BATMAN’DAKİ İMAMOĞLU KİM?

28-06-2020

İki farklı İmamoğlu tablosu var. Biri, her şey çok güzel olacak deyip, bir anda parlayıp, kurtarıcı moduna sokulan.
Diğeri, her şey çok güzel olacak deyip, her şeyi kokutan, her şey beleş olacak deyip, her şeye zam yapan, israfa son deyip, israfın dibine vuran…
Biz ikinci tablo ile ilgileniyoruz, hani türbesine eli arkada(!) girecek kadar saygısızlık ettiği Fatih Sultan Mehmet’in, kaynağı ve içeriği belli olmayan tablosuna, bizim cebimizden 6,5 trilyon(eski para) veren zat.
İnsanlara değer vermeyi, onları okumak ve yaşamak değil heykellerini dikmek olduğunu sanan, dandik resimlerine para sayan zihniyet!
Fatih Sultan Mehmet’i seviyorsan, önce git 7 dil öğren. 21 yaşında fizik, kimya, astroloji ve matematiğe dans ettirip, havan topunu icat et, 18 yaşında dünyanın süper gücünü devirecek vizyonu yakala…
Ama yok, bir gavurun çizdiği ve karşısına kim olduğu belli olmayan bir zatın olduğu tabloya, bir kamyon para ver.
Kim bilir, bu para, ne için, kime verildi?
Osmanlı’da padişahın karşısına hiç kimse, aynı ton ve ebatta oturtulamaz, resmedilemez, eşitlenemezdi!
Bunlar(!) oturtmuşlar. Bizim beyefendi de milletin parası ile bunu yüreğimize oturtmuş!
***
Gelelim bizdeki tabloya. Bizde de koltuğa oturunca İmamoğlu gibi padişah olduğunu sanan, istediğimi severim, istediğimi döverim diyen, kamunun malını, özel mülkü gibi harcayan zevat mevcut.
Kamunun, iş yapması için verdiği imkân ve olanakları, kendisi ve çevresinin refahı ve şatafatı için kullanan…
Bu yeni bir durum mu? Tabii ki değil. Durumu güncelleyen konu, 120 bin liralık kristal takımı!
Devlette, itibarda tasarruf olmaz sözüne katılıyorum. Ama bunun suistimalinin dibine vurulduğunu da biliyorum.
Batman’da siz itibarı kime gösteriyorsunuz?
Havanız kime?
Heykele, tabloya, bibloya verdiğiniz para ile biz Ay’a çıkardık. Ama yok, iş edebiyata gelince sözler Ay’dan Mars’tan, icraata gelince cehennemin en alt kattan!
İktidar muhafazakar ama icra sahipleri, malperest, şöhretperest, putperest…
Gelelim bir kristal takımına 120 bin verip, çanağa çömleğe ne kadar verdiğini tespit edemediğimiz zatın ismine!
İsim veremiyoruz, çünkü kaynağımız sağlam olsa da mahkemeye sunacak belge daha elimize ulaşmadı. İş öyle olunca da isim şimdilik bizde saklı!
Yazıyı okuyan bir babayiğit, belgeyi bize ulaştırırsa, bizde belge ile birlikte zatı şahaneyi, daha erken ifşa ederiz.
Kamunun parasıyla, kendi şatafatlarına yatırım yapmalarının belki önüne geçeriz!
Annemin çok güzel bir sözü var: Xeda belaya wa, jı ber piye wa, bıde wa!
Tam olarak Türkçeye çevrilemese de şöyle özetleyebiliriz: Allah belalarını, kendi ayaklarının dibinden versin, yani bizi bulaştırmasın. Öyle diyor anacığım ama biz yine de beddua etmiyoruz.
Yaptığınız yasal bile olsa, helal değildir!
Yeryüzü mahkemelerinde olmasa bile gökyüzü mahkemeleri sizi mahkum edecektir.
Kamunun malını, kendi ve yakınlarının keyfi için israf boyutunda harcayan zevatın ıslah olması duasıyla, sağlıklı ve mutlu kalın.

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?