BAŞKASININ BAYRAĞIYLA GERDEK!

03-05-2017

Belki biraz ayıp kaçacak ama bu durumu bundan iyi açıklayacak söz bulamadım!

Sözün özü, atasözü: “başkasının şeyi ile gerdeğe girilmez!”

Son dönemlerde içeride ve dışarıda yaşanan gelişmelere bakınca, bazı zevatların aynen bu durumda olduğunu görüyorum.

Evet görüyorum, şuan olanı da yarın olacağı da görüyorum.

Çünkü tarih tekerrürden ibarettir.

Şeyini kiraya verenlerin de fıtratı nettir!

Önce eline verir, kullandırır, sonra kafana vurur, bulandırır, dolandırır, yollandırır!

Dün FETÖ’de gördük! Onları it gibi kullandılar.

Vatanlarına, milletlerine, ana babalarına, din imanlarına ihanet ettirdiler…

Allah var arkalarında da durdular. Ama bir yere kadar.

İş sıkışınca, “biz müttefikiz, bunlar sizin iç işleriniz bizi ilgilendirmez”, deyip sıyrılacaklar. Belki de onları terör listesine alıp çoğunu iade edecekler.

Şuan iade etmemelerinin sebebi, hala bir umutlarının olması veya hala onları ikame edecek yapıyı tam olarak oluşturamadıkları içindir.

Bugün sınırlarımızda dolanan YPG’liler de aynısını yapıyor.

ABD’ye güvenip kendi komşusuna, vatandaşına, dindaşına, kafa tutuyor.

İyi de, elin gavuru seni niye tutsun?

Kaç yıl tutsun?

Nerenden tutsun?

Onların bugün bir projesi var ve bunun için size ihtiyaçları var.

Bu proje bittiğinde ellerini sizden çekecek ve siz o kafa tuttuklarınızla baş başa kalacaksınız. O gözlerine gözlerine ABD bayrağı soktuğunuz kardeşleriniz, o zaman size kardeş gibi bakabilecek mi sizce!

Ya da onlar ansızın bastığında, 10 bin km ötedeki Coni’nin uykusu kaçacak mı?

Yoksa siz o emperyalizmin sembolü altında, kendinizi çok mu özgür hissediyorsunuz?

Kusura bakmayın, siz özgürlüğü yanlış anlamışsınız!

Ortak kültürlerin paylaştığı bayrağın altında yaşamak nasıl ki esaret değilse, ABD bayrağı altında yaşamakta özgürlük değildir.

Bana sorarsanız, özgürlüğe yapılacak en büyük kötülük, onu ABD bayrağı ile örtmektir.

ABD birini sardığında çok sıkar, siz samimiyetten sanırsınız ama değil!

O öyle bir sıkar ki kemiklerini yerinden çıkarır.

Gittiğinde arkasında anatomik görüntüsü bozuk bir şekil bırakır.

Buna da sana şükrettirir. Yaşamayı sana lütfettirir.

Daha önce de demiştim. 10 bin km öteden gelen file güvenip kapında ki aslana kafa tutma.

Fil bu coğrafyanın hayvanı değil, bu iklimde yaşayamaz. İşi bittiğinde ya da hortumu kuruduğunda, çekip gider.

Giderken seni ezmediyse, sen o kızmış ve yaralanmış aslanla baş başa kalırsın!

Ve sen, bugün o aslanı çok kızdırıyorsun!

O file çok güveniyorsun!

O fil bugüne kadar kullandığı bütün aracıları ezdi geçti.

Bu örnekleri görüp ders almıyorsan, kendine de Kürt milletine de yazık edersin.

Bu gençleri ABD’nin menfaati için öldürmek, özgürlük mücadelesi değil cinayettir!

Ebu Cehili hatırlayın!

Helvadan put yapardı ve ona tapardı!

Acıkınca da oturup putu yerdi!

Bugün size tapmaları, yarın sizi yemeyeceklerini göstermiyor!

Tam tersine!

Küfrün âdeti değişmez!

Eşeği düğüne çağırmışlar, hiç sevinmemiş!

Arkadaşı niye sevinmiyorsun, seni düğüne çağırıyorlar demiş.

Eşek, beni düğüne halay başı olayım diye çağırmıyorlar, çağırıyorlarsa ya odun bitmiştir ya da su, demiş!

Hesap kitabın yanlış yapılmadığı aydınlık yarınlar dileğiyle, sağlıklı ve mutlu kalın…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?