SURİYE KÖRDÜĞÜMÜ

02-05-2016

Aslına bakılırsa Suriye kördüğümü Osmanlı Devletinin parçalanıp bölünmesi ile atıldı. Fransa ve İngiltere bugün Ortadoğu dediğimiz coğrafyayı paylaşmıştı.

Ürdün, Irak ve Filistin diye bölünen coğrafya İngiltere’nin payına düşerken, “Suriye Arap Cumhuriyeti” diye adlandırılacak coğrafya ise Fransa himayesinde kalmıştı.

Huzursuzluk tohumları; Emperyalist Fransa ve İngiltere’nin coğrafyaya yerleşmesi ile atıldı. Suriye nüfusu çoğunluk Sünni Müslümanlardan oluşmaktaydı.

Fransa Suriye’yi işgal edip burada fitne ateşini körükledi. Emperyalist anlayış çoğunluğa karşı azınlığı ön plana çıkararak güçlendirdi.

Suriye’de azınlıklar; Nusayri’ler, Dürzi’ler ve Hıristiyanlar olmasına karşın Fransa, 17 Nisan 1946 tarihinde Suriye’den çekilince yönetimi azınlıklara terk etti.

Fransa mandası altındaki Suriye’de; Nusayri’ler, Durzi’ler ve Hıristiyanlar Fransız ordusuna alınmıştı. Askeri ve siyasi eğitim alan azınlıklar Fransa eliyle yönetimi devraldılar.

Bugünkü Essed rejimi de Nusayrilerin etkinliğinde olan bir rejimdir. Fransa’ya biat edip Fransız çıkarlarını koruma sözü veren Nusayrilere yönetim devredildi.

Nusayriler yönetimi devraldıkları gibi Sünni Müslüman katliamı başladı. Nitekim Hafız Esed’in zalim Baas yönetimi, 1962’de Hama’da ellibin Müslümanı katletti.

Zindandaki binlerce Müslüman’ı işkence ile katleden Hafız Esed’e Batı seyirci kalmakla yetinmeyip kimyasal gaz vererek Müslümanları daha kolay katletmesine yol açtı.

Ortadoğu Coğrafyasında devreye sokulan BOP(Büyük Ortadoğu Projesi) İsrail Projesi olup aslında Büyük değil de Küçük Devletlerin oluşması projesidir.

Libya’da, Irak’ta ve Mısır’da Sünni Müslümanların önü kısa sürede kesilerek müdahalede bulunulduğu halde aynı şey Suriye’de yapılmadı.

Nedeni gayet basitti. Çünkü Suriye’de Nusayri-Alevi yönetimi vardı. Ortadoğu’da Sünni Müslümanların gücü kırılmak isteniyordu.Bu defa muhalif olan Sünni ayrılıkçılar yok edilecekti.

İran ve Batı işbirliği Şii mezhebini yaygınlaştırmak istiyordu. Böylelikle Şii, Alevi, Nusayri, Zeydiye v.s. gibi mezhep ve akımlar Sünnilere karşı desteklenip kışkırtılacaktı.

Amaç Sünni ve Şii mezhep çatışması ile olabildiğince Müslüman kıyımını gerçekleştirmektir. Öyle ki yıllarca Amerika’ya hizmet edip bir dediğini iki etmeyen Suudi Arabistan bile zayıflatıldı.

Gerek Petrol fiyatlarını düşürerek, gerek DAEŞ gibi örgütleri ortaya çıkararak Sünni olan Suudi etkinliği zayıflatılmaya çalışıldı.

Beş yıldır devam eden Suriye iç savaşında “Yedi Düvel” diye tabir edeceğimiz Amerika, Rusya, Çin, İran ve Avrupa birleşmiş durumdadırlar.

Kördüğüm İslami muhalif cephenin zayıflatılması ve yok edilmesi için atıldı. Nusayri’ler, Alevi’ler, Sosyalist’ler ve DAEŞ gibi örgütler ise Emperyalistlerin oyuncağı olarak rollerini sürdürmektedir...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?