HA DEDAŞ HA SİBADAŞ…!

19-01-2015

Batman bu iki A.Ş’den çektiği kadar kimseden çekmedi. Kimse vatandaşlarımıza bu kadar sinir yüklemesi yapmadı!

Hiç kimse rahmetli Aziz Nesin’in ‘Koyun’ söyleminden yola çıkarak bunları uyandıralım demedi(!)

Sağ olasın iki A.Ş bunu üstlendi, fazlasıyla ‘Uyanık olmayı’ bize enjekte etti!

Seçimin yaklaştığı bu dönemde soğuktan uyumaz hale geldik, karanlıkla bütünleştik!

Artık koyun değiliz, dimdik ayaktayız.

Elektrik yüzü görmüyoruz, üşüyoruz ama olsun. Uyandık bir kere!

Sağ olasınız, var olasınız(!)

Biri bizlere ortaçağ nostaljisi sunma telaşında, diğeri Sibirya’ya gidemeyen bizlere Sibirya’yı getirme kararlılığında…

Vay be… Milenyum’dan Ortaçağ’a… Aman ne nostaljik ve romantik(!)

***

Doğma, büyüme Batman’da yaşayan biri olarak şaşırdım kaldım. Batman’ın her köşesinde tepki var. Tepkinin ötesinde kin var, asabiyet var.

Telefonlarımız kilitlendi, gazete bürolarımız akına uğradı!

Akıncılar kim mi?

Ali, Veli, Selami… 

Ayşe, Derya, Manolya…

Özetle normal yurttaş…

Dert bir, tasa bir…

Hepsinin ‘karanlık’ bir noktası var!

Hepsinin ‘Üşüyen’ bedenleri var!

Kimyaları bozulmuş, gözleri dolmuş…

Sinirin en yüksek halini yansıtıyorlar, karanlıkta kalan Batman sokaklarında…

Faili meçhul dönemde bile bu tepki ve isyan yoktu!

Siyasilerin vaatleri yuttukları dönemde de…

İlk kez böylesine muazzam bir uyanış var!

***

DEDAŞ’tan başlayalım, SİBADAŞ’a doğru yol almaya devam edelim.

DEDAŞ karanlığa beyaz bayrak açtı, teslim oldu!

Bir nevi kafası karıştı.

Önce köylere rotayı çevirdi, akabinde ‘şehir merkezi de nasiplensin’ dedi.

Günde 27 bin aboneyi karanlıkla buluşturma günleri düzenlemeye başladı!

Benim değil DEDAŞ’ın açıklaması bu.

Peki ya gerçek ne?

Gerçek göründüğü gibi değil.

Özellikle varoşlarda günlük değil, haftalık kıyım var!

Esnaf dertli, sanatkârlar dertli.

Dertli olmayan var mı?

Arabesk’in efsane ismi Müslüm baba hakkın rahmetine kavuştu, bu açığı DEDAŞ kapatıyor!

Allah’tan jilet alışkanlığımız yok(!)

***

Sayın DEDAŞ’ın müstesna yöneticileri!

Abonelerin yüzde 70’i kaçak mı kullanıyor?

Kuracaksın ekibini, polis ve jandarma eşliğinde kaçak avına çıkacaksın.

Yılmayacaksın, korkmayacaksın!

Kaçak kullananın pisliğini hakkıyla ödeyene bulaştırmayacaksın!

Adalet terazisinden şaşmayacaksın.

Mahkemeye ver, deşifre et!

Siyasetçiler bu pisliği süpürme işine girmeyecek!

İkide bir bakım ve onarım teraneleri okumak yakışık almıyor.

Ciddi kurum nasıl olmalı?

Önceden tedbir alacak!

Kış gelmeden, kar yağmadan, kaçak elektrik kullanımı tavan yapmadan!

***

SİBADAŞ boyutuna geçelim…

Geniş adıyla Siirt-Batman Doğal Gaz Dağıtım A.Ş

Belde, Kültür ve GAP’ta insanlar neredeyse ‘tuz-buz’ oldu!

Resmen buz devrini yaşıyorlar.

SİBADAŞ Buz devri animasyon filminden mi etkilendi bilmiyorum ama o film iyi iş yapmıştı.

60 milyon dolarlık film, 378 milyon kazandırmıştı.

‘Buz devri Batman’ filmi bu rekoru kırar mı bilmiyorum ama hastane rekoru kırabilir!

Doğal gaz geldi diye bayram yapanlar, bu günlerde titreme modunda yaşıyorlar!

‘Yönetici yok mu ?’ çağrıları eşliğinde bunalım takılıyorlar!

Haksız da değiller…

Hava sıcaklığı eksi seviyesinde…

Kalorifer tesisatlarını söktüler doğal gaz bağladılar.

Eee bir de elektrik yok.

Ne olacak şimdi?

Tabi ki, insanlar donacak!

Üşüyecek, hasta olacak, devlete ilaç maliyeti yükleyecekler!

Battaniyecilere ve eczacılara görülmeyen kıyak!..

***

Donan vatandaş ne diyor?

‘’30 günde ‘devri teslim’ dediler, neredeyse dünya turuna çıkardılar!’’

Bir firma nasıl prim yapar?

İcraatıyla, başarısıyla, verdiği sözle…

Peki, öyle mi?

Burada daha çok siyasi gölge var gibi!

DEDAŞ ve SİBADAŞ, Ortaçağ karanlığından ve buz devrinden geri adım atmazsa mahkemelerin yükü artacak!

Şikâyet dosyaları havada uçuşacak!

Donan vatandaş kısas hakkını kullanarak bu iki A.Ş’yi mahkemelerde ısıtacak!

Böyle olsun istemiyoruz.

Vatandaşlar da istemiyor.

Ne istiyor?

Kurumsallaşma ve profesyonellik istiyorlar.

Yani sağlıklı elektrik, sağlıklı gaz istiyorlar.

Gaza gelmiyoruz ama bu kara kışta nostalji ve romantizm istemiyoruz(!)

Elektrik ve gazımızı istiyoruz.

Çok mu şey istiyoruz?

Sadece hak olanı…

Dostça kalın, sağlıcakla kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?