Biz Batmanlıların en önemli özelliği, birbirimizin niyetini ve düşüncesini çarpıtmak, birbirimizi boşa çıkarmaktır.
Şahsen benim iyi niyetimden şüphe edenler ve söylediklerimi çarpıtanları pek dert edinmem.
Başlangıçta yapacağım açıklamayı da bu tür kişilere karşı yaptığım bir savunma olarak algılamayın lütfen.
Yazdıklarımı ön yargısız olarak okumanız için alkole bakış açımı anlatmak istiyorum ilkin.
İnancım, kültürel yaşam biçimim ve çevreci kimliğimden dolayı, her açıdan zarar verdiğine inandığım alkollü içeceklerin hiç birini değil içmek, yaşamım boyunca tatmadım bile.
Sigara ve her türlü uyuşturucu madde neyse alkollü içeceklerde odur benim için.
Arkadaş çevremde alkol kullananlar, benim bu noktadaki hassasiyetimi çok iyi bilirler.
***
Gel gelelim asıl meseleye, yani Batman’da bir süre önce açılan Turizm Belgeli ilk ve tek alkollü restorana.
Alkollü içeceklerin de satıldığı bu iş yeri, seçimlerden hemen sonra HDP’li Belediyeden ruhsat talebinde bulunmuş, Belediye toplum hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak izin vermemişti.
Bunun üzerine restoran sahipleri ruhsat için daha zor ve külfetli olan yola Başvurarak Turizm Bakanlığından işyeri açma izin aldı.
Gap Mahallesi Migros üstünde faaliyet gösteren Boss Lounge, açıldığı günden beri bir kesimin tepkisini alıyor.
Kent merkezinde açılan restoranın yasalara aykırı olduğu iddia ediliyor.
İddia sahipleri cami, müftülük ve okullara yakın bir mesafede olduğundan dolayı ruhsatın yasalara aykırı olduğunu belirtiyor.
Yasalara göre, alkollü içki satışına izin verilen ruhsat ve TAPDK alkollü içki satış belgeli işletmeler, 100 metrelik mesafe sınırları içinde örgün eğitim kurumu, dershane, öğrenci yurdu veya ibadethane olsa dahi faaliyetlerine devam edebilecekledir.
Mesafe şartı, 4250 sayılı Kanun kapsamına giren ürünlerin, diğer bir değişle alkol ve alkollü içkilerin perakende veya açık olarak satışının yapıldığı yerler için aranmaktadır.
İçkili yer ve okulun kapısı arasında 100 metre mesafe şartı aranıyor.
Batman’da açılan restoran bu mesafeye uydu mu uymadı mı, her şeyden önce buna bakmak gerekir.
Şahsi düşünceme göre, şayet bu şartları taşımıyor olsaydı Bakanlık Yetkilileri ve İşletme Yetkilileri bu riski göze alamazdı.
Ha 100 metre kuralı ihlal edilmiş ise elbette yasaların gerekleri yerine getirilmelidir.
Ancak tepkilere baktığımda bir hususu birbirinden ayrıt edemiyorum.
Sorun olan mesafe mi, yoksa içkili restoran mı?
Diyelim ki içkili restoran şimdiki yerinde değil de bir sokak ötede veya başka bir mahallede açılsaydı şimdi tepki gösterenler buna ses çıkarmayacaklar mıydı? Bu hususta net olmak gerekir.
Kaldı ki Batman’da içkili mekân sadece bu değil.
Boss tarz ve özelliğinde olmasa da birahane adı altında ruhsatlı ruhsatsız ve merdiven altı olanlar dâhil onlarca içkili mekan var şehrimizde.
Hatta bazı kafeler müşterilerine el altından alkollü içecek bile satıyor.
Birçoğu da mevzuat, kanun ve kurallara aykırı olarak.
İçkiden daha tehlikeli ve sakıncalı olan uyuşturucu satıcıları ise adeta her köşe başında tezgâh açmışlar.
Şeker, leblebi satar gibi uyuşturucunun her türlüsü şehrimizde satılıyor.
Bunu herkes biliyor.
Her gün gencecik çocuklar uyuşturucu tuzağına düşürülüp hayatları karartılıyor.
Yazılarımı okuyanlar bilirler, uyuşturucu ile mücadele çerçevesinde alınması gereken önlemler ve uyuşturucunun şehrimizde geldiği boyut ile ilgili defalarca yazı yazdım.
Ama ne yazık ki Batman kamuoyu uyuşturucunun şehrimizde maneviyatımızda yarattığı tahribatın farkında ya değiller ya da büyük bir umursamazlık içerisindeler.
Ha bir de Batman ve Hasankeyf’i turizm şehri yapmak gibi de bir iddiamız varsa, bu tür mekânlara da şimdiden alışmamız gerekir.
Çünkü turizmin sosyal altyapısında alkollü restoranlar, olmazsa olmazlardandır.
Anlayacağınız bu noktada ciddi çelişkiler söz konusudur.
