TBMM’de gurubu bulunan siyasi partiler arasında demokratik sivil bir anayasa için mutabakat sağlanamayınca AK Parti, Anayasa çalışmaları doğrultusunda tüm toplumsal dinamiklerden görüş almaya başladı.
AK Parti Genel Merkezi Halkla İlişkiler Teşkilatı tarafından Türkiye’nin dört bir yanında Başkanlık Sistemi ve Yeni Anayasa başlıklı toplantılar gerçekleştirilmeye başlandı.
Bu kapsamda Pazar günü Batman Öğretmen Evinde bir kesim sivil toplum örgütü temsilcilerinin katılımı ile danışma ve istişare toplantısı gerçekleştirildi.
Batman Ak Parti Eski Milletvekili Ziver Özdemir, Ağrı AK Parti Eski Milletvekili Ekrem Çelebi, İzmir Milletvekili Rıfat Sait, AK Parti Sivil Toplum Halkla İlişkiler Başkanı Ravza Kavakçıkan, Batman AK Parti İl Başkanı Diyaettin Uçar, İlçe Belediye Başkanları, Teşkilatı Başkanları ve bazı sivil toplum örgütlerinin katılımı ile yaklaşık 3 saat süren bir toplantı gerçekleştirildi.
Salona asılan afişte her ne kadar “Yeni Türkiye ve Sivil Toplum Buluşmaları” yazıyorsa da salonda sivil toplumdan daha çok AK Parti’li yöneticiler ve seçilmişler vardı.
Geniş bir yelpazede ve muhalif sivil toplum örgütlerinden katılım sağlanmamasının 3 nedeni olabilir:
1-Toplantıya belli başlı sivil toplum örgütleri çağrıldı ve bunlardan bir kısmı da katılmadı.
2-AK Parti’nin planladığı Başkanlık Sitemine dayalı bir Anayasaya karşı olmayanlar toplantıya çağrıldı.
3-Bu işin yerel organizasyonunu yapanlar bazı sivil toplum örgütlerine karşı dolaylı olarak akreditasyon mu uyguladı?
Şayet öyle bir durum söz konusu değilse toplantıya Batman Barosundan, TMOBB’dan, Petrol-İş’ten neden temsilci yoktu?
Batman’ın ve bölgenin en aktif ve en duyarlı sivil toplum örgütü olan Çevre Gönüllüleri Derneği neden toplantıya davet edilmedi?
Mazlum-Der hariç niye diğer insan hakları örgütleri böyle önemli bir toplantıda yoktu?
AK Parti’nin geçmiş dönemlerde çözüm süreci ve ülkenin diğer meseleleri ile ilgili Batman’da sivil toplum örgütlerini dâhil ederek düzenlediği toplantılara hemen hemen her kesimden temsilciler katılıyordu.
Farklılıklar hem toplantının verimli geçmesine katkı sunuyordu hem de katılımı güçlendiriyordu.
Merkezi düzeyde STK’larla yapılan bu seferki toplantının dar bir çerçevede yapılması AK Parti’nin yeni dönemde sivil toplum örgütlerine bakışını mı yansıtıyor?
Bakış derken biraz da toplantıda yaşanlardan söz edersek ne demek istediğimiz daha iyi anlaşılır.
Toplantıda söz alan bir sivil toplum örgütü temsilcisi, bölgemizde yaşanan gerilim ve ölümlere değindi, biraz da yerel sorunları irdeledi.
Örneğin bazı öğrenci yurtlarında koşullardan dolayı 3 haftadır bazı öğrencilerin yıkanamadığını söyledi.
Daha sözünü bitirmeden toplantıyı yöneten Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı AK Parti İstanbul Milletvekili Ravza Kavakçıkan’ın konuşmacıya söylemlerinden dolayı tepki göstererek “Siz bu şekilde partimizi eleştiremezsiniz” diyerek susturduğu iddia ediliyor.
Bu da toplantıda buz gibi bir havanın kesilmesine neden olmuş.
Oysa böylesi bir ortamda herkesin özgürce düşüncesini ifade etme hakkı vardır.
Toplantıyı yönetenlerin doğruları söyleyeni susturmak yerine -toplantı sonrasında gerçekten varsa öyle bir durum- bir an önce sorunun çözümünü sağlamak için ilgililere durumu aktarması gerekirdi.
Gerçeği söyleyeni susturmakla sorunlar çözülemez, bu yöntem, üslup ve tavırla da demokratik bir Anayasa yapılamaz.
Sonuç olarak daha işin başında birkaç kez yeri ve saati değiştirilen toplantının verimli ve başarılı geçtiğini söyleyemeyiz.
