın barışabildiğiniz kadar fırsat bırakmayın savaşa ve savaşanlara.
Kendinizden ve evinizden başlayın barışmaya.
O zaman göreceksiniz ki bir salgın gibi dünyanın en güzel salgını gibi sizden başlayıp dalga dalga yayılacak barış.
Savaşa yer bırakmayacak bir virüs gibi evden eve büyüyecek barışın en güzel hali.
Unutmayın siz barışmazsanız kimse barışmaz, barışamaz, düşmanı ya da düşman sandığıyla.
Barışın kendinizle…