Provokasyon mu, liyakatsizlik mi?

Provokasyon mu, liyakatsizlik mi?
08-08-2022

KPSS sınav sorularının şıkları ile beraber aynısı Yedi iklim yayınevinde çıktığı sosyal medyada paylaşılmış ve akabinde ÖSYM başkanı bunun asılsız olduğunu açıklamıştı.

Oysa bu bir gerçekti. Cumhurbaşkanı Erdoğan Devlet Denetleme Kurulunu harekete geçirdi. Yapılan araştırma sonucu ÖSYM başkanı görevden alındı.

Birkaç gün sonra da KPSS sınavının iptal edildiği yönünde açıklama yapıldı. DDK tarafından soruşturmaya devam edilmektedir.

Bu arada Yedi İklim Dershanesinde KPSS’ye girmiş olan öğrencilerin Dershane yayınları tarafından yayınlamış sorulara verdikleri cevaplar incelenecek.

Bu kısım biraz saçma zira zaten öğrenci yayınevinin yayınlarını takip ettiği, onun denemelerine katıldığı için soruları görüp çözmüş olması muhtemel olduğu için sınavda da doğru cevap vermesi normaldir.

Ayrıca DDK tarafından yapılan suç duyurusuna istinaden Savcılık da soruşturma açmıştır. Yayınevi yetkilileri ve ÖSYM çalışanlarının banka hesapları inceleme altına alındı.

Hesap akışları incelemesinden bir şey çıkar mı? Bilmem ancak bu konuda da tedbir alınmış olabilir. Zira parayı kendi hesaplarına değil de başka hesaba da aktarmış olabilirler.

Telefon görüşmeleri trafiği inceleme altına alınabilir. Soru hazırlama sürecinde fiziki ve sanal görüşmeler incelenebilir.

Zaman ne getirir bilinmez? Ancak bu olay öncellikle KPSS’ YE giren öğrencilerin emeklerini zayi etmiş oldu.

Acaba bu olay zaten bunu gerçekleştirmek mi istedi? Yani gençleri manipüle mi etmek istedi? Öğrencilere yönelik bir algı mıydı?

Yedi iklim yayınevinde yayınlanarak bir bakıma açığa çıkma ihtimali yüksek olan bir durumu kullanmak isteyen bir kesim mi var?

Bu durumu hükümet aleyhine kullanıp önümüzdeki seçimlerde öğrencileri hükümet aleyhine kışkırtmak mı istediler?

Ya da bu olayda Liyakatsizlik mi var? Çünkü KPSS ‘de sorular adaylara sorulmadan önce Yedi iklim de yayınlanmıştır.

Bu da ilk başta ve doğal olarak şu soruyu sordurtmaktadır. ÖSYM soruları Yedi iklim den alarak liyakatsiz mi davrandı?

Ya da ÖSYM yetkililerinin ya da sınavı hazırlayanların liyakatsiz olduğu ortaya çıkarılmak mı istendi? Burada hükümete dokundurulmak mı istendi?

Soruları kim, kimden aldı? Sorusunun yapılacak soruşturmada ortaya çıkarılması çok önemlidir. Yani soruları ÖSYM, verdi mi? Yoksa aldı mı?

Her iki durumda da ÖSYM yetkilileri suçlu olmaktadır. Ancak sorunun cevabına göre birinde provokasyon yapılmış olunabilir. Diğerinde ise ÖSYM’nin liyakatsiz olduğu ortaya çıkmış olur.

Sorulacak soru çoktur. Bu soruların idari ve cezai soruşturmalarda cevabını bulması lazım. Zira olay ciddi bir olaydır.

Ancak her halükarda sınava girip de emekleri ile bir yere yerleşmeye çalışanlar mağdur oldular. Bu mağduriyetleri inşallah uzun sürmez.

Bir an önce sınav tekrarı gerekir diye düşünüyorum. ÖSYM tarafından sınav takvimi başlangıcı 17 Eylül olarak açıklandı.

17 Eylül’den sonra takvim uzun tutulmaz ise iyi olur. Çünkü belirsizlik sınava girenler için de kötü olur.

Ancak her ne yapılırsa yapılsın özellikle sınavda soru hazırlayan ve soru hazırlama sürecinde bulunan herkesin liyakatli olması çok önemlidir.

Gerçi, liyakat her işte çok önemlidir. Maalesef liyakatsizlik her işte kendini göstermektedir. Liyakatsiz insanların göreve getirildiği  toplumlar da ne doğruluk ne de düzen olur.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?