Bilmem Ehmedê Xanî’nin “Mem û Zin’ini bilir misiniz? Sanırım pek bilmeyen yoktur.
Mem û ZinKürt Edebiyatının meşhur klasiklerinden Ehmedê Xanî’nin nazım şeklinde yazmış olduğumeşhur eseri. BEKO ise bu mükemmel eserinkötülük kahramanıdır.
EhmedêXanî (1651-1707) yılları arasında yaşamıştır. Doğudaki en güçlü iktidar merkezi olan Beyazıdtaki İshak Paşa Sarayında görev almıştır. Bu nedenle o dönemin devlet erkânını ve çalışma şeklini iyi bilir. “Beko” karakterini bu gözlemler üzerine oluşturmuştur. İdare de hiçbir yetkisi olmayıp EAmirlerin arkasına saklanan, onların güç ve yetkilerini kullanarak fitne ve fesat çıkaran, EAmirleri kışkırtarak çalışanları birbirine düşüren, kinbaz, içten pazarlıklı, hasedinin ateşiyle ortalığı karıştıran karaktersiz bir karakterdir Beko.. Bu nedenledir ki “Mem u Zin” hikâyesinde karaktersiz “BEKO” karakterini mükemmel bir şekilde canlandırmıştır.
Birçok kişinin bildiği gibi Mem û Zin sadece bir aşk hikâyesi değildir. O bundan çok fazla özelliği bir arada bulundurur. Zamanın birçok özelliğini barındıran psikolojik ve sosyolojik bir tahlil kitabıdır aynı zamanda. Bir diğer açıdan bakılınca da iman ve inanç ağırlıklı ahlaki erdemliği sunan bir toplum mozaiğidir.
Mem u Zin’i okudukça Ehmedê Xani’ninKürt halkını ne kadar mükemmel tanıdığını, zaaflarını ne güzel tespit ettiğini ve muhteşem bir dille bizlere sunduğuna tanık oldum. O, yöneticilerin zaman zaman zulme varan yönetim şekillerini ve bunlara dalkavukluk yaparak fitne tohumu eken karaktersizleri çok iyi görmüştü.
Bu nedenledir ki Kürt Edebiyatının en mükemmel klasiklerinden “Mem U Zin”hikayesinde“BEKO” karakterine yer verdi. Bu karakterin özelliklerini ilmik ilmik işledi. Çünkü bu karaktere sahip karaktersizleri çok iyi biliyordu. Kimbilir belki de “Beko” kendisine zarar veren bir kişiydi.
“Beko” pak ve temizliğin sembolleri olan Mem u Zin’in arasına girerek fitne tohumları ekmiş, âşıkların birbirlerine kavuşmalarına engel olmuştu. Bu nedenle Kötülük sembolüydü. Beyin arkasına sığınarak onun yetki ve gücünü istismarediyor, Beyi kandırarak yanlış yönlendiriyordu. Muktedir biri değildi. Mir’i arkasına alarak ortalığı karıştıran gammaz ve fitnekârın biriydi. Aslında bir hiçti ama Beyin gücü ile güçtü. Yaptığı en iyi iş, söz getirip götürmek,fitne ve fesat oluşturmaktı. Günümüzde de böyle kişilerle karşılaşırız.
Ehmedê Xanî Beko’yu şöyle tarif eder. Menna’û müzebzebin u iblis/Xedda’ûxeberbezın u telbis/ Şagırtêşeametawi şeytan/Şermendejıgotınawibohtan/ Bed çehre jırengêdêwêkabus /Bedfil u sıtizekar u salus
Beko; zamanın fitnecisi, kurnaz ve kavukçuydu. Şirret ve fitneci bir insandı. O münafıkın adı Bekir'di. İyiliğe karşı ikiyüzlü bir iblisti. Aldatıcı, söz götürücü ve şaşırtıcıydı. Şeytan onun uğursuzluğunun çömeziydi. Çirkef işli, kavga körükleyiciydi.
Peki bu kadar çirkef olan birini acaba amirler pardon Emirlerneden yanlarında tutarlar? Xanî bunun cevabını Tacdine Mir’in verdiği cevaptan öğreniyoruz.
Tacdin der:Tacdin-i dıgote Mir eyani: “Mirêmbıke der vi dergevani/ Ev laiqêdergehê te nine/ Ev kelbenehinderêbı kine. -Beyim! Kov bu kapıcıyı.Bu senin kapına lâyık değildir. Bu köp…n dışı içindedir, içi dolu kindir.
