20 TRİLYON NEREDE?

07-01-2018

Hafta sonu Belediye Başkan Vekili (Kayyum) ile yaptığımız toplantıda birçok çarpıcı bilgi elde ettik.

Kafamızdaki birçok soruya cevap bulma şansı bulduk.

Bunları peyderpey ele alacağız.

Bugün kayıp 20 trilyon meselesini ele almak istiyorum..

Kayıp demek, ne kadar doğru onu da bilmiyorum.

Ben durumu izah edeyim, kararı siz verin.

Diyarbakır Caddesi olarak zihinlerde yer eden Turgut Özal Bulvarı, vizyon proje ile yenilenmek istenmişti.

Bu proje 3 etap halinde hayata geçirilecekti.

Birinci etap yaklaşık 5 yıl önce, ikinci, etap 3 yıl önce bitti.

Üçüncü etap ise şuan bitme aşamasında. İşte bu konuyu biraz irdeleme fırsatı bulduk.

3 yıl önce biten ikinci etap 27 trilyona mal olmuştu.

Bitme aşamasında olan (kayyum döneminde) üçüncü etap ise 7 trilyona mal olmuş.

Aradaki 3 yılı, paranın zaman değerini, enflasyon, üfe, tüfe, dolar kuru ve diğer parametreleri yok saysak bile, arada 20 trilyonluk bir fark var!

Kusura bakmayın ama bir vatandaş olarak bunu sorma hakkımız var..

Hak hukuktan bahseden, adalet ve doğruluktan dem vuran arkadaşlarımızın bu konuya da eğilmeleri gerekir.

Biz, belediye dört dörtlük yönetiliyor, kayyum çok iyidir, işler daha iyi yürüyor falan demiyoruz. Lakin şunu da sormadan edemiyoruz.

İşler dört dörtlük yürüse, kayyum çok iyi olsa, belediyede hiç iş aksamasa, acaba bu 20 trilyonluk fark, 25’e çıkar mı?

Niçin böyle saçma sorular soruyorum?

Çünkü bazı saçma arkadaşlarım, 'siz birilerine yaranmak için bunu yazıyorsunuz' diyecek.

Bu 20 trilyonluk bombayı görmeyecek, bize çer çöp atmaya çalışacak.

Başka arkadaşlar da 20 trilyon ekstreyi görmeyecek, 'Kayyum 7 trilyon borç taktı' diyecek.

O arkadaşlar merak etmesin diye onu da sorduk.

Kayyum belediyeyi devir alınca, 321 trilyon borç 18 trilyon da cari borç varmış.

18 trilyon cari borç artı 41 trilyonda asıl borç kapatılmış 1 yıl içerisinde.

Şuan ki toplam borç 269 trilyon.

Bunlar gerçek rakamlar ve istendiğinde incelenebilirler.

Bu memleketin sahibi de seveni de kurumların amiri de bu şehre hizmet edenler, parasını yemeyen, yedirmeyenlerdir.

Ben, bu çok iyidir demiyorum.

Ama öncekilerden çok daha iyi olduğunu rakamlar söylüyor.

Yollar, kaldırımlar, parklar da.

Bu 20 trilyonun hesabını vermeden tekrar karşımıza geçenlere bir şey demiyorum, ama onlara hesap sormadan yüz verenlere, çok şey diyorum.

Çok şey, çok şey, çok şey...

Stokholm sendromunun tedavisinin bulunduğu yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?