Batman’da hırsızlık vakalarında hem çeşitlilik hem de artış var.
Diyebilirim ki bu şehirde yaşayıp hırsızlardan nasiplenmeyen kişi ve kurum yoktur.
Hırsızlık vakaları hem büyüklerin hem çocukların korkulu rüyası olmuş.
Eskiden insanlar öcü geldi, eşkıya geldi diye çocuklarını korkutuyordu, şimdi ise hırsız geldi diye korkutuyorlar.
Çünkü hırsızların ne dini ne imanı ne de vicdanı var.
Helal haram dinlemedikleri gibi, insanların, özel alanlarını ve mahremine de hiçe sayıyorlar.
Her şey onlar için adeta meşru.
Sınır, kural, gece, gündüz kamusal alan dinlemiyorlar.
Kamu kurumlarına, okullara camilere de son zamanlarda daha çok dadanmaya başladılar.
Onları durdurmak nerede ise imkânsız hale gemiş.
Tabi, hırsızlık olaylarının seyrine göre gözaltına alınanların ya da aydınlatılan vakaların sayısı da artmış.
Ancak bunlar da hırsızları durdurmaya yetmiyor.
Hırsızları durdurmanın yegâne yolu, sorunun kaynağını araştırmaktan geçer.
Bu kadar hırsızlık vakası neden yaşanıyor?
Muhafazakâr bir şehirde bu kadar çok hırsız neden var?
Bu sorulara bir yanıt bulmak gerekir.
Kendimce kafa yorup, hukukçularla, mahkemelerde görev yapan katiplerle, birkaç tanıdığım savcı ile emniyette çalışan birkaç görevli ile bu konu hakkında bilgi topladım.
Hırsızlık olaylarına karışanların az çok karakteristik özelliklerini öğrenmiş oldum.
Yaptığım araştırmanın neticesinde Batman’da hırsızlık olaylarının önemli bir kısmının özellikle uyuşturucu kullanan bireyler tarafından yapıldığı bilgisine ulaştım.
Uyuşturucu kullanan özellikle çocuk yaştaki bireyler, madde almak için hırsızlık yapıyor.
Madde kullanımı artışına paralel olarak hırsızlık olayları da artıyor.
Birçok aile, çocuğunun bu işlere bulaştığından habersiz.
Bu konuyu araştırırken bir avukat arkadaşın anlattıklarını okuyunca, eminim siz de benim gibi hayretler içinde kalacaksınız.
Suça itilmiş bir çocuğun talebi üzerine karakola giden avukat, tanıdığı bir iş insanı arkadaşının çocuğunu görünce şaşırır.
Çocuk hırsızlık suçlaması ile gözaltına alınmış.
Avukat, çocuğun da isteği ile babasını karakola çağırır.
Baba da gördükleri karşısında şaşırır.
Çünkü aile böyle bir aile değil.
Ama çocuk, arkadaşlarının tuzağına düşerek madde kullanmaya başladıktan sonra bu işlere bulaşmıştır.
Avukat, bu suça zorla suça itildiği yönünde çocuğu savunurken, baba ise çocuğunun cezaevine gönderilmesini ister.
Çünkü çocuğunun hem uyuşturucu kullandığı hem hırsızlık yaptığı için cezayı hak ettiğini söyler.
Batman’da nice tanıdığım böyle anne ve baba var, çocukları için cezaevinin bir ıslah yeri ve güvenli adres olduğunu düşünen.
Yani anlayacağınız uyuşturucuya bulaşmış çocuklar ve gençler tedavi edilerek bu iletin pençesinden kurtarılmadıkları sürece hırsızlık olayları bitmez.
Uyuşturucu kullanan her birey, başta kendisi ve ailesi olmak üzere her an topluma zarar verecek potansiyele sahiptir.
Elbette hırsızlık vakalarını sadece bir neden bağlamıyorum, birçok nedeni vardır.
Ama en önemli sebebin, çocuk ve gençler arasında artan uyuşturucu kullanımı olduğu kanısındayım.
