KRONİKLEŞENLER

01-06-2020

Batman için bazı sorunlar kronikleşmiş durumdadır. Artık bu sorunlar o kadar çok söylendi ki neredeyse çözülmeyeceğine olan inanç arttı.

Durum o kadar umutsuz desek doğru olmaz ama eğilim sorunların üzerine eğilinmediğine yönelik bulunmaktadır.

Gerçi birçok sorun çözüm yoluna girerek sorunlar hal oldu. Bazı sorunlar için ise çözüm iradesi gösterildi.

Bu arada geçen haftalarda yazdığım sorunlar Batman için mevcut iken ve Batman için öncellikli yapılması gerekirken çevre illerde yapılacağını öğrendim.

İfade etmeye çalıştığım hafif raylı sistemi yaklaşık bir yıl önce yazmıştım. Tekrarını ise bir iki hafta önce yazdım.

Ama maalesef yetkililerden bununla ilgili ne çözüm ne de çözüm iradesi geldi. Oysa komşumuz Siirt İlimizden küçük olmasına rağmen startı verdi.

Ne diyeyim? Bizim söylememiz kimseyi tetiklemedi. Komşu illerde yapılması inşallah bizim yetkilileri harekete geçirir.

Esasında kronikleşen vakalarımız var ve bugün ben onlardan bahsetmek istiyorum. Onlardan birini birçok defa yazdım.

Aynı zamanda Çevre Gönüllüleri Derneği yönetiminde yer aldığım için bahsedeceğim konuyu geçmişte birçok defa dile getirdim.

Çok önemli bir konu olan içme suyu hattının üzerinde asbest olması elbette biz Batmanlıların tümünü ilgilendirmektedir.

Asbest bildiğiniz üzere kanserojen bir madde olmakla birlikte yıllardır bahsedilen, dile getirilen bu sorunu hiçbir Belediye yönetimi çözmedi.

Son olarak Kayyum olarak atanan Valimiz Hulusi Şahin dile getirdi. İnşallah çözüm onun eliyle yerine getirilir.

15 yıl önce Brüksel seyahatinde bulunduğum sırada bize inşa halinde olan bir NATO binasını göstermişlerdi. Bu bina kaba olarak bitmek üzere idi.

Büyük bölümü bitmiş ve bitmek üzere olan binanın bazı malzemelerinde asbest kullanıldığı için binanın durdurulduğunu ve yıkılacağını söylemişlerdi.

Avrupa’da insan sağlığı önemsenirken ve asbestin yasaklanmasının üzerinden on yıllar geçmesine rağmen bizim içme suyu gibi çok önemli bir hatta asbestin bulunması vahim bir durumdur.

Avrupa medeniyetinin elbette İslam medeniyeti ve örneğin bir Endülüs medeniyeti önünde kayda değer bir önemi bulunmamaktadır.

Ancak bugün maalesef Avrupalılar bizim önümüzdeler. Nasıl önümüzdeler? Elbette değer ve ilkelerimiz olarak bizler onların önündeyiz. Ancak uygulama olarak onlar öndeler.

İşte sizlere bir örnek daha Batman’ın kanayan yarası İluh deresi şehrin içinden geçmekte ve şehir kadar eskidir.

Şehrin içinden geçen ve pislik yuvası haline dönüşmüş durumdadır. Katı ve sıvı atıklardan oluşan bir kanal haline dönüşmüş durumdadır.

Peki, neden bir Amsterdam veya Venedik kanalı içinde tertemiz su var iken İluh deresi pis atıklar içinde yüzmektedir?

Bir Avrupa şehri gibi olamıyor muyuz? Neden onların şehir içindeki su kanallarında tekneler yüzüyor da bizim İluh Deresinde lağım suları akıyor?

Haydi, Avrupa’yı geçtik işte Haliç gibi örnek. Haliç ekstern bir örnek mi? O halde size Eskişehir’i örnek göstereyim.

Eskişehir içinden geçen kanal ve kanal çevresi ne kadar güzel, değil mi? Neden Batman için böyle bir şey olmasın.

Başka örnekler yok mu? Ne kadar çok örnek var gösterilebilecek. Mesela Amasya içinden geçen kanal ne kadar temiz akıyor.

Şehir içinden geçen ve şehrimize hiç yakışmayan İluh deresinin pis kokması, kirli olması ve hastalıklara yol açması Batman’ın kronikleşen bir sorunudur.

Bugüne kadar birçok yetkili sorunu çözme vaadinde bulunmasına rağmen herhangi bir girişimde bulunulmamıştır. 

İnşallah bundan sonra çözülür diyoruz. Hem asbestli su hattı yerine yeni bir hat döşenir hem de İluh deresi temiz akar.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?