PERPİRA KÖPRÜSÜ

PERPİRA KÖPRÜSÜ
18-01-2022

Batman; tarihin en eski yerleşim yerlerinden biri. Dicle nehrinin bereketinden nasibini alan inanılmaz bir tarihi dokunun günümüze uzanan izleri. Geçmiş tarihi ile ilgiyi üzerine çeken gizemli şehir.

Tarih dediğimiz olgu, insanlığın geleceğine ışık tutan kalıntılar, bulgular. Yüzlerce, binlerce yıl öncesi inanılmaz bir teknoloji ile nasıl inşa edildiği bilinmeyen eserler.

Bizleri şaşırtıyor mu? Hem de nasıl! Günümüze kadar uzanan tamamen insan gücüne, insan aklına dayanan devasa eserlerin kalıntıları. Yetmez, bugüne kadar “işte ben hala daha yıkılmadım, ayaktayım” dedirten bir köprü, Perpira Köprüsü.

Batman bu bakımda Güneydoğunun en zengin kültürlerine sahip şehirlerinden biri. Tabiatın yeraltı ve yerüstü zenginliklerini o yörenin insanlarına sunduğu bir ganimet, bir nimet.

Batman çayı üzerine kurulan tahminlere göre 2000 yıllık Perpira Köprüsü 40 ayaklı, zamanın en mükemmel en büyük gözlü köprüsü. Kesin olarak tarihi bilinmese de iki yakayı birleştirerek, sosyal hayatta ilişkileri yakın tutmak üzere planlanmış inanılmaz bir teknoloji eseri.

Tabiat da ortak yaşam kuralı vardır. Sosyal açıdan birbirine muhtaç olan insanın en çok gereksinme duyduğu şeydir köprü. Birleştirir, bağlar, yaklaştırır.

Hayatı kolaylaştırmak açısından devamlı en güzeli üretmeğe odaklanmıştır insan. Biyolojik açıdan insana bakarsak sosyal bir yaşantı üzerine programlanmıştır. Düşünmek ve üretmek insanın bitmez tükenmez yakıtıdır.

Bu sebeple atalarımız en mükemmel köprüleri inşa etmek üzere zamanın en üst teknolojisini kullanmışlar. 

Batman’ın Bıçakçı (Kêrikê) köyünden geçen, Batman çayı üzerinde kurulan köprü Diyarbakır’ın Pilekan yerleşim merkezine kadar uzanmakta. Uzunluğu ise tam 800 metre. Bugün dünyanın en uzun taş köprüsü olma özelliğini taşıyor.

Şu an 12 ayağı restore aşamasında olan bu köprünün diğer ayakları henüz toprak altından çıkarılmayı bekliyor. Tamamını su yüzüne çıkması için çalışmalar devam etmekte.

 Nedense şehir efsaneleri hiç değişmez. Bir efsaneye göre yine köprünün yapılma hikayesi bir aşk öyküsüne dayanmakta. Zamanın Asur kralının sevgilisine daha kolay ulaşabilmesi için böyle bir köprüye gerek duyduğu yazılmakta. Bazı bulgular bunun Asur kralı Migro olduğu yönünde. Ama belgelerde ne kesin bir tarih nede kesin bir bilgi bulunmamakta.

Ilısu baraj gölü havzasında 1988 yılları arasında araştırma yapan Amerikalı arkeolog Michael Rosenberg tarafından izleri bulunan köprü kayıt altına alınarak tamamına ulaşılmaya çalışılmakta. Gre Migro Höyüğü yakınındaki köprünün kesin yapım tarihi bilinmemekte. Belki diğer ayakları gün yüzüne çıktığında üzerinde bazı belgelere ulaşılacak. Ama tahminlere göre Ortaçağ döneminde Asurlular tarafında yapıldığı. Daha sonra bazı yıpranmalar sebebi ile köprü Artuklular zamanında bir onarım gördüğü söyleniyor.

Yakın bir zamana kadar varlığından kimsenin haberi olmayan bu köprü Batman çayının sularının çekilmesi ile ortaya çıkmış.

 Köprünün kenarları kesme taşlar ile örülmüş. Taşların içi ise Kira Dağından getirilen siyah bazalt taşları ile doldurulmuş. Ayaklarının çapı ise 15 metre. Tonlarca ağırlıktaki taşların üst üste konarak inşa edilen bu köprünün M.Ö 10 bin yılında yapıldığı düşünülürse o günün teknolojisi hakkında bize gereken bilgiyi vermekte.

Neolatik döneme ait   Grê Migro Höyüğünü araştıran Amerikalı Arkeolog Michel Rozenberg, M.Ö 10 bin yıllık bu höyükler gibi Batman çevresinde daha pek çok höyüğün de var olabileceğinden bahsetmiş.

Tabiatta fıtratına uygun olarak davranış gösteren insanoğlunun üzerinde yorum yapmaya gerek yok, O, neye ihtiyacı olduğunu, neyin hayatını kolaylaştırdığını çok iyi bilir. Zamansal algısı muhteşem bir canlıdır insan. Zamanın teknolojisini en iyi şekilde kullanır.

İnsan biyolojik bir varlıktır. Her zaman tabiat koşullarına uygun yaşar, bulunduğu ortama uyum sağlar.  Koşullar ne olursa olsun bulunduğu ortamla uyumlu bir yaşam şartını ortaya koyar.

İnsanın kendine düşen görevi, toplumun hayatını kolaylaştırmasıdır.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?