BARİYERLE KARİYER!

17-05-2017

Pazartesi günkü yazımda, cadde ve sokaklara konulan bariyerlerin kalıcı bir güvenlik önlemi olamayacağını, asıl bariyerlerin kafaların içinde olması gerektiğini belirtip, var olan durumu eleştirmiştim.

Sabah yazım insanların eline ulaşır ulaşmaz telefon yağmuruna tutuldum.

Herkes “hocam ne yaptın?” diyor!

Şehir dışında olduğum için mevzuyu bilmiyorum!

Fotoğraf attılar!

Meğerse “kaldırın” dediğim bariyerlerin yerine, 3 kat daha yüksek olanları yerleştirmişler.

Belediyeyi arayıp “yazımı geri alıyorum, siz de bariyerleri eski haline getirin” dedim!

Sonra da işin şakasını geçip asıl mevzuya geldik.

Bu kötü tesadüfün sebebi neydi?

Yetkililer konunun kendileriyle alakalı olmadığını söylüyorlar.

Hatta kendilerinin var olan bariyerlerle ilgili çok farklı projelerinin de olduğunu belirtip, ekliyorlar “bize de sürpriz” oldu!

Daha önce yazdıklarımı tekrarlamak istemiyorum.

Güvenlik- özgürlük çizgisini iyi belirleyin diyorum!

İnsanların psikolojik eşiklerini iyi hesap edin diyorum!

Bir ferdimizin bir tırnağı için gerekirse tüm yolları kapatın ama o tırnağı korumanın tek yolunun, yol kapatmak olmadığını da göz ardı etmeyin!

Ben belediyenin önündeki bariyerlerin % 100 gerekli olmadığını ama % 100 zararlı olduğunu söylüyorum!

Güvenlik ilmi çok gelişti ve değişti.

İnsanları korumanın bin bir yolu varken, bin yıllık tedbire niye mahkum oluyoruz diye soruyorum!

Gerçekten beton bariyerlerden daha pratik ve daha az külfetli bir yolu yok mu bu işin?

Bu kadar mı çaresiziz?

Batman’ı artık herkes biliyor.

Ferdine, kurumuna, askerine, polisine, memleketine sahip çıkıyor.

Dar günde gerekli riski de külfeti de kaldırıyor.

Aylardır var olan bariyerlere de herhangi bir tepki göstermiyor.

Ama artık rahatsızlık seslendirilmeye başlıyor.

Yeter diyor!

Bu kadarı yeter!

Gerekirse belediyeyi ve valiliği daha güvenli bir yere taşıyın ama bizden bu güvensizlik tablosunu özümsememizi beklemeyin!

Biz bu tabloya alışmayacağız!

Biz bu tabloyu hak etmiyoruz!

Kötüye her zaman hazırlıklıyız ama kötüye alışmaya alışkın değiliz.

Bizim nesil öyle olsa bile gelecek neslin böyle yetişmesine izin vermeyeceğiz.

Güvenlik bariyerlerini insanların kafasının içine kuracağız.

Herkes, kendi evladını, komşusunu, arkadaşını, potansiyelini dizginleyecek, dizginlenemeyen güruhu da devlet yakalayıp ezecek ve bu işi bitecek.

Zaman mı lazım, eyvallah ama bunun için de normalleşmek lazım.

Normalleşmeden gelişme olmaz, kariyer de, mariyer de!

Daha aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?