Batman’da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yapılacak etkinlikler hakkında kamuoyuna açıklama yapılmadı ama ne tür etkinlikler düzenleneceğini şimdiden kestirmek zor değil.
Öncelikle yakın bir zamanda Milletvekili Ayla Akat Ata ve Belediye Eş Başkanı Gülistan Akel’in katılımı ile bir basın açıklaması yapılacak.
Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH) üyesi kadınlar adına yapılacak basın açıklamasında erkek egemen kültürüne lanet getirilerek söze başlanıp “kadınlar bu günü kutlarken hala baskıya maruz kalıyor” denilecek.
Kadına yönelik şiddet ve kadın katliamlarına dikkat çekilecek.
Sonra da her sene tekrarlanan ve sadece belli bir kesime hitap edecek etkinlikler sıralanacak.
Bir panel, bir yürüyüş, ücretiz sinema ve ulaşım ile bir konser, anlayacağınız ezber yine bozulmayacak “8 Mart Kadınlar Günü”nde.
Belki sadece saatler ve yerler değişebilir.
Açık hava reklâmcılığı, afiş, pankart, dövizleri saymadıksa bunlar yapılmayacak anlamına gelmez elbette ezber etkinliklerden bunlar da.
Kısa süre önce Mersin’de tecavüz edilerek hunharca öldürülen Özgecan Aslan anısına belki bir şeyler yapılır.
Yıllardır 8 Martlar hep bu şekilde kutlanıyor.
Değişen bir şey yok anlayacağınız.
Ha bir de haklarını yememek adına her etkinlikte “Jin, Jiyan, Azadi” (Kadın, Yaşam, Özgürlük) sloganını da unutmamak lazım.
Elbette yapılanlar küçümsenecek eylem ve etkinlikler değil.
Kadın sorunlarının gündemleştirilmesi, kadın özgürlüğü açısından önemlidir.
Ancak 8 Mart’ta ezberleri bozmanın zamanı geldi.
Sadece bir kesimle ve bir kesime hitaben etkinlikler düzenlenmemeli.
Klişeleşmiş söz ve dilden kurtulmak lazım.
Kadın haklarına ideolojik bir yaklaşımla bakmamak lazım.
Kadın hakları ve mücadelesi, kot pantolon giyen ile çarşaf giyenin birbirine tahammül ettiği ve kol kola girerek aynı safta yer aldığı zaman güçlenir ve başarıya ulaşır.
Oysa bizde tam tersi bir durum hakim.
Tesettürlü, çarşaflı ve modern tarz diye tabir edilen pantolon etek giyen kadınlar, baskı ve haksızlıklara karşı güç birliği yapmıyorlar.
Bir araya gelmemeleri ve birlikte mücadele etmemeleri de başarı şanslarını azaltıyor.
Kadınlar, inanç ve ideolojik yaklaşımlar nedeni ile ciddi manada kutuplaştılar.
Erkeklerin egemen olduğu siyasi kutuplaşmanın bir parçası haline gelip ikiye bölünmüşler.
Bu bölünme de daha çok egemen erkeklerin işine geliyor.
Oysa güç birliği yapıp başta 8 Martları daha güçlü ve daha anlamlı kılmalılar.
Kadınlara sesleniyoruz bu 8 Mart, ezberi bozan etkinliklerle kutlamalıdırlar.
Şiddete, zulme, haksızlığa, ayırımcılığa karşı çıkacak bir programda, bütün kadınların aynı alanda toplanmasına vesile olun.
