ABD VE RUSYA SEVİCİLERE SESLENİYORUM

16-04-2018

Tüm kâinat aynı yeryüzüne baktığından, dünyada tüm yaşayanları bir insanlık ailesi olarak kabul ediyorum. 

Evrensel bir bakış açısı illa da dünyada yaşanan bütün acılara felaketlerin yaşadığım sokakta yaşanıyor gibi hissedip üzülüyorum.

Yerel bir gazetede bana ayrılmış bu köşede yazılar yazarken her ne kadar evrensel değerlere sahip bir bakış açısı ile meselelere yaklaşıyorsam da genelde yazılarımı yerel ve bezen de Türkiye ile sınırlıyorum.   

Bu gün biraz Batman ve ülke sınırlarının dışına çıkıp farklı bir konuya değinme zorunluluğunu hissediyorum.

Bu günkü yazımda şu emperyalist ABD ve Rusya sevicilere bazı tavsiye ve tespitlerde bulunacağım müsaadenizle.

Emperyalistlerin insan hakları, sivilleri koruma ve adalet adına nasıl da tek tek Ortadoğu’daki ülkeleri işgal etme oyunlarının farkında olmayanların uyanışına umarım katkı sunar bu yazı.

“Sizlere özgürlük ve huzur getireceğiz” diye işgal ettikleri ülkelere savaş, ölüm ve yıkımdan başka bir şey getirmeyen emperyalistlere toplumumuzda ne yazık ki bilerek veya bilmeyerek hizmet edenler bulunmaktadır.

Emperyalistlerin öncüsü başta ABD ve Rusya’nın derdi ne insanlık ne de barıştır.

Onlar sadece ve sadece zengin yeraltı kaynağı olan ülkeleri, iç savaşla kendi hükümdarlıkları altına geçirmenin peşindeler.

Bu güne kadar hangi ülke ye yardım etme adı altında özel ilgilendiyseler mutlaka iç savaş çıkartmışlardır.

5 yıl önceye kadar Dünyanın insanlık ve medeniyet tarihinde en önemli ülkesi olan Irak ve Suriye nin başına getirilenler yakın tarihin en önemli örnekleridir.

Kendilerinin besleyip büyüttükleri diktatörlerin mazlum halka yaptıkları züllüme güya son vermek için harekete geçtiler  ve her iki ülkeye işgalci olarak  yerleştiler.

Yani Diktatörlerin zulmünü kendi amaçlarını gerçekleştirmek için bahane ettiler.

İslamiyet’in temelinde hak ve Adalet olmasına rağmen ne yazık ki bütün İslam ülkeleri gittikçe bu değerlerden uzaklaşıyor.

Bu değerlerden uzaklaştıkça da Emperyalistler içinde fırsat doğuyor.  

Adalet için, insan hakları için güya yardım etmeye gelen emperyalistler, gittikleri her yerde büyük felaketler yaşattı.

İç savaş yüzünden milyonlar canından, sağlığından yerinden yurdundan oldu.

Tümü ile kaos ortamı oluştu ve emperyalistlerin güç gösterisi yüzünden 3. Dünya Savaşının eşiğine gelindi.

Çünkü ABD ve müttefiklerinin en son Suriye rejimine karşı gerçekleştirdikleri hava saldırısı, Dünyayı büyük bir savaşın eşiğine getirdi.

Her ne kadar ABD’nin düzenlediği hava saldırısının, zalim Esed Rejiminin kendi Müslüman halkına yönelik kullandığı kimyasal silahları yok etmek için yapıldığı söyleniyorsa da niyetlerinden hep şüphe duyduğumdan inanmadım.

Vallahide billahi de bana hiç  gerçekçi gelmedi.

Madem bombalanan kimyasal tesislerden haberleri vardı da neden bu güne kadar beklediler

Hem Suriye rejimi, bu silahları üretecek bir güce de sahip değildir.

Mazlum insanları hunharca katleden bu zalim rejime kim bu kimyasalları verdi, onun da hesabını sormak gerekmiyor mu?

Bütün bunları düşündükçe başta emperyalistlerin en büyüğü olan Rusya ve ABD ne yaparlarsa yapsınlar içimde yaptıklarını onaylamak, alkışlamak gelmiyor.

Ben asla ve asla başta bu iki güce olmak üzere hiçbir emperyalist ülkenin masumiyetine ve başka ülkenin içişlerine karışma noktasında iyi niyetli olduğuna inanmıyorum.

En basitinden IŞİD ve Elkaide benzeri radikal örgütler de onların Ortadoğu Coğrafyasına hediyesidir.

Yine neredeyse İslam tarihi ile eş bir geçmişe sahip Ortadoğu’da bir türlü bitmeyen mezhep ve etnik savaşların bu denli alevlenmesinde de büyük rol sahipleridirler.

Arap Baharı diye başlayan ve yıkımla hüsranla son bulan proje de onlarındır.

Mısır, Tunus, Libya, Irak, Yemen, Suriye ve Bahreyn’e bahar yerine geride büyük yıkımlar ve iç savaş götürdüler.

Bunu görmeyen kör, anlamayan da akılsızdır.

Emperyalist güçlerin Ortadoğu Coğrafyasında yaptıklarının hiçbiri tasvip edilemez.

Alkışlanamaz.

Kahramanlık olarak görülemez.

Görülmemelidir de.

Onlara en iyi cevap “sizin topraklarımızda ne işiniz var” deyip onlara geri dönmeleri için yol göstermektir.

Onların oyununu bozmak için en önemli yöntem ise;

Ortadoğu da mezhep ve etnik ayırımcılığı ortadan kaldırıp İslamiyet’in emrettiği adalet ve eşitliği sağlamaktır.

Demokrasi ve insan haklarına dayalı bir yönetim biçimi ile yöneltilmek ve komşu, kardeş Ortadoğu Ülkeleri arasında barış, dayanışma bağlarını güçlendirmektir.

Her şeyden öncede Ortadoğu’da yaşayan her milletin her bireyin emperyalistlerin en önde geleni ABD ve Rusya işbirliği ve seviciliğini bırakmaları gerekmektedir.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?