SEN....
19. 19'da bütün trenlerde aşk ve ölüm var, bütün trenler sen kokuyor....
Senin adınla 19 harfle başlıyorum anne karnından umutla ve upuzun bir yolculukla ( 9 ay 10 gün) başlayan hayata, Bismilahirrahmanirrahim...
19.sure Meryem suresi 9.ayet:
(Vahiy meleği) dedi ki: Evet, öyle. (Ancak) Rabbin diyor ki: “Bu, bana göre kolaydır. Nitekim daha önce, hiçbir şey değil iken seni de yarattım.”
Ve öyle bir zaman gelecek ki zaman algısı değişecek kullarından önü mü arkası mı belli olmayan, konuşan bir hayvan damga basacak bir bir tüm insanlara ve insanlığa.İşte eyyy güçlü beyefendi insan olmak için o günü beklemek zorunda değilsin. Hani gücün, iktidarın kendinden zayıflara kadınlara, çocuklara uyguladığın zulmün,kör topal bir sinek bile seni çaresiz mi bıraktı? Bir gün bir yıla, sonraki bir gün bir aya, sonraki bir gün ise Bir haftaya tekbül edecek ama hiçbir dünya hiçbir hastamıza denk olmayacak.. İşte eyyy hanımefendi o günden önce sosyal mesafe ayarı çekmektense önce sosyal insanlık mesafesini öğren yoksa ölüm var, ölüm. Hem de ölüm güvendiğin korumalarından daha yakın Sana...
Bukalemun kaç harften oluşur diye sordu gündüzün çocuk kalbi. Çocuklar ve gece hep bir ağızdan cevap verdiler: 9...Herkes susmuştu; ama herkes biliyorduki cehennem zebaniler 19 harften oluşuyor ve 19 cehennem zebanisi bekliyor 19 cehennem kapısında seni.
Sonrası hepsi ince bir verem misali suskunluk. Her yer karanlık, insanlık el hıyarül salatalık. Vakit vakitlerden bir gece yarısı, havada soğuk bir eşek arısı vızıltısı, Saat 19.19
ebemkuşağı çilekli bir araba ve plakası 19 cv 019... Kalbim bir kapıda durdu, kapı numarası A/19. Arabadan feodal dünya düzeninin hakim olduğu küresel bir dünya düzenin sahibi 19 adam. 19 saniyede bir, bir çocuk bir kadın bir de bir hayvan acı acı haykırmakta, kimseciklerse duymamakta çığlıklarını. Ve sonra biri çıkacak diyecek orantısız zekat dağılımına, orantısız kadın zekasına, ve orantız şiddet dağılımına
1 kadına karşılık 3 erkek
1 çocuğa karşı 3 erkek
1 hayvana karşı 3 erkek
1 bitkiye karşı 3 erkek
ve kendi ellerinizle işlediğiniz günahlarınıza 3 erkek cesedi bedel vereceksiniz yani her şeyde 19...Şimdi bir de dön de bak etrafına, her şey bir tesadüf mü?Yoksa sen Mucizelere inanmıyor musun ey insan evladı. Eyyyy insanoğlu
Mucizelere İnan.. Duydum ki mucizelere inanmıyorum demişsin; ama mucizeler sana inanıyor. Şimdi ne yapacağız, ne olacak. Bu işin içinden nasıl çıkacağız?
Yine kurtlar puslu havada.. Beyin iflasta, kalp dansta.. Bir kadın pişmanlık duyduğunu söylemekte ve af dilenmekte; oysa ben biliyorum ki hiçbir kadın asla pişmanlık duymaz, sadece pişmanmış görünür. Erkek ise pişmaniye yemekte hala pişmiş kelle misali sırıtırken. Ve sonra bir adam uyandı ölüm uykusundan dedi ki özür dilerim evladım 9 aydır ilk defa sana dokunuyorum. Çocuk ağlamaya başladı. Keşke 19 yılda bir defa bile olsun beni sevip öpseydin babacığım, biliyor musun sevdiklerimiz arta kalan boş zamanlarımızda sevilecek kadar değersiz değil dedi. Bir başka evde bir başka adam sevgilim senin gözlerinin rengi ne güzelmiş masmavi deniz mavisi gibi. Hayır, dedi kadın 19 aydır hala öğrenemedin mi gözlerimin yeşil olduğunu.Mucizeler ardı ardına evlerin en karanlık, en sessiz, en sensiz anlarında bomba gibi patlıyordu belleksiz bırakılan bedava beyinciklerde.
Mucizeler kuruluşlara kuruluşlar onurlu yaşamlara geceydi hep kalmasaydık yalanlara, iftiralara.
19. Mayıs 1919' da Samsuna çıkıyordu kurtuluş için güzel günler göreceğiz diyen Nazım'cılar ve hemen akabinde bir gün sonra İspanyol boğası dünyaya meydan okuyordu....
Mucizeler madem sana inanıyor sen de İnan mucizelere evlat. Çünkü yeisler öldürüyordu, umutlar yaşatıyordu ve mücadelelerse onurlu yaşatıyordu hep... Mucizelere İnan; çünkü seni hala seviyorum ve yok desen de AŞK var..... Ha bir de sakın unutma 19. 19 treninde ölüm var diğer geriye kalan bütün trenlerde ise AŞK var... Tercih senin...
Gökten ölüm yağıyordu sensiz yaşayamam ölürüm diyen alçak kalplere.
Ve avucumu açtım yerden ölüm topladım. Bütün ölümleri toplayıp avucuma doldurdum sırf sen ölmeyeSEN diye....
SEN....
19.'19'da bütün trenlerde aşk ve ölüm vardı; çünkü bütün trenler sen kokuyordu ve sonra tuttu ellerimden....
"Ellerimden öptü, ellerimden
Avuç içlerimden öptü , unutabilir misin şimdi..?
Ben ölsem, unutamam."
Sabahattin Ali