ANIZ DUMANI MAĞDURLARI NEREDEYDİNİZ?

01-10-2018

Batman’da her yaz mevsiminde olduğu gibi bu aralar yine yaşamımızı anız yangını dumanları kuşattı.
Anız yangınlarından çıkan zehirli dumanlar o kadar yoğun ki metroloji bile hava durumunda Batman’ın havasını dumanlı göstermeye başladı.
Havası dumanlı şehirde bu aralar anız yangınları yüzünden pencereler kapalı, insanlar zorunlu olmadıkça dışarı çıkmak istemiyor.
Anız yangınlarından herkes şikâyetçi.
Başımıza kar taneleri yerine anız yangınlarından savrulan siyah partiküller yağıyor.
Dumanı hep birlikte ciğerlerimize çekiyoruz.
Zaten kara olan içimiz daha da kararmış bu günlerde.
Sadece dışarıda değil içimizde de havalar pek dumanlı.
Hiçbir sorunda ortaklaşmayan biz Batmanlılar, anız yangını dumanlarının yaşamımızı ciddi manada olumsuz etkilediğine dair ortak noktada buluştuk.
Anızın, hayatımıza sağladığı tek bir fayda, hayatta ilk kez bir ortak noktada buluşmayı başarmış olmamızdır.
Çevreciler hazır ortak bir noktada buluşmuşken anız yangınlarının önüne geçmek için alanlara çıkma kararı aldı.
Batman’ın en tarafsız ve bağımsız sivil toplum örgütü olan Batman Çevre Gönüllüleri Derneği, anız mağdurlarına çağrı yaparak “gelin bu anız yangınları ile ilgili ortak çalışma yürütelim” dediler.
Sosyal medya ve yerel basın aracılığı ile de “Yaşamımızı olumsuz etkileyen doğamıza büyük zarar veren Bismil ve Silvan İlçelerinde yakılan anız yangınlarına karşı harekete geçiyoruz. Cumartesi günü saat 10.00 da Eski Devlet Hastanesi kavşağında toplanıyoruz. Oradan Gün boyu Bismil ve Silvan Kırsalında, Tepki amaçlı olarak Yangınlara müdahale ve tespit çalışması yürüteceğiz. Köylüleri anız yangınlarına karşı bilinçlendireceğiz. Etkinlik herkese açıktır. İhtiyaçlar, kürek, su bidonları ve yiyecek. Katılmak isteyen herkese açıktır” duyurusunu yaptılar.
Benim de üyesi olduğum dernek üyeleri, her etkinlikte olduğu gibi kendi aralarında para toplayarak minibüsler kiraladı, pankartlar hazırladı, duyarlı üyemizden Erhan Basmacı, Akuba Köyünde katılımcılar için sabah kahvaltısını üstlendi.
Bu güne kadar çevre felaketi ile ilgili onlarca eylem ve etkinlik düzenleyen dernek yöneticileri, bu etkinliğe katılımın yüksek olacağını bekliyordu.
Çünkü biz Batmanlılar bir noktada ilk kez ortaklaşmıştık.
Cumartesi günü gelip çattığındaysa daha önce geleceğini bildiren birçok kişi, mazeret bildirerek bu anlamlı etkinliğe katılmadı.
Batman’ın yükü yine bir avuç gönüllünün sırtında kaldı.
Sayıları 15’i bulan bu duyarlı insanlarla birlikte anız yangınları ve çevre sorunları ile ilgili yıllardır verdiğimiz mücadele, yılmadan yorulmadan gün boyu Silvan ve Bismil Köylerinde devam etti.
Tabi bu güne kadar ki sorunlarla mücadelemizde yalnız bırakılmaya alışıktık.
Ancak, anız yangınlarına karşı herkesin mağdur durumda olduğunu düşünerek katılımın yüksek olacağını sanıyorduk.
Batmanlılar yine yaptı yapacaklarını.
Kendi gelecekleri ve yaşanabilir bir çevre için mücadele eden bir avuç insanı yalnız bıraktılar. 
Herkesi ilgilendiren ve etkileyen anız yangınlarının pervazsızca yakıldığı yerlere gittik.
Pankart ve afişlerimizle korkusuzca yürüdük.
Köylerde camilere kadar gidip din adamaları ile meseleyi konuştuk.
Yakılan tarlalardaki tahribatı görüntüledik.
Her zaman olduğu gibi Cumartesi günü yine bu kente, doğaya karşı sorumluluk bilinci ile hareket ettik.
Başkasından sorunu çözmeyi beklemek yerine, sorumlukla hareket edip elimizi taşın altına koyduk.
Günlerdir veryansın eden anız mağdurlarını ise yanımızda göremedik.
Merak ediyorum acaba neredeydiler?
450 bin nüfuslu bir şehrin kafe ve alışveriş merkezinde anız dumanı ve kafalarına yağan siyah partikül eşliğinde kahvelerini mi yudumluyorlardı?
Belki de ellerinde de cep telefonları, yine kahramanlık yapıyorlardı.
Sizi gidi klavye kahramanları sizi…
Öyle oturduğunuz yerde, bilgisayarda, cep telefonunda bağırıp çağırmakla anız yangınları ile baş edilemez.   
Şayet birazcık samimiyet olsaydı, çevrecileri yalnız bırakmaz, yanlarında olurdunuz.
Umarım bu yazıyı okuduğunuzda biraz yüzünüz kızarır ve yıllardır olduğu gibi Cumartesi günü de çevrecileri yalnız bıraktığınız için çıkıp öz eleştiri verip, özür dilersiniz.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?