1701 SOKAKTA DEFİNE Mİ VAR?

Yarım asırlık bir süreçte şehrimizin küçükçücük bir sokağının geçmişten günümüz neler yaşadığını anlatacağım bugün.

Her ben ne kadar anlatmaya çalışacaksam da aslında mevcut durumu ve neler yaşadığını tam olarak anlatabilmek mümkün değildir.

Bence bu yazıdan sonra mutlaka konun muhatapları ve başta Belediye Eş Başkanları gidip bu sokakta şu an devam eden çalışmaları bir yerinde görsünler.

Açık adresini de vereyim;

Sokak, 1 sene önce vizyon projenin bittiği caddeye 100 metre ötede.

Şehrin ilk mahallelerinden Ziya Gökalp Mahallesi’nin 1701. Sokağı.

Diyarbakır Caddesi ile Edip Solmaz Caddesi’nin ilk bağlantı yolu olan Serhat Caddesi’nden gidilir.

Yani çok sapa ve uzak bir yerde değil merkezi bir yerde.

Yarım asırlık bir geçmişi olmasına rağmen bu sokakta şehir görüntüsü bir türlü oluşmadı.

Ne altyapı ne üst yapı çalışması bitti.

Aslında bu sokak çarpık kentleşme, kurumlar arası koordinasyon eksikliği ve plansız programsız çalışma açısından üniversitelerde tez konusu olabilecek kadar ibretlik bir durumda.

İlk yerleşik hayat başladığından bu yana her sene bitmek tükenmek bilmeyen altyapı çalışmaları, tamirat tadilat, kazıları devam ettikçe ediyor.

Gören diyecek senenin 365 günü kurumların çalışmaları var bu sokakta.

Oysa yapılan işler genelde bir kurum işini bitiriyor, diğeri bu kez başlıyor kazmaya ve sokak yeniden harabe halini alıyor.

Bir senede bir sokakta üçüncü kez boydan boya kazı yapılıyorsa bu normal bir durum mu sizce?

Sanırsın define aranıyor bu sokakta.

Bir türlü kazıların ardı arkası kesilmiyor.

Bir yerde define olsa bile bir senede izin işlemleri prosedürün işleyişi ile ancak bir senede üç kez baştan başa kazı yapılır.

İlkbaharda doğalgaz hattı döşeme çalışmaları ile sokak delik deşik edildi.

Sokak, aylarca harabe şeklinde kaldı.

Sonra sokak onarıldı.

Oh be her şey bitti derken bu keza kanalizasyon hattı döşeme çalışması başladı.

Kanalizasyon yaraları sarıldıktan sonra bu kez elektrik hattının yeraltına döşenmesi çalışmaları başladı.

Küçücük bir boru ve iki üç kablonun geçeceği sokağa cisibi kepçeler delik deşik etti.

Yeni asfaltı, parke taşı tamamlanan cadde baştan sonra itina gösterilmeden tahrip edildi.

Oysa bu sokakta daha ilk günde alt yapı çalışmaları yapılırken, kabloların içinden geçeceği bir boru da konulsaydı şimdi baştan başa delik değişik edilmezdi.

Büyük paralar harcanarak döşenen asfalt ve park taşları, tahrip edilmezdi.

Gelişmiş ülkelerde yapılan her altyapı ve üstyapı çalışması en az 50 yıllık ihtiyacı karşılayacak bir şeklide tasarlanıyor.

Bir sokakta bir kazı yapılacağı zaman sokağın ihtiyacı olan atık su, elektrik, içme suyu, telefon, doğalgaz hattı bir kerede döşeniyor.

Sonra da 50 yıl boyunca hiç kazılmayacak şekilde üst yapısı düzgün bir şekilde yapılıyor.

Bizde ise her şey günü birlik gelişiyor.

Kurumlar birbirinden habersiz bir şekilde çalışmalarını yürütüyor.

Hadi kurumları anladık, kurum içi birimler bile birbirinden habersiz ve bağlantısız çalışıyor.

Sanırısın her biri ayrı bir ülkede görev yapıyor.

Kimsenin kimseden haberi yok.

Kimin işine nasıl geliyorsa öyle çalışıyor.

Sadece Batman’da değil, bütün şehirlerde ve kurumlarda durum aynı.

Bu yüzden kaynaklar heba oluyor.

Sokaklarda define varmış gibi her gün kazı üstüne kazı yapılıyor.

Bu israfa artık dur denilmeli.

Her sokakta caddede 50 yıllık hesaplar yapılarak çalışmalar gerçekleştirilmeli.

Define hayali ile bile inanın sokaklar bu denli kazılmaz.

Artık bu yanlış yöntemden vazgeçilmelidir.