ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERİN FERYADI

29-10-2014

20 yıl önce ilkokul sıralarında bize “büyüyünce ne olmak istersin” sorusunu soran öğretmenlerimiz, bugünkü halimizi görmüş olsalardı eğer “öğretmen” kelimesini büyük ihtimalle yasaklayacaklardı.

Zira gelinen noktada yani ufuktaki ışık ateş böceğine benziyor.

Hani hayal döneminin çok geniş olduğu çocukluk yıllarımızda hep bu ışığa doğru koşardık. Nitekim yol bitti ancak gece de bitti ateş böceği gelmemek üzere kayboldu, söndürdüler umut ışığımızı.

Kimimiz evli, kimimiz evlilik arifesinde, kimimiz atanamadığı için sevdiğinden ayrılmak zorunda kalmış hatta kimimizin sabrı tükenip intihar etmiştir.

Temennim hiç kimse intiharın eşiğine gelecek kadar sabrını yitirmemiş olması.

Toplumu ayakta tutan eğitimli insanlara verilen önem buysa, kimse de toplumun yanlışına itiraz etmesin. Kusura bakmasın birileri, şiş yanınca kebap da yanar.

Seçim öncesi vatandaşa yalakalık eden gelmiş geçmiş iktidarlar, ne hikmetse Süleyman Demirel’in bayrağını düşürmeyip “dün dündü, geçmişte kaldı” diyerek, pişkin pişkin demeçler veriyorlar.

Mademki iş sahibi yapılmayacak bu okuyanlar, yönetenler neden bu mazlumların kanını emiyorlar.

Kendimden biliyorum, üniversitenin okul harç parasını ödemek için tatil kelimesini tozlu raflara kaldırıp İstanbul’un bir şantiyesinde lisanslı amelelik yaptım.

Sonuç mu? Kocaman bir hayal kırıklığı ve işsizlik.

Çok şükür yine de ben şanslıydım. Zira benim gibi yazın çalışmaya giden bazı kader ortaklarım evlerine bir tabut içinde cansız bedeni ve “iş kazası….’’ diye başlayan bir mektupla döndüler ve dönüyorlar.

Bu ülkede adalet sadece güçlülere ithaf edilmiş bir kavramdır.

Ha unutmadan olmayan adaleti kalkındırma çabası da işin en komik tarafı.

Kalkınan bir ülkeden bahsediliyor utanılmadan. Kime göre kalkınan ülke?

Zamlarla soyup soğana çevrilmiş ihtiyar insanıma göre mi?

Yoksa üniversiteyi bitirdiğimde iş sahibi olacağım diye sevinip inşaat şantiyelerinde bir iş kazasına kurban gitmeyi bekleyen üniversite mezunlarına göre mi?

Yoksa … Yoksa… Yoksa…

Bu hamur çok su götürür. Özet olarak, aşağıdaki resimler durumun vahametini izah ediyor.

yaşasın Türk eğitim sistemi!!!

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?