VE HER KADIN ÖLMELİ ROMEO

20-10-2018

ekmeği bol eyledik

acıyı bal eyledik

sıratı yol eyledik

geldik bugüne

 

ekilir ekin geliriz

ezilir un geliriz

bir gider bin geliriz

beni vurmak kurtuluş mu

      Hasan Hüseyin Korkmazgil

 

Ben bir kadınım.Benim adım  kadın.Tepeden tırnağa bir kadın. Hangi kadın mı? Sizin kulaklarınızın feryadını duymadığı, gözlerinizin görmediği, dilerinizin diz çöktüğü kadın.Acılardan duvarlar kuran ve her gün sivrisinek gibi o duvarlara çarpıp ezildiğiniz kadın.Titrek bir mum alevinin isinde bile  pervane olup her gün  binlercenizin binlerce kez yandığı kadın.Duymak istemediğiniz zaman Gözlerinizin  şeytan, dilerinizin sus, kalpleriniz sağır, kulaklarınız kör olduğu kadın.Tek vasfı kadın olan

herhangi bir kadın.Yeri geldiğinde ananız, yeri geldiğinde bacınız, yeri geldiğinde aşkınız/sevgiliniz, yeri geldiğinde kızınız, işçiniz, emekçiniz  herşeyiniz olan bir kadın. Kimliksizim;lakin sizin gibi kişiliksiz değilim.Tek kimliğim kadın.Ve bu da ceketimi yağmurlara asıp dünyaya meydan okumaya yeten bir kimlik, kimlik numaramanın her rakamında gözyaşı olsa bile. Nefesi bütün kadınlarla  yek  kokan bir kadın. Kimsenin bilmediği ama herkesin önünde diz çöktüğü  yalnız ve tek bir kadınım. Benim travmalarım var bitmek, tükenmek bilmeyen travmalarım ve her kurşunun ardında papatya tomurcuğunda gülümsemeler açan  çelişkilerim.Bir gün oturur ağlarım,köy meydanındaki düğün sessizliğinde.Bir gün kahkahalara boğulurum dağbaşı yalnızlığımla kahpe dünya dönerken sizin gibi kahpelerle kahpece.

Bir  şerefsiz havaalanının şerefsizliğe destan yazan havaalanında kocasının uçaktan inmesini yüzyıllarca bekleyen ve Kim bilir belki de yüzyıllarca belki de bir ömür öpül/ş/meyi bekleyen bir  kadınım.Bir ziyarette bez bağlayıp,kiliseye dilek asıp;Allahtan,Tanrıdan,Xuda'dan bildiğiniz bilmediğiniz her dilden, inandığınız inanmadığınız her Tanrıdan ve hatta Tanrısısızlıktan bile  sanrılarla kocamın yalvar yakar ölmesini isteyen bir kadınım. Çünkü bilirim ki bütün renkler nasıl kardeşse bütün dillerdeki Tanrılar da kardeştir, yeter ki siz buna inanın ve hayat barış/bayram olsa.Babam ölmüş,ustam ölmüş,ben yağ  satarım hergün. Bir elimde bir sürahi su ve bir elimde hüzün çiçekleriyle mezarlıktayım öksüz kedilerle.Babamın yasını tutmadayım kuşlar da yetim kalmasın diye.Babamın özleminde susmadayım karıncalar kardeşlik sofrasına, ağustos böcekleri sevişmeye dururken bir savaş mevsiminin ilkbaharında.Yeri geldiğinde babamın kızı dedirtir kabadayı olmadayım. Bütün dayılara façalar çizmedeyim. Abidin gibi mutluluğun resmini çizerken ay ay, ay gülümsemelerden her ayının kalbine. Yeri gelir hüzünlere gücenir, babasızlığa güvenir sonra  babamın bir bombada paramparça olmasını isterim.Ya da bir gece evinden alınıp faili meçhul bir cinayetin kurbanı olmasını  ve ben de cinayetin kör sağır dilsiz tanığı olmak isterim.Cesedi bile bir daha bulunmasın  kör bir gaz kuyusuna atılsın diye inlerim.Ve sonra gökyüzünden inerim, kayığıma binerim, mehtapta türkü söylerim; sensizliğe kadeh kaldırır,içerim. Yakamozlarda kaybolurum, kaybolmuşluklarda gezerim gözlerine aheste aheste kürek çekerken motorları denizlere.Ya da olmadı paramparça edip köpeklere kargalara yedirse miydim  leşini.Sonrası mı,hani hep aklım sonradan gelir ya başıma.

