Gündemimiz eğitim, dolayısıyla konuğumuz da Batman Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çelik’ti.
Sayın Çelik ile yaptığımız sohbet verimli geçti. 7’den 70’e herkesi ilgilendiren bir konu olduğundan soru ve sorunlar da çok idi. Cumartesi Sohbetimiz, soru ve cevaplarla üç saate yakın sürdü.
Milli Eğitim Müdürümüzün tam da bir yılı dolmuştu. Bir bakıma genel değerlendirme yapılacaktı. Gazete olarak bize kısmet olan değerlendirmeyi Sayın Çelik ile beraber yaptık.
Eğitim-Öğretim karnemize bakmak istedik. Batman olarak başarımız ne idi?
“Herkesin merak ettiği TEOG (Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş) Sınavlarında neden başarısız oluyoruz?” diye sorduk.
“Bu sene ilk dönem TEOG sınavlarında gerçekten de son sıralarda mıyız?” merak ediyorduk
Bakanlık tarafından resmi olarak açıklanmasa bile ulusal medyaya yansıyan haberlere göre Batman son bir kaç il arasında idi.
Tunceli gibi coğrafi konum ve sosyo-ekonomik şartlar açısından Batman’a göre dezavantajlı olan bir ilin birinci olup Batman’ın son sıralarda yer alması bizi düşündürüyordu.
Milli Eğitim Müdürümüz, Bakanlık ile yapılan görüşmelerde Batman’ın son sıralarda olmadığını kendilerine ilettiklerini söyledi.
Sayın Çelik “Bakanlık bize, Batman’ın Doğu ve Güneydoğu illeri arasında iyi bir yerde olduğunu söyledi” dedi.
Ancak her ne kadar Sayın Çelik bunu ifade etse de şunu belirtmek gerekir ki, Bakanlığın net bir sıralama yapmaması ve olayı muğlâk bırakması birçok soruyu beraberinde getirmiştir.
Bir diğer sorumuz Milli Eğitim Bakanlığı, kendi yapmış olduğu müfredatı yeterli görürken ve zaten hazırlanan müfredat da tek başına yeterli olması gerekirken neden eğitim-öğretim sezonu başında kurslar açılmaktadır?
Öğretmenlerin hafta içinde ders vermeleri ve öğrenciler ile muhatap olmaları onları yormaktadır.
Aynı şekilde öğrenciler de hafta içinde ödev ve ders maratonu ile yorulmakta ve dinlenip deşarj olma ihtiyacı duymaktadırlar.
Cumartesi günleri hafta sonu kurslarının açılması, yorgun olan öğretmen ve öğrenci açısından verimsiz geçmektedir.
Ayrıca ne hikmetse kursların açıldığı okullar, ekonomik açıdan durumları iyi olan velilerin bulunduğu semtlerdedir.
Özellikle dershanelerin kapatıldığı süreçte ticari bir sektör haline gelmekte olan kontrolsüz ve düzensiz kursların ve özel ders verenlerin artması konusunda Milli Eğitim’in daha duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum.
Milli Eğitim Müdürü sorumuza cevap olarak ”Veliler bizi, bu kursları açmaya zorluyor” demeyi uygun gördü.
Elbette veliler zorlasa da doğru olmayanı (velileri ikna ederek) yapmamak gerektiğine inanıyorum.
Kaldı ki mevzuat açısından ilkokul düzeyinde kursların açılması mümkün değilse hiç yapmamak gerekir.
Ayrıca aslında özü kurs olanı da kulüp adı altında açıyorsanız bu işin vahametini artıracak boyutta olur.
Bir diğer sorumuz uyuşturucu ile mücadelede eğitim yetkilerinin ne yaptığı ile ilgili oldu. Müdür bey uyuşturucu ile mücadele konusunda Rehberlik ve Araştırma Biriminin kurulduğunu ifade etti.
Peki, bu birimin çalışması sistematik mi diye soruyoruz.
Yani plan ve program çerçevesinde mi bu mücadele yürütülmektedir?
Müdür bey soruya olumlu cevap vererek sistematik bir çalışma yürütüldüğünü söyledi.
Sorularımızdan biri de okul servisleri ile ilgiliydi. Müdür Bey, servislere navigasyon cihazı takacaklarını söyledi.
Navigasyon takılması ile okul servisleri ne kadar kontrol edilecek?
Herhangi bir müeyyide olacak mı?
Biliyor ve görüyoruz ki, okul servisleri trafik kurallarını sık sık ihlal etmektedir.
Aşırı hız yapan, sinyal vermeden dönüş alan, çok fazla sayıda öğrenci ile yolculuk yapan v.s daha birçok kural ihlali yapan okul servisleri ile karşı karşıyayız.
Milli Eğitim Müdüründen isteğimiz bu konuda müeyyide yapılması ve navigasyon sistemi takılıyorsa bunun aktif olarak işe yarar hale getirilmesidir.