YOL AYRIMI

14-04-2020

Şimdi anlaşıldı ki aslında tüm sınırlar kafadaki gölgelerden ibaretmiş.
Öyle bir çaresizliğe savrulduk ki ne dil ne din ne ırk ne de coğrafya tanıdı.
Endişelenip duruyoruz, gelecek ne getirecek diye.
Böylesine sansasyonel durumlara en azından ben denk gelmemiştim.
Bizim gibi 80 kuşağının en büyük krizi körfez kriziydi.
Bush, kafayı bozmuştu Saddamla, vuracam diyordu. Bizde hemen yanı başında olan devlet olarak endişeleniyorduk, acaba bu krizden etkilenir miyiz diye.
Aslına bakarsanız savaşta bile stratejik bir yer seçerseniz kendinize paçayı kurtarabiliyorsunuz, peki ya görünmeyen bu minik canavarı nasıl alt üst edecektik.
Tek çaremiz Sayın Bakanın dediği gibi bu virüse yakalanmamak, haksız da sayılmaz ama nasıl sabır göstereceğiz.
Koptuk sevdiklerimiziden, ailemizden arkadaşlarımızdan.
Oysa bilmiyoruz ki tam olarak böyle durumlar açığa çıkarır içimizdeki aydınlanmayı ve dünyaya yeni bir gözle bakmayı.
Aslında rehavetmiş bizi böylesine pervasızca konformist bir düşünceye sokup anlamsızlaştırmaya ve işe yaramaz kişiliklere dönüştüren şey.
Samimiyetle söylüyorum birçok kişi küllerinden yeniden doğacak.
Hayatın ve sevdiklerimizin kıymetini yeniden ve daha çok anlayacağız.
Söyleyin bana şimdi 2-3 ay önce düşündüklerinizle şimdi aynı şeyleri mi düşünüyorsunuz?
Her gün sokakta atılan özgürce adımlar ve akraba eş dost muhabbetleri burnumuzda tütmüyor mu?
Artık herkes yavaşlamanın peşinde. Ve hayatı iliklerine kadar yaşamanın
Elinde olanı ver artık ve kendinde olanı çoğalt!
Umut et, keşfet ey insan oğlu. Zor zamanlarda kenetlenen insan oğlu. Hadi başla.
Bu bir Yol ayrımı evet öylesine bir yol ayrımı ki hiçbirşey eskisi gibi olmayacak.
Yavuz TURGUL`un filmine takıldı gözüm geçenlerde, Yol AYRIMI
Muhakkak ama muhakkak izleyin, o kadar benzerlik gösteriyor ki şu yaşadıklarımızla.
Hayat işte, bize her zaman Luna Park vadetmiyor. Öyle zor zamanlardan geçiriyor ki, ama yine tünel sonunda sana ışığı bir şekilde vadediyor.
Peki bu sabrı gösteremeyenler

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?