15 TEMMUZ’DAN ÇIKARILMASI GEREKEN DERSLER

14-07-2017

O kâbus dolu gecenin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen yaşananlar hala beleklerimizde canlı gibi duruyor.

15 Temmuz 2016 günü Türkiye, en zor ve karanlık gecelerinden birini yaşadı.

On binden fazla silahlı çete üyesi, Türkiye’de darbe girişiminde bulundu.

Gözlerine kan bürünmüştü.

Kendilerine karşı koyan üniformalı devletin güvenlik güçleri ve sivil demeden önüne geçenleri ezip geçtiler.

Türkiye Büyük Millet Meclisini bile bombalayacak kadar gözleri dönmüştü.

Çok şükür halkın demokrasiye sahip çıkması ile çeteler, amacına ulaşamadı.

50 yıllık devleti ele geçirme planı olan bir çeteci anlayışla baş etmek, devletin her alanına sızan bu tehlikeli virüsleri temizlemek elbette kolay değildir.

Bunları ayıklamak, ortaya çıkarmak, hak ettikleri cezaya çarptırmak için sabırlı ve titizce bir çalışma gerekir.

Çünkü bunların talimat aldığı şahsın açıklamalarına bakılırsa tehlike henüz bitmiş değil.

Çünkü bunların sırtı güçlü gibi görünüyor.

Emperyalistlere piyonluk yapıyorlar çünkü.

Bir yandan bu piyonların amaçlarına ulaşmaması için gerekli tedbirler almak, bir yandan da 15 Temmuz darbe girişimine zemin hazırlayan sebeplerden dersler çıkarmak gerekir.

15 Temmuz darbe girişiminden çıkarılması gereken çok ama çok ders var.

Bu derslerden birincisi;

Toplumun demokrasiye ve sisteme olan inancını arttırmak gerekir.

Demokrasiyi kesintiye uğratmaya çalışanlara 15 Temmuz’da olduğu gibi direnmek için toplumsal barış ve çoğulculuğu koruyup geliştirmek gerekir.

İkincisi ders ise; 

Devletin içerisinde paralel yapıların oluşumuna hiçbir suretle izin verilmemesi gerekir.

Devlet, tümü ile hukuka dayalı şeffaf ve çoğulculuğu esas alan bir yönetim biçimi ile yöneltilmelidir.

Hiçbir cemaat, tarikat ve ideolojik yapılaşmanın devlet içerisinde güç haline gelmesine izin verilmemelidir.

Devletin kadroları her kesime açık olmalı, görevlerde liyakat ve hakkaniyet çerçevesinde yetkilendirme sağlanmalıdır. 

Yani Türkiye Cumhuriyeti Devletini oluşturan 80 milyon insan, kucaklanmalı, herkes eşit haklara sahip olmalıdır.

Üçüncüsü ise;

Siyasilerin üslubu ve dili genelde ülkeyi kutuplaşmaya götüren bir yönteme sahiptir.

Kavgacı, çatışmacı, ötekileştirici bir dil kullanılarak yapılan siyasetten vazgeçilmelidir

15 Temmuz darbe girişiminden ancak bu dersler çıkarılırsa, demokrasimizi kesintiye uğratmak isteyenlerin önü kesilir.

Aksi takdirde 40 yıldır devlet içerisinde örgütlenmiş, paralel bir yapı kurup darbe girişiminde bulunmuşların önü kesilemez.

Bakın hangi taşı kaldırıyorsan altında muhakkak darbeci işbirlikçiler ve yandaşları çıkıyor.

Her gün şehrimizde yeni bir uzantıları ortaya çıkıyor.

Son olarak Batman Üniversitesi Eski Rektörü Abdusselam Uluçam, FETÖ’den tutuklandı.

Kim bilir daha kimler bu çetelere hizmet etmiş geçmişte.

Bu çetelerin Batman’da yaptıkları bütün hukuksuzluklar teker teker ortaya çıkarılmalı, yarattıkları mağduriyet ve tahribatların hesapları sorulmalıdır.

Çünkü gerçekten geçmişte büyük bunlar yüzünden birçok garibanın hakkı yenildi.

Batman’da geçmişteki birçok provokasyon ve gerilimin altında da bunların parmağının olduğuna inanıyorum.

En basitinden 2013 yılında çözüm sürecinin devam ettiği dönemde Batman’ın İpragaz Mahallesinde Özcan Temel'in (26) öldürülmesi olayında FETÖ’cülerin provokasyon amaçlı bu cinayeti işeyip ortalığı karıştırdıkları iddiaları vardı.

1990’lı yıllardaki kayıp ve faili meçhullerde de bunların parmağı olduğu ve bir sürü provakatif olayı gerçekleştirme ihtimalleri de göz önünde bulundurulmalıdır.

Bunlardan bir kaçı bile ortaya çıkarılırsa en azından gelecekte bu tür oyunlara karşı toplumumuz daha duyarlı olur.

Kısacası 15 Temmuz’u Türkiye için bir milat olarak görüp hem dersler çıkarmalı hem de demokrasi ye daha sıkı sarılmak gerekir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?