BALIK KATLİAMINA KİM DUR DİYECEK?

19-10-2016

Batman, akarsular açısından zengin bir şehirdir.

Batman Çayı, Dicle Nehri, Kobin ve Garzan Çayları ile daha bir akarsu, Batman İl Sınırları içerisinde bulunmaktadır.

Bu akarsularda çok zengin bir canlı çeşitliliği söz konusudur.

Bu canlıları korumaya ilişkin hiçbir tedbir yok.

Aksine elbirliği ile yok etmek için herkes elinden geleni yapıyor.

Bu canlı çeşitliliğine en çok da kirlilik zarar veriyor.

Yerleşim alanlarının kanalizasyon atıkları, biyolojik arıtmaya tabi tutulmadan, olduğu gibi nehre veriliyor.

Diğer bir taraftan tarımda kullanılan gübre ve kimyasal ilaçların nehir sularına karışması, su kalitesine ve canlılara ciddi manada olumsuz etki ediyor.

Nehirlerdeki diğer ciddi bir sorun da vahşi ve bilinçsiz avlanmadır.

***

Dün Batman Sonsöz Gazetesinde balık avlanması ile ilgili “Elektrikli Katliam” başlığı altında bir haber vardı.

Haberin detayında ise şu bilgilere yer veriliyordu “Hasankeyf İlçesi yakınlarında Dicle Nehri’nde balık avına çıkan amatör avcılar, akıl almaz yöntem kullanıyor. Nehrin kenarına getirdikleri jeneratörü çalıştıran avcılar, kıyı bölgelere elektroşok uyguluyorlar. Elektroşok yöntemi ile her seferinde yüzlerce balık ölüyor. Uygulanan yöntemle su yüzüne çıkan balıklar amatör balıkçılar tarafından toplanıyor. Bot kullanarak ölen balıkları toplayan avcılar, topladıkları balıkları pazarlarda satışa sunuyor”

“Elektrikli Katliam”  haberinin alt başlığı kısaca böyle.

Haberde de belirtildiği gibi son derece dilsiz canlılara karşı acımasız bir yöntem kullanılıyor.

Tabi elektro şokla sadece balıklar ölmüyor.

Su içerisindeki bütün canlılar zarar görüyor.

Bırak canlıları sudaki yosun bile elektrik şoku ile paramparça oluyor.

Acımasız balık avcıları sadece elektrikle avlama yapmıyor.

Çeşit çeşit yöntemlere başvuruyorlar.

Buldukları veya icat ettikleri her türlü patlayıcı maddeler,

Balıkları zehirleyen ilaçlar,

Yarım parmak küçüklüğünde balığı bile toplayan standart dışı ağlar,

Kısacası sudaki tüm canlı türleri yok edecek her türlü yönteme başvuruyorlar.

Bu acımasızlarla mücadelede toplumsal tepkiden tutun diğer bütün yaptırım ve uygulamalar çok yetersiz hatta yok da diyebilirim.

Yani balık avcılarının çoğu, sulardaki canlıların neslinin tükenmesi için ellerinden geleni yapıyor.

Balıkçıların büyük bölümü kaçak, bir kısmı da kural dışı avlanmaktadır.

Bu katliama birilerinin “dur” demesi gerekir.

Merak ediyorum ve soruyorum yetkililere;

Kaçak veya kural dışı balık avlamaya karşı ne tür önlemler alınıyor?

Bu sene içerisinde vahşice avlanan kaç kişi hakkında işlem yapıldı?

Canlı türlerini korumak için kamuoyunu bilinçlendirmek amacı ile herhangi bir çalışma yapılıyor mu?

Mümkünse ve rica etsek yetkililer kamuoyuna bu konu ile ilgili bir açıklama yaparlar mı?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?