AK PARTİ’DE POST KAVGASI!

21-07-2014

Kefeniyle yola çıkmış bir genel başkanının, post için kavga eden elemanlarına şahitlik ediyoruz…

Tablo çok acı!

Başbakanın anlattığıyla, inandığıyla, yaptıklarıyla, bizim burada gördüklerimiz arasında dağlar kadar fark var!

Onun sürdürdüğü dava ile buradakilerin yürüttüğü dava arasında büyük uçurumlar mevcut!

Onun yürüttüğü büyük dava, buraya gelince, iğnenin deliğinden geçen minik zerrelere dönüşüyor. O büyük düşünüyor, buradakiler küçüklükte birbirileriyle yarışıyor…

Dünya’ya kafa tutan Başbakan’ın buradaki elemanları, birbirilerine kafa tutuyor. Herkes kendi derdinde…

Bırakın halkla bütünleşmeyi, partililer birbiriyle bütünleşemiyor. Çatlaktan sızan sular neredeyse sel olacak.

Göstermelik fotolar, gülümsemeler, atraksiyonlar artık para etmiyor. Halk bunlara dönüp gülüyor.

Gönüller ve hedefler bir olmayınca da ortaya bir ürün çıkmıyor. Haksız ve yanlışla mücadele edilemiyor. Şehre ve memlekete zarar verenler bertaraf edilemiyor…

Atamalar yapıldığında hak, hukuk ve adaletten çok, eş, dost, hısım kaygısı ön plana çıkıyor.

Bu kaygı, yeri geldiğinde, hak edeni bertaraf etmek için iftira atmalara kadar varıyor!

Bir yere bir adam atanacak, orada hak eden birimi var! Partili değilse yada muhalifse hiç şansı yok(etik olmasa da toplum buna alıştı artık). Partiliyse ona bir kulp takmak gerekiyor…

O kulp itina ile takılıyor!

Ama eş dost, hısımsa, hak edip etmemesi, partili olup, olmaması, gibi kriterler geçerli olmaz. O benim adamımdır. Parti onu atar ama o bana hizmet eder.

Hizmet demişken, başbakan Paralelle mücadele diyor, burada Başbakanın temsilcisi diye gezenler, çocuklarını paralel yapıya gönderiyor.

Gerçekten ne oluyor, burada nasıl bir samimiyetsizlik var!?

Tabii ki başbakan ve genel merkez, bizim değil, teşkilatın dediklerine itibar eder. Çünkü genel merkez için muteber olan onlardır.

Maalesef genel merkez için muteber olanlar, halk için muteber değil artık.  Halk Başbakana itibar etse de bu görülenlerden iğreniyor ve soğuyor. Buda ciddi anlamda sandığa yansıyor.

Başbakan bu kadar açılım yaptı, bu kadar yatırım yaptı, bu kadar fedakarlık yaptı, Batman’daki oylar ne kadar değişti!?

Verilen oyların neredeyse hepsi Başbakana verilen oylar. Zaten oda gelip buraya aday olsa alacağı oy oranı buna yakındır.

Ama başbakan gelip Batman’dan aday olsa, olanları yerinde görse, şu anki kadroların neredeyse tümünü Musul’da ki konsolosluğa çok mühim(!) görevlerle atar…

Biri oğlum, biri yeğenim, biri arkadaşım derken, birisi de HAK desin! Hak adına çalıştığını söyleyip, Hakka uymayanları, Hak er geç çarpacaktır! Biz buna iman etmişiz…

Bugün, yarın, az kaldı, maraz kaldı demeyin, her an her saniye Batman kaybediyor.

Belki birileri “onların iç işleri, bize ne” diyordur ama değil. Batman için hayati kararlar alan kişilerin, her işi Batmanlıyı alakadar eder. Bunlarla ilgili her türlü sıkıntıyı genel merkezin ivedilikle ele alması gerekir.

İçerdeki UR’a bana zararlı organizmaların listesini gönder dersen, bedene değil, kendine zarar veren organizmaların listesini sunar. Onlarda vücudun savunma mekanizmalarıdır. Vücudun savunma mekanizmasını yok ederseniz, ur büyür, beden ölür…

Bilmem anlatabildim mi!?

İnsanların misyonlarını unutmadıkları, şahsi menfaatlerini memleket menfaatinin üstünde tutmadıkları, dürüstlükten ödün vermedikleri yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?