Kararlılıkla yola devam

Kararlılıkla yola devam
02-06-2023

Bugün 2 Haziran

Heyecanlandığım, geçmişi hatırladığım, anıların film şeride gibi gözümün önünden geçtiği nadir günlerden biri…

Benim için belki de en özel gün…

Bugün gazetemizin kuruluş yıldönümü…

Bugün itibariyle 9. yayın yılımızı geride bırakıp 10. yayın yılına girmiş bulunuyoruz.

Dile kolay 10 yıl…

Gazetecilikte ise 54. Yıl…

Gazetecilikte her kademelerde görev aldım.

Çeşitli zorluk ve badireleri atlattım.

Zor dönemler yaşadım ama hiç yılmadım.

İnsani ve vicdani duyguların etki alanından çıkmadım.

Sadece gazetecilik yaptık.

Daha doğrusu yapmaya çalıştım.

Etik ve ahlak kurallarına sarılarak, gazetecilik görevini en iyi şekilde icra ederek bugünlere geldim.

Bilgisayarın, dijital fotoğraf makinelerinin, internet haberciliğinin, çok fonksiyonlu matbaaların bulunmadığı dönemleri yaşadım.

Haberleri çeşitli zorluklarla, tabiri caizse ilmik ilmik dokuyarak bugünlere geldim.

Benim gazetecilikte 54. Yılım, Sonsöz gazetesinde ise 10 yıllık geçmişinde zorluk, alın teri, emek, ahlak, saygı, insani ve vicdani bakış açısı ve sadelik var.

Kin ve nefrete hiç bulaşmadık,

kalemimizi kirletmedik,

başımızı eğmedik.

Bu vesileyle aynı duruş ve kararlılıkla yola deva edeceğim.

Sonsöz gazetesiyle Nice yıllara hep beraber girmemiz dileğiyle bizleri bugünlere getiren, okurlarımıza ve takipçilerimize teşekkür ederim.

***

İBRETLİK SEÇİM…

Seçim iyisi ile kötüsü ile geldi geçti.

Yaşananları, süreci fazla irdelemeden meseleye balıklama dalıp, analiz etmeye başlayalım;

Türkiye’de yaşayan halkları anlayabilmek için birçok ülkeden sosyolog, toplum bilimci, psikolog gelmiş ilginç tezler, raporlar hazırlamışlar ama bu toplumu bir türlü çözememişler!

Kime sorarsan yaşamından memnun değil ağlayıp, sızlıyor.

Eleştirinin sınırlarını zorluyor sonrasında zafer kazanmış kumandan edası ile platformlara çıkıp, müzik eşliğinde zafer çığlıkları atıp, kendinden geçebiliyor.

Hani açtınız, hani fiyatlar el yakıyordu, hani hesap soran yoktu, hani memleket talan edilmişti…

Yok öyle yağma bundan sonra hükümete en ufak bir eleştiriyi kabul etmem.

Memnunsanız mesele yok demektir.

“Celladına aşık olmuşsa bir millet….”

Gerisini siz getirin.

Gerçek anlamda bir analiz yaptığınızda bu seçim ülkemiz için belki de dünya için ibretlik bir seçim.

Seçim öncesi Bakanlar değişmez, şartlar eşit olmaz, her şey iktidarın elinde, muhalefet aman bir şey olmasın, çıngar çıkmasın, silik bir profille yarışa girmek, bazı sandıklarda sadece bir partiye oy çıkması veya kendine oy veren bağımsız adayın günlerdir oyunu araması gibi ilginç komikliklerin eksilmediği, fantazi sınırlarını aşan 2 milyon Suriyelinin ve yurt dışı oylarının seçimin kaderini belirlediği bir seçim…

Yerelde seçmenini tam olarak bilinçlendirmemiş, kendini yenilmez sayan devrimcilik oynayan aynı zamanda seçime iki ay kala parti değiştirip, seçim ödeneğini elinin tersi ile iteleyen, teşkilatçılığı tamamen unutmuş ancak kahve-kahve dolaşıp, kimsenin anlayamadığı propaganda usulleri geliştiren bir parti ile inanılmaz bir mücadele hırsı ile teşkilatçılığı zirveye taşıyıp, artı bir Milletvekili çıkaran bir partinin mücadelesini seyrettik.

Adı sanı duyulmamış insanları listesine alarak, ‘her şeyi ben bilirim’ mantığı ile rehavet birleşince hezimet de kaçınılmaz oluyor.

Hiç bir şey yapmadan 40 Milletvekilini başkalarının sırtından Meclise taşımak ise tam bir fiyasko.

Bunu parti liderinin yapma ihtimali yok.

Gelenekçi bir partinin akıl hocaları sönük bir liderin iplerini hangi yöne çevirirse o oluyor.

22 yıldır değişmeyen bir zihniyet yine aynı lidercik ile utanmadan “mücadeleye devam” denilebiliyor.

Ben olsam Anayasada bir değişiklik daha yapar iki dönem Cumhurbaşkanlığı şartını kaldırır ve ömür boyu aynı adamla devam ederim.

Bunca başarısızlık eğer hala akıllarını başlarına getirmiyorsa yakınmanın da bir anlamı yok.

Boşuna bu halkın umutlarını çalmanın da bir anlamı yok.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?