AÇLIK GREVİ VE ÖLÜMLER DURDURULMALI!

26-03-2019

Herkesin seçime odaklandığı bir dönemde cezaevlerinden ardı ardına ölüm haberleri gelmeye başladı.

HDP’li Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi, birçok cezaevine yayıldı.

Cezaevlerindeki binlerce tutuklunun sürdürdüğü açlık grevlerinin kritik aşamaya gelmesi ve intihar haberlerinin de peş peşe gelmesinden dolayı aileler kaygılı.

Günlerdir bu kritik meseleye değinmek istiyorum.

İnsanların yaşam hakkının kutsal olduğuna inanan biri olarak konunun muhataplarına “açlık grevleri ve ölümleri durdurun” diye çağrı yapmak istiyorum ama konu o kadar hassas ki söyleyeceğim her kelimenin yanlış anlaşılacağı bir süreçten geçiyoruz.  

Kimse beni yanlış anlamsın ve sözümü başka yere çekmesin diye öncelikle şunu belirteyim;

İnsan canı pazarlık konusu edilmez, hiç kimse ve hiçbir şey uğruna feda da edilmemelidir.

Göz göre göre insanların ölümüne göz yummak, çözümsüzlükten başka bir fayda sağlayamaz.

Ölümlerin, sorunları derinleştirip çözümü zora sokmaktan başka bir etkisi olduğuna inanmıyorum.

Her kim, ne sebeple olursa olsun, açlık grevinde ise göz göre göre ölümü izlenmemelidir.  

Hangi gerekçe ile olursa olsun protesto ve direniş, kendisinin ve başkasının yaşamını elinden almadıkça demokratik bir haktır.

Talepler için hiç kimsenin bedenen zarar görmeyeceği birçok eylem ve direniş yöntemi varken, ölüm orucuna başlamayı ve bunu önlemek için kayıtsız kalmayı şahsen doğru bulmuyorum.

Hak arama yöntemini, cezaevlerinde açlık grevi ve ölüm oruçlarından ibaretmiş gibi düşünmemek gerekir.

İnsanları ölüme teşvik etmenin ve bunu izlemenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz.

Kardeşleri ve evlatları cezaevlerinde açlık grevinde olan aileler, her an yakınlarının ölüm haberinin gelmesinden endişe ediyorlar.

Aileler feryat ediyor, grevin bir an önce durdurulmasını talep ediyorlar.

Ama kimse oralı değil.

Açlık grevindekiler her ne sebeple ve kimin talimatı ile olursa olsun açlık grevlerinin bitirilmesi için bir şekilde onlarla diyaloga geçilmesi gerekir.

Tüm siyasi partilerden oluşan bir heyet, 137 gündür açlık grevinde bulunan Leyla Güven’i ziyaret edip, onu dinleyip, açlık grevine son vermesi için ikna etmesi gerekir.

Siyaset, çözüm üretme sistemidir.

Başını kuma gömme yeri değildir.

Çağrım, bütün kesimleredir;

Ölüm sayısı artmadan açlık grevleri bir an önce sonlandırılsın.

Hele hele bu tür durumlarda siyasi hesaplara göre tutum belirlemek, ahlaki ve insani değildir.

Yeni gerilimler, çekişme ve kavgalardan ziyade, toplumsal uzlaşı, demokratik yöntemler ve müzakere yolunu kullanarak sorunlarımızı çözmeyi tercih etmeliyiz.

Yeter artık, ölümler yerine yaşamı kutsasın herkes.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?