BATMAN’DAN BATMAN’A BİR GEZİ

BATMAN’DAN BATMAN’A BİR GEZİ
15-09-2021

İnsanın yaşadığı şehirde dolaşmasına gezi denilir mi, denilir bence.

Hele hele koronavirüs korkusu ile herkesin mecbur olmadıkça dışarı çıkmadığı bir dönemde bir gezi hiçte fena olmazdı.

Gerçi benim bu gün ki Batman gezim ilk değil.

Arada bir bunu tekrarlıyorum.

Aslında bu bir gezi değil, daha çok bir saha araştırmasıdır.

Bu yüzden arada bir sıklıkla yaptığım geziler, yaşadığım şehri gözlemleme adına iyi oluyor.

Çünkü Batman öyle sıradan bir şehir değil.

Bakmayın öyle 65 yıllık şehir serüveni olduğuna dertleri, sorunları yaşadığı acılar bin yıldan daha öte gibi birikmiş.

Bir tarafı sanırsın Avrupa şehri bir tarafı Ortadoğu, bir tarafı köy görünümünde.

Fransa’nın Parisi’ni anımsatsa da bazı semt ve özel alanlar bir klasik bir Ortadoğu şehridir Batman.

Böyle karmaşık bir şehrimiz var bizim.

Batman’ın dört yol kavşağı veya çömçe kavşağı olarak bilinen yer seni Batman’ın dört bir yerine götürür.

Bir yol Bağlar Mahallesine, bir yol seni Karşıyaka Mahallesine, bir yol Gültepe Mahallesine bir yolda seni İpragaz’a götürür.

İluh’tan, Seregir’den, Seyitler’den, Tilmerç’ten,

Ben stratejik konum gereği dört yoldan başladım gezime.

Vakit sabah güneş yeni yeni kendini gösteriyor.

En erkenci emekçiler inşaat işçileri görünüyor etrafta.

Sonra servis bekleyen tekstil işçileri.

Günün en erkencisi fırıncılarn pişirdiği ekmek kokusu şehri sarıyor.

Çöp bidonlarını didik didik ediyor kağıt plastik toplayıcıları.

Köyün sürüsü geçiyor şehrin varoşlarında.

Keskin tezek kokusu uzaktan hissediliyor.

Sokak hayvanları içecek bir kap su arıyor.

Köşedeki yeşil evin kedisi gece geç kalınca dışarıda kalmış.

Parklarda geceleyen madde bağımlısı çocuk gençler serpe serpe yatıyor çimenliklerde.

Yüreğimi burkuyor.

Yine bir Batman gezisini umudu kırık bir şekilde tamamladım.

En çok umudumu kıranda gençlerin yozlaşması oldu.

Gençlerin giyiminden, hareketlerinden tutun birçok beni rahatsız eden izlenimler edindim.

Müthiş bir yozlaşma ve boşluk içerisinde gençler.

O halleri ile ilgili yazılacak çok şey var.

Yazsam bir türlü yazmasam bir türlü.

Çünkü bu bir satırla geçiştirilecek bir mevzu değildir.

Resmen geleceğimiz olan gençleri büyük bir tehlikenin çeberindeler.

Bu çember sadece onları değil hepimizin yaşamını altüst edecek.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?