AYBÜKE’NİN KANINDA BOĞULUN!

11-06-2017

Güzel Sanatlar okumuştu,

Güzel bir meslek seçmişti,

Güzel insanlarla arkadaştı,

Güzel insanlar yetiştiriyordu,

Güzel bir memlekette çalışıyordu,

Güzel hayalleri vardı…

Ve daha binlerce güzellikle bezenmişti Aybüke Öğretmen.

Lakin güzelliğe tahammülü olmayan, çirkin karakterli, çirkin zihniyetli, çirkin suratlı insanların güzelliğe tahammülü yoktu.

Güzel bir gelecek hayali, çirkin insanlar için kocaman bir kabustu!

Güzel insanlara ve güzel bir gelecek tasavvuruna, tahammülleri yoktu!

Kıydılar Aybüke’mize, kara karakterli, kara yürekli, kara suratlı herifler!

Tetiği çekenler yalnız değildi, basın yayın organları, STK’ları ve diğer kanalları da bastılar tetiğe defalarca…

Olaya yaklaşımları ve sunuşları, sıktıkları kurşunlardan farksızdı!

Malum, sığındıkları batılılar, onlara şarjörlerle beraber demokrasi ve özgürlük diye bir iksir gönderiyor.

O iksirle, insanları öldürülebiliyor, şehirleri patlatılabiliyor, çocuklara kıyılabiliyor, kuşlar vurulabiliyordu!

Sorarsanız, basit bir iş kazası, biz ona sıkmamıştık diyecekler!

Ulan soysuzlar, siz insana sıkmıyorsunuz ki insanlığa sıkıyorsunuz!

Bir kişi vuracaksınız diye şehrin en işlek caddesini tarıyorsunuz!

Orada bir gebe veya bir bebe de geçebilirdi, ananız, bacınız da!

Hem o arabanın içerisindeki avukatın suçu neydi?

Amcası olan belediye başkanının suçu neydi?

Sevmediğiniz partiden siyaset yapmak mı?

Bu mu sizin özgürlük ve demokrasi anlayışınız?

Anlayışınıza tüküreyim!

Affet bizi Aybüke Öğretmen, affet!

Yıllardır bizi yiyip bitiren bu habis ur, bu kez sana bulaştı.

Soldurdu güzelliğini, hayallerini, geleceğini…

Adamlığımızı yaraladı!

Yaraladı, çünkü Aybüke Öğretmen bize emanetti ve biz o emaneti koruyamadık!

Koruyamadığımız o emanet, bizim bütün insani değerlerimizde bir gedik açtı!

Yaralıyız, aynı kurşunla hepimiz yaralıyız!

Bu zihniyetle yeterince mücadele edemediğimiz için, bazen suskun kaldığımız, bazen gözümüzü kapattığımız, bazen acaba dediğimiz için!

Affet bizi Aybüke Öğretmen, affet!

Sen bize Allah’ın emanetiydin!

Biz o emanete sahip çıkamadık, annene verebilecek bir cevabımız yok!

O kirli kavganın yaşandığı topraklara güzellik ekmeye gelmiştin.

Ektin güzelliğini be öğretmenim.

Suladın kanınla,

Destekledin gözyaşlarımızla!

Seni makamların en büyüğü olan şahadet payesiyle gönderiyoruz, içimiz buruk, başımız dik!

Emanetini yere düşürmeyeceğiz, güzelliğini koruyacağız, bayrağını yere değdirmeyeceğiz, ismini yaşatacağız, katillerini o din iman yoksunu babalarının yanına göndereceğiz!

Katil derken, sadece tetik çeken zavallılar değil, o tetiği çektiren baronlar ve bu baronları lanetleyemeyen moronlar!

Şehit Aybüke Öğretmenime ve kahraman askerimiz Soner Fazlıoğlu’na Allah’tan rahmet ailesine ve tüm Müslümanlara sabrı cemil niyaz ediyorum...

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?