İnsanlık tarihi ile eşdeğerdir neredeyse şiddet ve kan davaları yaşadığımız bu topraklarda.
Çözüm süreci ile birlikte silahlı ölüm olaylarında ciddi manada bir azalma olmuştu.
Ölümler olmayınca iklim de değişmişti, insanların sevinci coşkusu, umudu da artmıştı.
Yaşam hep böyle huzur içerisinde sürsün istiyor herkes.
Bir daha silah sesleri gelmesin dağlardan, askeri operasyonlar, baskınlar, pusular olmasın.
Kardeş kanı dökülmesin, gencecik fidanların kanı bulaşmasın toprağa, analar ağlamasın, barış hakim olsun coğrafyamıza.
Çözüm süreci ile ilgili olumlu gelişmelerin arda arda yaşandığı bu günlerde Batman’da şahsi meselelerden kaynaklı toplu katliamlar tarzında yaşanan cinayetler, hepimizi derinden üzmektedir.
Basit meselelerden dolayı başlayan anlaşmazlıkların, bir anda birbirlerine karşı katliam uygulayacak dereceye kadar büyümesi normal bir ruh hali değildir.
Taraflar arasında başlayan kavgalarda insani değerleri, dini, hukuku ve vicdanı hiçe sayarak acımasız yöntemlere başvurulmaktadır.
Batman’da son üç aydır toplum “cinnet “ geçiriyor adeta.
Batman’da silah ve kesici aletler gerçekleştirilen saldırıların bilançosu;
5 Haziran Silahlı saldırı: 1 yaralı
6 Haziran Silahlı saldırı: 1 ölü 1 yaralı
7 Haziran Bıçaklı kavga: 1 yaralı
13 Haziran Silahlı kavga: 2 yaralı
19 Haziran Silahlı kavga: 1 yaralı
21 Temmuz Silahlı saldırı: 1 Ölü 1 Yaralı
12 Temmuz Bıçaklı kavga: 5 yaralı
14 Temmuz Yol verme kavgası: 6 yaralı
14 Temmuz: Bıçaklı, sopalı kavga: 5 yaralı
15 Temmuz Meydan kavgası: 11 yaralı
16 Temmuz Silahlı kavga: 2 yaralı
4 Ağustos köyde Silahlı saldırı: 7 ölü
12 Ağustos Silahlı kavga 1 yaralı
16 Ağustos Bıçaklı sopalı kavga: 3 yaralı
18 Ağustos Silahlı saldırı: 2 yaralı
18 Ağustos Silahlı kavga 1 ölü
25 Ağustos Silahlı kavga 1 ölü
29 Ağustos Kavga 1 yaralı
30 Ağustos Silahlı kavga: 1 ölü
2 Eylül Bıçaklı kavga 3 yaralı
8 Eylül Yan bakma kavgası: 1 yaralı
15 Eylül Taşlı sopalı kavga: 3 yaralı
20 Eylül Akraba kavgası 3 ölü 5 yaralı
21 Eylül Erköklü’de silahlı saldırı: 1 ölü
Bu tablo her kesimi üzüyor tedirgin ediyor.
Batman’da yaşanan bu vahşet karşısında sessiz kalmamalıyız.
Her ne sebeple olursa olsun kan dökülmesine karşı çıkmalıyız.
Yaşam hakkı kutsaldır. Hiçbir sebep yaşam hakkına son verilmesine gerekçe yapılamaz.
Batman’da basit meselelerin kan davalarına dönüştürülüp toplumun huzurunu bozmaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Son günlerde arda, arda gelişen katliamların sona erdirilmesi için bölge insanını, kanaat önderlerini, sivil toplum kuruluşlarını göreve davet ediyoruz.
Her kes yaşanan vahşete “dur” demeli, vahşeti yaşatanları ve buna zemin hazırlayan ihniyeti lanetlemelidir.
Bu topraklarda barış ve huzur ortamını yaşatmak için genel bir duyarlılık yaratılmalıdır.
Yiğitlik, adam öldürmek değildir. Yiğitliğin muhakkak yeniden vicdanlarda tanımının yapılması gerekir. Bireysel silahlanmalar, ölümlü olayları tetikliyor. Toplumun, silahsızlandırılması ve şiddet kültüründen arındırılması gerekir. Neredeyse her evde bir silah bulunuyor. İnsanlar en basit meselelerde bile silahlara sarılıyor. Bu kadar çok silahın olduğu yerde katliam da olur elbet. Diğer bir yandan, bu olayların önlenmesi için güvenlik güçlerine ve yargıya da önemli görev düşüyor. Olay ölümle sonuçlanmasa dahi şiddete başvuran tarafların mutlaka para veya hapis cezası ile cezalandırılması gerekir.