01 Haziran 2014 tarihinde yayın hayatına başladığımız gün bu köşedeki ilk yazıda ilkelerimizi, kaygılarımızı, öngörülerimizi sıralamıştık.
Bu sıralar gazete olarak okurlarımızdan eleştiriler alıyoruz.
“İlk günden bu güne çok değiştiniz” diyorlar.
Değişimdeki kastın, eleştirisel anlamda olduğunu biliyoruz tabi.
960 gün geçti aradan.
Ülkede tahminin ötesinde olağanüstü durumlar yaşandı.
O Hal ilan edildi.
Tabi bunun sadece bize değil, yaşamın her alanına bir takım etkileri oldu.
Ancak yine de ilk günkü söylediklerimizin arkasındayız ve aynı düşüncedeyiz.
960 günde elbette ülkedeki şartlar ve konjonktürde ciddi manada bir değişim yaşandı.
Bundan sadece biz değil, bizim gibi ilkeli ve ahlaklı yayını hedefleyen bütün gazeteler etkilendi.
Ama dün gazete olarak ne demişsek, bu gün de aynı sözlerin arkasındayız.
İlk gün ne dediğimizi hem bizin hatırlamamız hem de sizin hatırlamanız için bu köşede yazdığım ilkyazımı bir kez daha sizlerle paylaşıyorum;
***
BAŞLARKEN
Güçlüden yana değil mazlumdan, mağdurdan ve daima haktan yana bir yayın politikası için bir ekip olarak bir birliktelik kararı aldık.
Sonsöz gazetesi olarak elbette gazetemizin sayfalarında Batman’da her daima son sözü biz söylemeyeceğiz hak, hukuk adalet için son sözü olan herkesin sesi olacağız.
Belli bir siyasi güce, iktidara dayanmadan tarafsız objektif bir yayın politikası ile Batman’da gazetecilik yapmaktır amacımız.
Gazete yönetiminde arkadaşlarımız yıllarını bu işe vermiştir.
Kimi 25 yıl, kimisi 20 yıl ve bu meslekte yeni sayılan arkadaşlarımızın gazetecilik geçmişi en az 5 yıldır bu meslekte.
Yani anlayacağınız bu alanda yeni atılmış değiliz, her bir arkadaşımızın kendisine göre basın alanında farklı deneyimleri ve bakış açısı var, bunu gazetenin yayın politikasına ve kalitesine yansıtmayı hedefliyoruz.
Hepimizin ortak derdi halkımızın öncelikle kutsal olan yaşam haklarını, değer yargılarını, temiz ve sağlıklı bir ortamda, yaşamalarını savunmaktır.
Batmanda gazeteciliğin kolay olmadığını da biliyoruz.
Özelikler kimi insanımızın bireysel çıkarlarına zarar verecek bir haber ve yorum karşısında inanılmaz derecede tepkisel yaklaştığını biliyoruz.
Ve bunu da iyi biliyoruz ki hak, hukuk ve adaletten yana gazetecilik yapmak bu coğrafyada kefeni cebinde dolaşmaktır bir bakıma…
Tabi ki bu tanım gerçek manada gazetecilik yapan için geçerlidir.
Batman Sonsöz gazetesi olarak günlük olarak yayına başlarken bizi çok büyük zorluların sıcak bir gündemin beklediğini biliyoruz.
Yoksulluk, madde bağımlılığı, çevresel felaketler, kentsel sorunlar yığılmış halde yaşamı zorlaştırıyor.
Bütün bunlardan önce bizi bekleyen asıl tehlikeye dikkat çekmek istiyorum.
Bu kent insanları geçmişinde çok büyük acılar yaşadı.
Özelikle 1980 ve 1990’li yıllarda yaşanan acıları unutmak mümkün değildir.
Bu acıların bir daha yaşanmaması için başta bu kentin aydınlarına siyasi aktörlerine ve biz gazetecilere çok büyük sorumluluk düşmektedir.
Bu kentin farkı düşüncelerini, inançlarını, kimliklerini bir zenginlik olarak görmek ve bir arada bir birimize saygılı bir şekilde yaşamaktan başka bir şansımız yok bizim.
Geride bıraktığımız yerel seçimden bu yana gittikçe artan bir siyasi gerilim sürecine adım adım yaklaştığımızı görmekteyiz.
Dağda olsun, kent sokaklarında ve meydanlarında olsun, bir çatışma ortamı bu halka yapılacak en büyük zülüm ve haksızlık olur.
İlk yazıda size daha güzel sözler ile mutlu bir tablo çizmek isterdik ama gerçekçi olmak gerekir. Batmanda vaziyet tamda anlattığımız gibi. Ya da başka deyişle biz böyle görüyoruz. Güzel, mutlu ve özgür günleri sizlerin olması dileği ile ilkyazımı noktalıyorum.
***
Evet, 960 Gün önce böyle demiştim.
Şimdi de aynısını yayınlayabiliyorsak gazetemizde her şeye rağmen demek ki biz verdiğimiz ve söylediğimiz her sözün arkasındayız.
