Ekonomik Buhran

Ekonomik Buhran
08-10-2022

‘1929 Büyük Ekonomik Buhranı’nda Neler Yaşanmıştı?

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)’nde başlayan ve ardından bütün dünyayı etkilemiş olan“1929 Büyük Buhranı”ya da diğer bir ifadeyle “bunalımı” bugüne kadar yaşanmış olan en büyük ekonomik kriz şeklinde değerlendirilmiş, kimi yorumlarda ise “yüzyılın krizi” olarak nitelendirilmiştir. Büyük buhranın etkileri yıkıcı olmuş; başta işsizlik, ekonomik daralma ve geniş çaplı durgunluk çok büyük boyutlara erişmiştir. Ancak, 2019 yılının Aralık ayından itibaren görülen ve özellikle 2020 ve 2021 yıllarında yaygınlaşan Koronavirüs (Covid-19) pandemisinin bütün dünyayı ekonomik anlamda da derinden sarstığını hatırlatmakta fayda vardır. Zira salgınının yarattığı kriz ve zararın1929 Buhranı kadar, hatta ondan daha fazla dünyayı etkilediği belirtilmektedir.

Yeniden 1929 Buhranı’na dönecek olursak; bütün dünyayı etkileyen bu ekonomik buhran diğer ülkeler gibi Türkiye’yi de etkilemiştir. En çok da Türk Lirası’nın istikrarı bozulmuş, paramızın bilhassa dış değerinde düşüş gözlenmiştir. Ödemeleri o yıl başlayan Osmanlı borç taksitlerinin ani ve olumsuz bir unsur olarak eklenmesi bu durumu etkileyen faktörlerden biridir. Bir diğer faktör ise gümrük tarifelerinin yükseltileceğini tahmin eden ithalatçıların düşük gümrüklü mallardan stok etmek için ithalat hacmini aniden arttırmalarıdır. (Korkut Boratav, Türkiye’de Devletçilik, 2. Baskı, İmge Kitabevi, Ankara, 2006, s. 33).

1929 Ekonomik Buhranı’nın olumsuz birçok etkisi karşısında, genç Cumhuriyet’in yönetici kadrolarının çözüm arayışlarına girdiği gözlenmiştir. Yöneticiler, ciddi bir ekonomi hamlesi dönemine girilmesi gerektiğini tespit etmişlerdir. 1930’da Merkez Bankası’nın kuruluşu gerçekleştirilmiştir. Dış ticaret politikası, dış ticaret açığı ve Türk Lirası’nın değerindeki gerilemeler karşısında tedbirler alma zorunluluğuna dayanmıştır. Atatürk, 1931 yılının Ocak ayında “devletçilik” kavramına vurgu yapan bir konuşma yapmış ve devletçilik, biçimsel anlamda da Halk Fırkası’nın programında yer almıştır.(Korkut Boratav, a.g.e. s. 94-95).

“Birinci Kalkınma Planı” 1933-1938 yıllarını, “İkinci Kalkınma Planı”da 1939-1944 yıllarını kapsamıştır. Batı dünyası 1929 Büyük Buhranı’nın etkileri altında ciddi bocalamalar yaşamıştır. Hatta hammadde ihracatçısı olan çok sayıda geri kalmış ülkeyi de kendisiyle birlikte bu batağa sürüklemiştir. Türkiye ise önemli oranda bu buhranın etkilerinin dışında kalma başarısını göstermiştir. Diğer bir yandan da sanayileşme adına ciddi adımlar atılmış, ulusal çapta bir sanayi inşa edilmeye başlanmıştır.(Korkut Boratav, a.g.e. s. 160-161).İmtiyazlı yabancı şirketlerin tasfiye edildiği, demiryolu şebekesinin ve belediye hizmetlerinin millileştirildiği gözlenmiştir. Atatürk liderliğinde uygulanan devletçilik politikasının Türkiye’yi kalkındırdığı görülmüştür.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?