Mir cevap verir:Em qismêemîr-i qismêaşîn/Pir fetl ugerîn upêşû paşîn/ Naçarejibo me aşivanek/Labiddejibo me dergevanek/ Hindîbihikûmetêdikîndewr/Gehedlejibome kar, ûgehcewr/ Her çendî Bekir weledzinaye/Aşême jiwîbifetl ûbaye/Ev zumreku zalim ûewanın/Sûbaşî-yuŞehne-û dergevanın/ Aşêd-i me zalımandigêrın/Dexlêd-i mezalimandihêrın
“Biz beyler, değirmene benzeriz. Çok fırıldak ve dolambaçlıyız, bir ileri ve bir geriyiz. Zorunludur bizim için bir değirmenci. Şarttır bizim için bir kapıcı. Hükümet işlerini o kadar yönetiyoruz ki, Bazen adalettir işimiz, bazen da zulüm. Gerçi Bekir z..a çocuğudur. Ama değirmenimiz de onunla dönüp yelleniyor.Değirmenimiz gerçi kamunun vakfıdır amma subaşılar, kâhyalar, kapıcılar tüm bu avene zümresi, biz zalimlerin değirmenini bu zulm ile döndürüyorlar. İçine aldıkları mazlumları öğütüyorlar.
Demek ki Mir, kimin zalim, kimin mazlum olduğunu biliyor amma iktidarını sürdürmek için zalimlerin zulmüne göz yumuyor, onlara sahip çıkıp arkalarında duruyor. İşte Mirlerin iktidarlarını sürdürmek için hizmetlerinde bulunan fitnebaz zalimlere göz yummaları “Beko” gibi kalleş ve fitnekârları ortaya çıkarıyor. “Bekoluk” zalimlerin yanında zulümlerinin devamı için şart oluyor. Yoksa bu dalkavuk ve fitnebaz “BEKO”ların kendi güçleriyle bu kadar “BEKOLUK” yapmaları mümkün müdür?
Ehmedê Xanî Kürt Edebiyatınahakikatin sırrına aşkla erişen kahramanların muhteşem hikayesi olan Mem û Zîn’ianlatırken onları sırf içindeki kıskançlık, hased, ve çekememezlik nedeniyle bir hiç uğruna harcayan “Beko” gibi karaktersiz ve kişiliksizleri de mükemmel bir şekilde tanıtmaktadır. Beko, yaktığı fitne ateşiyle Mir’i körükleyip kışkırtarak aşık ve maşukları birbirinden ayırmayı başarır. Onların temiz ve pak sevdaları ahirete kalır.
XANİ;Refiq, Rehber, wezir, serwergibiiktidar sahiplerinin bu tür yalancı, sahtekâr ve kötü fiilli kişilerin devlete zarar verdiklerini, bu tür şahıslar nedeniyle Devletin kötü görüldüğünü, devlet işlerinde yapılan işlerin halkın nazarında kusurlu görüldüğünü belirtir. Ve der ki;
Bedxwah u bexil u bedsakalan/Bed’esl u sefih u bedfialan / Tinındıkınerefiq u rehber/ Bednam-ı dıbınwezir u serwer/ Dıspêrınewankesanumurê/ Ewedxinedewletêqusurê
Evet, hiç şüphesiz Kürt Edebiyatında okuduğum en değerli eser, Ehmedê Xanî’ninMEM U ZİN’i. Gerçekten muhteşem bir eser. Herkesin okuması gerektiği ve herkesin içinden kendine göre bir hisse çıkaracağı muazzam bir kitap.
Ben bu günkü yazımda “BEKO”yu tanıttım. Siz bu eseri okuyarak Yapbozun (Puzzla) diğer karakterlerini bulun. En güzeli de günümüzdeki iktidar sahiplerine bir uygulayın. Bakın bakalım hangi giysi kime uyuyor? Kim Zeyneddin, kim Tacdin, kim ehli din, km ehli kin?Buna sizler karar verin…
Kanaatimce Ehmedê Xani’nin “Mem u Zin”i okullarda ders olarak okutulması gereken bir eser. Manevi değerleri yücelten bir klasik. Ahlaki ilkeleri beyitlerinin içerisinde eritmiş bir şiir kitabı, aşkın hakkını vererek gerçek aşkın ne anlama geldiğini öğreten bir aşk ve sevgi kitabı. Fedakarlığın en büyüğünün kime yapılması gerektiğini ortaya koyan muhteşem bir eser.
Çokta uzatmaya gerek yok. Ama hepimizin okuması gereken bir muhteşem eser…
Ama sizden önemle ricam; Ehmedê Xanî’nin “Mem û Zin’iniyazarının yazdığı “Kürtçe” ile okuyun ki onun edebi, ilmi, manevi, ahlaqi, imanikonularını Ehmedê Xani’nin ruhunun yansıdığı tadı alasınız…
Eeee. De hadi hala okumaya başlamadınız mı?