ANKARA’YA SEVK EDİLEN HASTALARIN ÇİLESİ

28-10-2018

Ankara dış kapı ve sıhhiyede neredeyse her adımda bir Batmanlı ile karşılaşıyorsun.

Batman’dan giden hasta ve hasta yakınları hiç eksilmiyor çünkü.

Birçoğunun hastalığına Batman ve Bölgedeki hastanelerde çare bulunamadığından direk Ankara’ya sevk ediliyorlar.

Hasta ve hasta yakınları, yabancısı oldukları, ağır bürokrasi ve maddi imkânsızlıklardan dolayı Ankara’da çaresiz ve perişan duruma düşüyor.

Hastane kapılarında ne doğru dürüst ilgilenen var ne de ellerinden tutan…

Mevcut yönetim biçiminden ötürü ellerinden pek bir şey gelmeyen Batman’ın 5 Milletvekili, bence işi gücü bıraksın Ankara’da perişan durumdaki hastaların sorunları ile uğraşsınlar.

Batman’ın sorunlarından uzaklaşayım, kısa bir süreliğine soluklanayım diye gittiğim her yerde yine hemşerilerimin sorunları peşimi bırakmadı.

Hele hele Ankara’da hastane kapılarında çaresiz bir şekilde bekleyen hemşerilerimizin dramı, yüreğimi yaraladı.

Batman ve Diyarbakır’daki hastanelerin yetersiz kalmaları sonucu her gün Ankara’ya hasta sevkleri yapılıyor.

Birçoğunun, hastane kapılarında çaresiz durumda olduğuna şahit oldum

Şifa bulmak için Ankara’nın yolunu tutup yatışı yapılanlar, bir nevi şanslı sayılıyor.

Çünkü her sevk edilen hastaya, bırakın yatış ve tedavinin başlatılması, çoğu zaman doktorlar muayene için gün bile vermiyor.

Ankara’da karşılaştığım bir hasta yakınının yaşadığı zorluklar, tüm hastaların neler yaşadıklarını özetleyen türdendir.

Tanıdık bir kanser hastası yakını ile Sıhhiye’de karşılaşınca başlıyor dramını anlatmaya.

Akciğer hastası olan bir kadın yakınının, daha önce kemoterapi görüp iyileştiğini, bir süre sonra hastalığının yeniden nüksedip beyine attığının, Batman’daki hastanelerce teşhis edildiğini belirtiyor.

Oradan Dicle Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk ediliyor.

buradan hastane heyeti, tedavi ve müdahale için Ankara Sıhhiye’deki bir hastaneye sevk ediyor.

Sanıyorlar ki ellerindeki sevk kâğıdı ve hastanın aciliyeti durumu göz önünde bulundurularak hemen yatışı yapılacak.

Oysa durum hiç de öyle değil.

Başvurdukları hastane, 1 ay sonrasına o da muayene için gün veriyor.

Çaresiz ailenin hiçbir çabası sonuç vermiyor.

Zaten hastalarının içinde bulunduğu acil durum karşısında çok çaresiz ve zor durumdalar.

Ankara’da karşılaştıkları durum karşısında adeta yıkılıyorlar.

Çaresiz bir şekilde kapı kapı dolaşıp kendilerine yardımcı olacak birilerini arıyorlar günlerce.

Sonunda binbir minnet ve aracılar sayesinde, hastalarının sevk edildiği dalın uzman doktorun özel muayenesinde 700 TL ücret karşılığı muayene etme umudu doğuyor.

O da doktorun ne diyeceği belirsiz.

“Hastanız için yapılacak bir şey yok”

“Başka hastaneye götürün “

“Gidin 1 ay sonra gelin”

Ya da “yatıralım” da diyebilir.

Tabi bu ağır hasta yakınları, para karşılığında muayene fırsatı buldukları için bir nevi şanslı.

Kim bilir muayene parası veremeyecek durumda olan, yol yordamı bilmeyen ve çaresiz bir şekilde hastaları ile birlikte Sıhhiye ve Dış Kapı’nın arka sokaklarında hijyen olmayan köhne otellerde çaresiz bir şekilde bekleyenler de vardır.

Emin olun maddi durumu iyi olan, olmayan az ama çok Ankara’ya her sevk edilen hasta ve yakınları, büyük bir eziyet ve çile çekiyorlar.

Tanımadıkları, bilmedikleri şehirlerde günlerce hastane kapılarında perişan oluyorlar.

Bu durumu siyasiler, Ankara’daki bürokratlar, benden daha iyi biliyorlar.

Ama ne yazık ki yıllardır çözüm bulamıyorlar.

Tek tek hastaların yardımına yetişmek ve Ankara şartlarında yardımcı olmanın zorluklarının elbette farkındayım.

Batmanlıların Ankara’da perişan olmamaları için acilen tam donanımlı bir Şehir veya Tıp Hastanesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Yoksa bu çile daha yılarca daha sürer.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?