İYİLİK, İYİDİR

MUHAMMED FURKAN

8 yıl önce

İyilik hiçbir karşılık beklemeden, asla ama asla bir menfaat gözetmeden yapılan yardım olarak tarif edilir. En saf ve duru şekliyle böyle kabul edilir.

Ben ise iyiliği insan yaratılışının fıtri özelliklerine göre, biraz çok yönlü bir tanım geliştirmek istedim.

Şöyle ki “İyilik insanlığın batnına insan için konulmuş rahmettir. İnsan, insana iyilik ederek, merhamet eder. İnsan insanlığa iyiliği düşleyerek hizmet eder. İnsan insanlığa iyilikle muamele ederek, insan olmanın gereğine terfi eder. İnsan iyilik üzere olduğu sürece, yaratılışının gayesine uygun hayat sürer”

Bir nevi iyiliğin tanımı ile beraber işlevi ve olması gerekeni de tanımla beraber harmanlamak istedim.

İyilik bütün insani değere sahip ve insan olmanın gerektiği ahlakı edinmiş bireylerin yüreklerinde bir şekli ile hep yorumlanmıştır.

İnsanoğlu meskeni dünyada rahat etmenin ve de huzurlu olmanın aslında olmazsa olmazının iyilik üzere bir ömür sürmek olduğunu biliyor olacak ki, bütün dillerin, ilk karşılaşmaları ve hatır sormalarında ilk sözcük hep karşıda ki şahsın iyi olması dileği olmuştur.

Bence de dünyada iyilikten daha iyi hiçbir şey yoktur.

İyilik ile ilgili Mevlana Hazretleri der ki “İyiliğin ilmine sahip olmayana, diğer bütün ilimler zarar verir”

Nihayetinde iyilikten haberdar olmayan bir âlimin, asık suratından, kulak tırmalayan hırpalayıcı sesinden ne fayda elde edilebilir.

İyilik üzere ahlaklanmış hiçbir benlik güvenilir ve anlaşılır değildir. Çünkü iyiliğin olmadığı yerde kötülük olur. Kötülük ise insanlığı günaha, hasede, kine ve nefrete sevk eder.  

İyilik ilmi ise,  bilgiye tebessüm ettirir, yumuşak huyluluğun faydasını benimsetir ve insanı mutlak şekilde önemsemenin gerekliliğini kavratır.

İyilikle ahlaklanınca insan, insanlığa iyi bakmaya başlar, iyi bakınca iyi konuşmaya başlar, iyi konuşunca, insanlığa tebessüm etmeye başlar ve devamında umut yeşerir, toplum düzelir, devlet iyilikle gelişir.

Bu durum toplumun bütünlüğüne yansır, bireyler mutlu olur, bireylerin devamında toplum mutlu olur ve mutlu toplum sorunların minimize olduğu bir devlet yapısının olmasına aracı olur.

Sorunların minimize edildiği o toplumun içerisinden, ahlaklı ve iyi amirler doğar ve topluma iyilikle muamele edilir.

Bu şekilde toplumun faydasını gözeten ve insanlığın bütününü önemseyen reform ve iyileştirme gelişmeleri görülür.

Hayattaki vedalarının ardından en güzel örnekleri bırakanların, bütün hatıralarında iyilik olduğu görülür.

Kendilerinden, kendilerinden olmayanlardan, inine, öbürüne, sağlarına, sollarına hep iyilik emek için çırpınmışlardır.

İyilik üzere ahlaklanmış Yunus Emre’nin dediği “Dövene elsiz gerek, sövene dilsiz gerek” özdeyişinin de kaynağı iyilik ilmidir.

 Dayanılmaz sıkıntılara rağmen yumuşak huylu olmaktan vazgeçmeyen Peygamber (s.a.s) ‘in ahlakının kaynağı da iyilik ilmidir.

Bir şekli ile iyilik kötülüğe karşı bir panzehir görevi görür.

İşte bu yüzdendir ki Allah insanoğlunu iyilik etmek ile tembihlemiş ve bu şekilde onun kötülükten uzak olması hedef kılınmıştır.

Çünkü İyi olmadan kötü olmamak mümkün gibi gözükmemektedir.

O halde kötü olmamak için, iyi olmakta ısrar edelim.

Ve iyilikle isteyelim, dileyelim.

Haksızlığa susmak olmaz ama asilikte olmaz, biz haksızlığı iyilikle iyileştirelim.

Zulüm imtihandır, mutlak geçer. Zulme İyilikle sabredelim.

Başa gelen her türlü musibetten haberdardır Allah, iyilikle dua etmeye devam edelim.

En iyi insan bilir insanı, insanlığı iyilikle anlamaya ve anlamaya çalışmaya devam edelim.

İyilikle sevelim;  onu, bunu, şunu, onları, bizleri, bizden gayrilerini ve bir bütün insanlığı iyilik ile sevelim.

YAZARIN DİĞER YAZILARI