Batman, basın alanında her bakımdan gerçekten iyi bir konumda.
Sadece sayısal olarak değil gündem belirleme, sorunların üzerine gitme, köşe yazarları, muhabir ve çizerleri ile güçlü bir sektördür.
Her meslekte olduğu gibi gazetecilikte de bazı yetmezlikler, eksiklikler elbette vardır.
Bu önemli caminin 27 yıldır içerisindeyim.
Bizden daha çok emeği ve deneyimi olan elbette birçok arkadaşımız vardır.
Duayen gazeteci ebelerimize saygısızlık olmasın diye Batman Basını ile ilgili çok büyük sözler etmeyeceğim.
Malumunuz her meslekte olduğu gibi basın alanında da bu rekabet, bazen istenmedik hal ve hareketlere yol açıyor.
Şu bir gerçek ki sadece ve sadece işini yapan, basın ahlak ve etiğine uyan meslektaşlarımızın yanında basın kimliğini güç olarak görüp çıkarları doğrultusunda kullananlar da var.
Sırf bu yüzden gazetecilik yapanların kimler olduğunu Batman Kamuoyu çok iyi biliyor.
Ama bilmesine rağmen çıkarcı ve ilkesiz olanlar, basın mesleği ile alakası olmayanlar, sanki bazı kesimler tarafından daha çok seviliyor ve değer görüyor.
Çünkü işlerine geldiğinde (meslektaşımız demek zorunda kaldığımız o kişileri) istedikleri şekilde yönlendirip kullanabiliyorlar.
Neyse aslında değinmek istediğim konu bu değil.
Batman merkezde 17’sii günlük, 3’ü haftalık olmak üzere 20 gazete yayınlanmaktadır.
Tüm meslektaşlarımız haberde, tasarımda, okuyucu sayısında birinci gazete olmak için büyük bir rekabet içerisindeler.
Hiç kimse de yoğurdum ekşi demiyor.
Herkes “benim yoğurdum en iyisi” diyor.
Yani “en çok okunan satılan, itibar gören gazete benim” diyor.
Tabi birinci olduklarına dair somut bir veri yok ellerinde.
Bir gazetenin birinci olması için bazı kriterlerin olması gerekir.
Örneğin bir gazetenin satışı, bunun için önemli bir kriterdir.
Ancak bu da tek başına yeterli değil artık günümüzde.
Çünkü şu anda yerel gazeteler, en çok sanal ortamdan okunup, takip ediliyor.
En çok okunan ve itibar gören gazete, tabi ki birinci olan gazetedir.
Elbette 20 gazete arasında da birinci var.
Ama bu gazetenin hangisi olduğunu söylemek için elimizde ciddi bir araştırma sonucu elde edilmiş verilerin olması gerekir.
Ne yazık ki bu güne kadar ciddi anlamda bir araştırma yapılmış değil.
Bu yüzden birinci olan gazeteyi çok merak etmeme rağmen hangisi olduğunu doğrusu bilemiyorum.
Bu konuya neden yazma gereği duyduğuma gelecek olursak;
Batman’da 3 yıldan beri Batman Adliyesinde hâkim olarak görev yapan ve bizden biri gibi bu şehrin sorunlarını kendine problem eden öz ve öz Batmanlı olmuş saygın bir şahsiyet, bana ve değerli dostum Hasan Argünağa’ya bir soru yöneltti.
“Sizce Batman’ın en güçlü gazetesi hangisidir” dedi.
Doğrusunu söylemek gerekirse ikimiz de bir anda ne diyeceğimizi şaşırıp birbirimize baktık.
Tahminlerimizi sıraladık birer birer.
Hâkim Bey, sanki elinde çok büyük bir araştırma sonuçları varmış edasıyla bizi dinledikten sonra “ne yazık ki bilemediniz” dedi.
Sonrasında Batman’ın en güçlü gazetesini kendisi açıkladı.
“Batmanın en güçlü gazetesi fısıltı gazetesidir” dedi.
Gerçekten bu tespitine ikimiz de hak verdik.
Çünkü fısıltı gazetesi o kadar seri bir şekilde yayılıyor ve o kadar çok itibarlı ki onun hızına yetişmek mümkün değil.
Hakim Beyin dediği gibi birinin kulağına bir şey söyleseniz bir saat içerisinde bütün şehre yayılıyor.
Fısıltı gazetesinin bu denli şehrimizde güçlü olması iyi bir şey midir, değil midir, doğrusu bilemiyorum.
Ancak bir gerçek var ki yıllardır birinciliği elinde bulunduruyor.
