APÉ HACI REŞAT’IN VEFATI İLE BİR DEĞERİ DAHA YİTİRDİK

10-02-2019

Bir değerimizi daha kaybetmeyi yazmak, kabullenmek elbette çok zor geliyor.

Çünkü önemli bir şahsiyet, yaşayan bir tarihti Ape Me Hacı Reşat Nasıroğlu.

Hem merhum ile olan akrabalık bağlarımızdan hem de toplum içerisindeki rolü ve itibarından ötürü ölümüne çok kederlenip, üzüldüm.  

Sadece lideri olduğu Sinika Aşireti içerisinde değil, bölgede tanın ve bilinen saygın bir kanaat önderi olduğundan, akrabalık bağı olsun olmasın herkes, kendisine duyduğu hürmetten ötürü ya "dayı" ya da "amca "diye hitap ederdi ona. 

“Onu aşiretine lideri yapan en önemli özelliği ise mütevazı kişiliğinin yanında, adil, barışçıl ve yardımsever olmasıydı.

Tanıdığı olsun, olmasın kim dara düşerse düşsün, yardımını esirgemezdi.

Geçen Perşembe sabahı yaşama gözlerini yumunca cenaze törenine akın eden toplumun tüm dinamikleri, siyasiler, kanaat önderleri, üst düzey yöneticilerin yüzündeki üzüntü, onun ne kadar değerli bir şahsiyet olduğunu bir kez daha ispatlıyordu.

Tabi ki bu tür kayıpların önemini bir köşe yazısı ile anlatmak mümkün değildir.

Bu önemli değerimiz Mezopotamya’nın son 100 yıldaki tarihini en iyi yaşayan canlı tanığıydı.

Apê Hacı Reşat, ailesi Suriye’de mülteciyken dünyaya gözlerini açar.

7 yaşındayken ailesi yeniden vatanına döner.

Yaşamını geriye kalanını Batman’a bağlı Basorkê Köyü’nde sürdürdü.

Değerlerine, inancına, geleneklerine, kültürüne ve ailesine karşı güçlü bağlar kurarak topluma örnek oldu.   

Yaşamı boyunca başından çıkarmadığı renga reng şaşiki (Puşi’si), babacan duruşu gözlerimin önünden gitmiyor. 

Sadece sözü ile değil, özü ile de yaşama değerler kattı. 

Bir asra varan yaşamının sonunda bizlere veda ederken, duruşu ve kişiliğinden hiçbir zaman ödün vermedi.

Okul eğitimini alma şansı olmamasına rağmen bir üniversite hocası ve tarihçiden daha çok bilgiye sahipti.

Sohbetlerinde sarf ettiği her kelime, tarih kokan ve insanın yaşamında yol gösterecek anlamlar yüklüydü.

Yaşamım boyunca, defalarca hayat dersi niteliğindeki sohbetlerini dinleme olanağım oldu.

Bizlere sözleri ve duruşu ile hocalık yaptı, yol gösterici oldu.

Bir gün özel bir hastane odasında sabah saatlerinde kendisini ziyaret ettiğimde, bir saate yakın atalarımızdan, tarihi geçmişten söz etti.

O kadar büyük hayranlıkla dinlemiştim ki kendisini, bu tür fırsatları anında kayda alan biri olarak aklıma o sohbeti kaydetmek gelmemişti.

Hala o değerli sohbetini cep telefonuna kaydetmediğim için inanılmaz derecede üzülüyorum.

Umarım benim akıl edemediğimi başkası akıl edip, Hacı Reşat Amcanın tarihe not düşen anekdotları kayıt altına almıştır.

Şahsen ben bunun mahcupluğunu ve eksikliğini yaşıyorum.

Sadece aşireti ve ailesi için değil, toplumun geneli için Hacı Reşat Amca gibi değerlerin yeri kolay kolay doldurulamaz.

Bu tür kıymetli değerlerin unutulmaması için kendilerinden geriye kalan görsel ve yazılı eserler, en kıymetli mirastır.

Tabi onu değerli kılan, sadece tarihi bilgisi değildi.

Dürüstlüğü, vicdanlı duruşu, iyi bir üretici, kanaatkâr ve çevreci kişiliği ile de örnek alınacak biriydi.

Herkes daha konforlu yaşamı tercih edip, şehirlere yerleşirken, o ise büyük servetine rağmen köy yaşamından hiç kopmadı.

Köydeki evinin etrafını her türden ağacın bulunduğu büyük bir bahçeye dönüştürerek, yeşilliğe ve doğaya verdiği değeri ispatladı.

Yaşama değerler kattığından tıpkı sağlığında olduğu gibi vefatında da toplum tarafından büyük derecede saygı gösterilip sahiplenildi.

Bölgenin dört bir yanından, İstanbul, Ankara başta olmak üzere binlerce kilometre ötedeki şehirlerden akraba ve tanıdıklar, günlerdir taziyesine akın ediyor.

Gösterilen ilgi ve vefa, elbette herkese nasip olamaz.

Toplumun her kesiminin, etrafında toplanabileceğini böyle kaç kişi var ki?

Keşke Ape me yi Hacı Reşat gibi daha birçok kişi olsaydı aramızda ama ne yazık ki yok.

Bu tür değerlerin kıymetini bilen ve anlayan için bu tür kayıpların acısı daha da büyük oluyor.

Değerli büyüğümüz Ape me yi Hacı Reşat;

Seni hiçbir zaman unutmayacağız.

Mekânın cennet olur inşallah…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?