Ey hayat! her yer karanlık müjganlı bir havada tam  9 ok, hayat/her şey bitti diyorum, bir de bakıyorum çırılçıplak bir denizin kenarındayım. Vuracağım kendimi 9 el erkek kurşunla.

Bir el erkek uzanıyor gövdeme irkiliyorum. Eli omzumda ir-kek sesi neden diyor.Susuyorum ve her şeyi kötü giden bir kadınım diyorum.Eşimden orantısız şiddet,babamdan kabuk bağlanmayan yaralar,sevgilimden yaralara tuz,çocuğumdan bilinmez gemilere kaçış, devletimden böceklere sürgün.Yetmez dolara endeksli  parasızlık, kaçak tütüne tifüs,kaçak çaya hasret kanser, ve bilumum adını bilmediğim her baldan acı.Her şeyi gören, bedenimde acıların ilmek ilmek örüldüğü bir  kadınım,daha ne nedene gerek var diyorum. A/dam peki ya hepsini düzeltirsem diyor, vazgeçerim diyorum. Vazgeçiyorum, her şey düzeliyor 23 saatliğine ama.Sadece bir kelebek ömrü bile yetmiyor mutluluğuma sonra öküzün biri çıkıp geliyor zıçıyor hayatımın içine.Yetmez bir de diğer bir öküz gelip tüy dikiyor. Üstüne üstelik devletler Yasalar, çıkarıyor(öküzleri koruma yasası). Avukatlar yasalaştırıyor zalimi.Bana  yapılan her zulmü reva gören  revani yiyen  hakimlerse sırf kadın olduğundan adalet terazisinndekl kadının kapalı gözlerinden bile gözyaşları akıtıp teraziyi kaçırıyor..Doktoru,öğretmeni polisi, bakanı bakmayanı,işçisi  emeklisi,memuru, me'mur edilmişi, milletvekilisi, başkanı-valisi, imamı, mal müdürü, kaymakamı,herkes,ağzı salya sümük,şehvet dolu ağızlarla hem taciz ediyor hem de  bedenim üzerinde konuşuyor.Kahkahamda boğuyor beni kahpe dünya. Sözlerimde arzu var diyor, taciz ediyor sonra  bir de  sigaralarla, dövüyor.Hem seviyor hem de kuma üstüne kuma, sokaklar üstüne sokaklar  YETMEZ BİR DE ÖLDÜRÜYOR.Çünkü ben bir kadınım. VE HER KADIN ÖLMELİ ROMEO çünkü BU ÇOK ÖNEMLİ .Mutsuzluğa şehvet aracı, mutluluğa imam kayığıyım.Aptallığına doymaz her yeri büğrü,develiğine bakmaz her yeri eğri..Bilmez ki ben bir kadınım ölmekle ölmeyen 9 canlıyım ve bilmez ki her aşka ilkbaharda yine 9 canlıyım hem de  9 aylık.Ben bir kadınım ulannn vurun vurduğunuz kadar ben bir ölürüm bin gelirim.Dimdik dururum denize sürülen motorların umudunda karşınızda.Ben bir kadınım Un gibi ezilirim buğday olur yine gelirim bütün renkler kirlenmesin,hayat hep bayram olsun diye...

ACIYI BAL EYLEDİK

 

«pir sultan ölür dirilir»

 

bak şu bebelerin güzelliğine

kaşı destan

gözü destan

elleri kan içinde

 

kör olasın demiyorum

kör olma da

gör beni

 

damda birlikte yatmışız

öküzü hoşça tutmuşuz

koyun değil şu dağlarda

san kendimizi gütmüşüz

hor baktık mı karıncaya

kırdık mı kanadını serçenin

vurduk mu karacanın yavrulusunu

ya nasıl kıyarız insana

 

sen olmasan öldürmek ne

çürümek ne zindanlarda

özlem ne ayrılık ne

yokluk ne yoksulluk ne

ilenmek ne dilenmek ne

işsiz güçsüz dolanmak ne

gün gün ile barışmalı

kardeş kardeş duruşmalı

koklaşmalı söyleşmeli

korka korka yaşamak ne

 

kahrolasın demiyorum

kahrolma da

gör beni

 

kanadık toprak olduk

çekildik bayrak olduk

döküldük yaprak olduk

geldik bugüne

 

ekmeği bol eyledik

acıyı bal eyledik

sıratı yol eyledik

geldik bugüne

 

ekilir ekin geliriz

ezilir un geliriz

bir gider bin geliriz

beni vurmak kurtuluş mu

 

kör olsanı demiyorum

kör olma da

gör beni

Hasan Hüseyin Korkmazgil

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?