Batmanda gerçekleşen kültür sanat etkinliklerinin sadece belli bir yöne angaje olmasından rahatsızlık duyuyorum.
Kültürel Sanatsal etkinlik adına Batmana misafir edilen bazı isimleri görünce '' yav arkadaş kültür sanat, etkinlik diyince akla bu isimler mi geliyor '' demekten kendimi alamıyorum.
Kültür sanata harcanan bunca paranın ödeneğin bana kalırsa daha kaliteli daha ilgi çekici ve inovatif (yenilikçi) olması taraftarıyım.
Hep söylemişimdir, halk, sanatı yönlendirmez, sanat halkı yönlendirir, yani şu edebiyattaki meşhur ''Sanat, sanat için midir, Sanat halk için midir '' tartışması var ya, işte ben o tartışmada Sanat Sanat içindir’i savunanlardanım.
Sanatın popülizm kaygısı yoktur ve olmamalı zaten, bir şeyleri halka beğendireyim diye uğraşmaz gerçek sanat.
Popülist sanat, şaklabanlıktan başka bir şey değildir ve maalesef ortada şaklaban da çok.
Ben memleketimde Sanat çıtasının yüksek olması taraftarıyım.
En iyisini istemeli bunu hak ettiğimizi düşünmeliyiz.
Memleketime Jazz performansı da gelmeli, opera da.
Sürekli benzer etkinlikler benzer silik ikinci sınıf tiplerin halka verebileceği pek birşey olamaz.
Şimdi hatırlıyorum da, Ankara’dayken benim de sık sık uğrak alanım olan Bilkent Senfoni Orkestrasının Bundan 20 yıl önce Batman’ı ziyaret etmesi bayağı bir gündem olmuştu. Batman şehir stadında verilen konsere yoğun ilgi de olmuştu.
Buna ister merak deyin ister sanatsal refleks, sonuçta o koca stad hınca hınç dolmuştu.
Biliyorum, artık hiçbir şey eskisi gibi değil memlekette ama neden bir flashback (geriye dönüş) yaşamayalım ki?
Büyük bir Kültür Kongre Merkezi çağrım hala devam ediyor. Güzel sanatsal kültürel işler bekliyorsak, bu eksiğimizin bir an önce tamamlanması lazım. Aslında Esentepe projesine bu kongre merkezi dahil edilse hiç de fena olmaz.
Esentepe yi Kültür Sanat Kampüsü haline getirsek, hareketlendirsek, memleket üzerindeki bu ölü toprağından da kurtulsak artık.
‘’Bırak Ahmet Allah aşkına millet aç aç’’ dediğinizi duyar gibiyim ama kardeşim madem bu kadar yüksek paralar ödeniyor birilerine bari kaliteli işler çıkarılsın.
Ahmet Güneştekin kültür merkezindeki başka bir sıkıntıyla ilgili de bir şeyler söylemek istiyorum. Salonun akustiği maalesef sıkıntılı.
Sahnede performans gösteren sanatçıların sesleri duyulmuyor!
Bu sıkıntı bir tek bende mi var diye düşünüyordum ki, etkinliklere beraber gittiğim birkaç arkadaşımdan da aynı serzenişleri duydum.
Bu saatten sonra salonun akustiği ile ilgili sil baştan bir şeyler yapılamaz veya yapılsa bile ciddi maliyetleri olacaktır herhalde ama en azından bu sıkıntı ya yaka mikrofonu ya da sahneye tepeden indirilecek sarkıtma mikrofonlarla çözülebilir kısmen diye düşünüyorum.
İl Kültür Merkezi de büyükçe bir yer ama böyle bir sıkıntıyı izleyicilerin yaşadığını duymadım ve görmedim. Madem ciddi paralar dökülüyor bu işlere, yapılan işçilik de hakkıyla olmalı. Verilen vergiler hepimizin kazandığı paralardan kesiliyor siz de takdir edersiniz ki!
O halde neden çarçur edilsin.
Sanat, incelik ister estetik değer ve bakış açısı ister.
Aslında her konuda bu tür kaygılar yaşanmalı.
Her iş hakkıyla yapılmalı.
Güzel işler yapılmıyor mu, elbette yapılıyor, ama eksik, nakıs işler varsa da bunu dile getirmekten kimse gocunmamalı.
Bakın, yaz ayına giriyoruz umarım yazın memlekette durgunluk iyice dibe vurmaz.
Keza, yazın da yapılabilecek bir sürü kültürel sanatsal etkinlik olabilir.
Yaz ayı yatış ayı değil dostlar.
Bu tür etkinlikleri açık alanda yapacağımız platformlar da olsaydı keşke.
Yaz akşamlarını güzel güzel değerlendirirdik. Tek etkinliğimiz, bulvar üzerinde volta atmak olmamalı. Tabi bunun da çözümü memleketi yöneten yöneticilerde.
